2023’ü beklemeyecekler. Siyaset dışı saldırı gelecek. -Tehlikeli bir hazırlık var. Türkiye’nin sinir sistemi, genetiği, haritası hedef.

04:0025/10/2021, Pazartesi
G: 25/10/2021, Pazartesi
İbrahim Karagül

Özellikle son birkaç haftadırçokgarip, çok tuhafgelişmeler yaşanıyor.İçeriden-dışarıdandörtkoldan bir saldırıplanı uygulanıyor. Korkunç yıpratıcı,intikamcıbir organize saldırınınivmesisistematik biçimde tırmandırılıyor.Siyasiteamüllerin, arayışların, rekabetin, seçim hazırlıklarının, siyasi kültürünçokdışında, geniş bir çerçevede yürütülen“organize”bir çalışmabu.Siyasi terör süreci başlatıldı. Türkiye’nin temeline ateş ediyorlar, farkında mıyız!Türkiye’nin siyasi tarihindehiçböyle bir dönem, böyle

Özellikle son birkaç haftadır
çok
garip, çok tuhaf
gelişmeler yaşanıyor.
İçeriden-dışarıdan
dört
koldan bir saldırı
planı uygulanıyor. Korkunç yıpratıcı,
intikamcı
bir organize saldırının
ivmesi
sistematik biçimde tırmandırılıyor.
Siyasi
teamüllerin, arayışların, rekabetin
, seçim hazırlıklarının, siyasi kültürün
çok
dışında
, geniş bir çerçevede yürütülen
“organize”
bir çalışma
bu.

Siyasi terör süreci başlatıldı. Türkiye’nin temeline ateş ediyorlar, farkında mıyız!

Türkiye’nin siyasi tarihinde
hiç
böyle bir dönem, böyle “yıkıcı” bir ortaklık olmadı
. Darbelerde, olağanüstü dönemlerde bile siyasi dil hiç böylesine
korkunç
hal almamıştı.
Devletin,
milletin bütün kutsalları aşılmış
, bütün ilkeler silinmiş, acımasız
“siyasi
görünümlü terör”
programı artık doğrudan ülkenin bütünlüğünü, geleceğini, milletimizin birliğini ve huzurunu
tehdit
eder
hale gelmiştir.
Siyaset adı altında;
Türkiye’nin
temelleri hedef alınıyor
. Bırakın duvardan bir tuğla çekmeyi, ülkenin varlığını imha etmeye dönük bir yol izleniyor.

Bu yol haritası çok sinsi.

Türkiye’nin
ekonomisi
hedef alınıyor.
Ekonomik
sorunlar silaha dönüştürülüp toplumsal çatışma zemini
hazırlanıyor
. ABD ve Avrupa ile ortak çalışıp bir
isyan
denemesi yapılıyor.
Türkiye’nin
güvenliği
hedef alınıyor. Yeniden eski
terör
günlerine döndürecek sinsi bir yol haritası
izleniyor.

Dışarıdaki yükselen etkisi hedef alınıyor. Bu anlamda, bütün coğrafyada

Türkiye’nin
karşısında hangi ülkeler varsa onlarla ittifaklar kuruluyor.

Siyaset adı altında korkunç bir içeriden saldırı var.

Türkiye’nin sinir sistemi, genetiği, haritası hedef. Bu tek ve ortak bir proje.

Muhalefet adı altında; Türkiye’nin milli bütünlüğü, toplumsal kardeşliği,
sinir
sistemi, genetiği hedef alınıyor
. Hatta
haritası
hedef alınıyor.

Türkiye’nin varlığı ve geleceği hedef alınıyor.

ABD’den
gelen saldırılar,
Avrupa’dan
gelen saldırılar, coğrafyada karşımıza diktikleri güçlerden gelen saldırılar ve
içeride
kurdukları “cephe” üzerinden yürütülen saldırılar tamamen
aynı
.
Dil
aynı, argüman aynı, hedefler aynı.
Hepsi organize biçimde belirlenen o hedefe yöneliyor. Sonra yeni bir hedef. Sonra yeni bir hedef…
Bir bakıyorsunuz;
hepsi
tek bir bütün
. Aşama aşama, kademe kademe bir
yıpratma,
aşındırma, tüketme, yok etme
planı. Hepsi tek bir program halinde yürütülüyor.

FETÖ ve PKK bu hazırlığın tam merkezine yerleştirildi.

FETÖ’cüler
yeniden devreye alınıyor
. Hukukta, siyasette, iş dünyasında, kurumlarda yeniden harekete geçiriliyor. Yeni hazırlığın
sinir
sistemine yine FETÖ’cüler
yerleştiriliyor.
HDP
(PKK) bu yeni hazırlığın tam merkezine yerleştiriliyor.
İş
HDP oylarından yararlanmanın çok ötesine
taşmış durumda. Ülkenin kutsalları o kadar aşıldı ki,
PKK
ile gizli, dolaylı ortaklık
bile kuruldu.

Adam PKK’ya açık sinyal gönderiyor. Kimse, “yahu sen ne yapıyorsun” demiyor?

Adam
Diyarbakır’a gidiyor, HDP’lilerle toplanıyor.
PKK’ya
sinyaller gönderiyor
. Başka ne bağlantı var, bilemeyiz. Ardından dönüp
Türk
Dünyası elçileri
ile buluşuyor.
Siyasi
kıvraklık
değil bu, başka bir şey. Başından beri kendine yatırım yapanlara bakınca iş başkalaşıyor. İstanbul’a hizmet etmeyi bırakmış,
bir
gizli proje yürütüyor
.
Ortakları
kim, destekçileri kim
ayrı bir konu.
Ama iş,
tehlikeli
bir hal aldı. Yalan, kurgu, intikam hırsı birbirine karışmış, siyaset adı altında asla
“Türkiyeli”
olmayan bir ajanda
uyguluyor.

Adam delirmiş. Ülkeyi tehdit ediyor. Konuşturan kim?

Adam
devleti tehdit ediyor. Askeri, polisi tehdit ediyor
. Memuru, bürokratı tehdit ediyor.
Şantaj
yapıyor
. Onlara
gelecek
korkusu
veriyor.
Pervasız
cümlelerle kontrolsüz bir
öfke
ve intikam
hareketi yürütüyor.
Dokunduğu
her yerin ülkenin bütünlüğü, milletin sinir uçları
, siyasi tarihimizin genetik yapısı ve devletin
kutsalları
olması
özellikle dikkat çekici.
Bir diğer parti lideri, tıpatıp aynı cümlelerle,
aynı
öfke ve intikam
sözleriyle aynı hedeflere saldırıyor. Bugüne kadar tanık olduğumuz FETÖ argümanlarını bol bol, açık açık kullanıyor.

İş artık yalan-kurgu siyaset değil. Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar.

Tehdit
dili, nefret dili
ve kurgulanan şeyler dışında Türkiye’nin iyiliği için, daha güçlenmesi için
tek
bir kelime yok
.
Hiç
olmadı. Olmayacak da.
Tamamen yıkıma hazırlanmış bir cephe, tamamen
Batı’nın
çıkarlarına göre dizayn edilmiş bir yol haritası
var.
Sanki bizden
binlerce
yılın intikamı
nı almak istiyorlar. Ne garip;
hepsi
ülkeyi, milleti provoke etme
, tahrik etme,
sokağa
salma, seçim dışı arayışlara ortam hazırlama
, iç karışıklıklara zemin oluşturma,
terörü
yeniden şehirlere taşıyıp
buhran oluşturma, bunun üzerinden iktidar devşirme peşinde.
İş;
yalan ve kurgu siyasetinin çok ötesine geçti. İç politik
arayışların çok ötesine geçti.
Türkiye’yi tehdit eder hale geldi.

Türkiye’yi tehdit eden 10 büyükelçi ile birlikte çalışıyorlar.

ABD’yi,
Avrupa’yı, terör örgütlerini, istihbarat uzantılarını
, Batı başkentlerindeki etki merkezlerini, kısaca
Türkiye
ile bir hesabı olan herkesi yardıma çağırıyor,
onlarla ortaklık kuruyorlar.
10
Batılı diplomatın Türkiye’yi tehdit etmesi
de onların bu ortaklığının sonucudur. Bu yol haritasının parçasıdır. Bunu hep birlikte yapıyorlar.
Terör
finansmanı trafiği
ni yeniden açmak için yapılan
bu
saldırganlığı alkışlıyor
hatta zorluyorlar.
Türkiye’ye kim zarar verse onun yanında yer alıyorlar. Onlarla birlikte çalışmaya başlıyorlar. Kim olursa olsun. Bu konuda
“seçici”
bile değiller.

Bu yol haritasının parçasıdır.

Bunu hep birlikte yapıyorlar. Terör finansmanı trafiğini yeniden açmak için yapılan bu saldırganlığı alkışlıyorlar hatta zorluyorlar.

Türkiye’ye kim zarar verse onun yanında yer alıyorlar. Onlarla birlikte çalışmaya başlıyorlar. Kim olursa olsun. Bu konuda “seçici” bile değiller.

Çok tehlikeli bir noktadayız.

Siyasi muhalefet,
“Türkiye
Ekseni”
nden çıktı.
“Çokuluslu
müdahale”
aşamasına geçti. Bütün hazırlıklar bu yönde.
Amaçları şu:
Türkiye’yi
durdurmak
. Bu; ABD’nin, Avrupa’nın, bölgede Türkiye yükselişinden rahatsız olanların ajandası. Siyasi muhalefet şu an sadece buna
yatırım
yapıyor.

Muhalefette saldırganlık, iktidarda intikam kurgusu. Çok kötü kokular yükseliyor.

Kılıçdardorğlu
’nun,
kendi
ölçeğinin çok üstünde
bir
özgüven
patlaması
yaşaması sizi şaşırtmıyor mu? Her konuşmasında herkese
“muhtıra
verir gibi”
atıp tutması kendi gücü değil.
Daha muhalefetteyken bu tehditleri savuranların iktidara gelmeleri halinde ne yapacaklarını düşünün.
Korkunç
bir intikam, linç, tasfiye operasyonu yapacaklar.
Muhtemelen
memleketin
yarısını tehdit ilan edecekler
ve ezecekler.
Muhalefetteki
saldırganlık, iktidarda intikama dönüşecek
. Bunu kendileri söylüyor zaten.
Biz
bunu 28 Şubat’ta gördük. 15 Temmuz’da gördük
. Şu an içeride kurulan “cephe”nin kullandığı dilde bir kez daha görüyoruz. Çok
kötü
kokular
yükseliyor. Asla siyaset çerçevesinde şeyler değil bunlar.

2023’ü beklemeyecekler. Siyaset dışı saldırı gelecek.


2023’ün n
ormal bir seçim olmayacağını
zaten biliyoruz. Çok
sert
bir hesaplaşma
yaşanacağını zaten biliyoruz.
“Çokuluslu
irade”
nin
doğrudan
müdahale
edeceğini zaten biliyoruz.
Daha şimdiden bu müdahale açık hale geldi. Ama daha ötesi var.
2023
seçimini beklemezler.
Şartları zamanında olgunlaştırabilirlerse,
başka
bir müdahale
gelecek.
Siyaset d
ışı bir saldırı gelecek
. Türkiye’yi altüst edip büyük bir
karmaşaya
sürüklemeyi göze almış bunlar.

Doğu, Güney, Batı cepheleri kuruldu. Cephenin en keskini içeride kuruldu.

Nasıl
bir müdahale?
Mesele bu.
15
Temm
uz gibi mi?
28
Şubat
gibi mi?
Suikastlarla
ülkeyi felç etmek gibi mi?
Olağanüstü
başka şeyler denemek gibi mi?
Şuan; ABD ve Avrupa, bütün birimleri ile Türkiye’ye saldırıyor.
Doğu,
Güney, Batı her yönde birer ‘Batı cephesi’ kuruldu
. En keskin cephe de
içeride
kuruldu!
Biz bir şey tahmin etmiyoruz. İçeriden ve dışarıdan açıkça bunu söylüyorlar, gösteriyorlar zaten.
“Türkiye’yi
durduracağız”
diyorlar.
“Suriye
ve Irak’tan asker çekeceğiz”
diyorlar.
“Libya’dan
çekileceğiz”
diyorlar.
“Türkiye’yi
yeniden içeriye kapatacağız”
diyorlar.
Bütün bu cepheler onun için kuruluyor.
“Bunu
ne pahasına olursa olsun yapacağız”
diyorlar.

Savunmada kalmak intihardır. Bu, bildiğimiz seçim hazırlığı değil.


Savunmada kalmak yenilmektir,
intihardır
. Türkiye, 21. yüzyıl için büyük bir çıkış yaptı.
Her
saldırıya karşı savunmada beklemedi
,
daha
da ileriye
gitti. Gücünü yaydı, artırdı. O saldırıları tek tek çökertti.

Aynen devam edecek.

Şimdi bir kez daha gelecekler. 2023 öncesi bir
şok
dalgası
daha olacak. Hazırlık yapıyorlar.
Bu
sadece seçime hazırlık değil
. Türkiye’ye büyük bir
darbe
vurmaya, onu durdurmaya, sonra da
küçültmeye
ayarlı bir hazırlık.
Onlarca yıldır mücadele ettiğimiz şey nasıl sadece
“terör”
değilse, bugün tanık olduğumuz hazırlık da
siyaset
değil
.

Aynı ajanda format değiştirerek devam ediyor.


“Olağanüstü” hazırlığa, “olağanüstü” cevaplar.


Bir tür
“olağanüstülük”
yaklaşıyor.
Siyasi
parti kimliklerinizin hiçbir anlamı yok
. Türkiye ölçekli, Türkiye’nin geleceği ölçekli, işin “çokuluslu boyutu” ile bakamayan herkes yanılacak. Hangi partiden olursanız olun
Türkiye’nin
yanında, sağlam durun!
Bu ajanda başarılı olursa,
bir
yüz yıl daha
kaybedilecek. Bu ülkeyi, Batı’nın, yüzyıllardır yaptığı gibi, bir kez daha
durdurmasına
izin vermeyin.
Türkiye’nin
direnç
merkezleri uyanmalı, ayağa kalkmalı
, harekete geçmeli. Bu “
olağanüstü
hazırlığa, olağanüstü cevaplar”
üretilmeli.

Tehlikenin farkında mıyız!


#FETÖ
#ABD
#Avrupa