* ‘Yedek güçler’ sahaya sürüldü. En sinsi cephe içeride kuruldu. * Suriye’de savaşı isteyenler neden Erdoğan düşmanı? * “Yeni 15 Temmuz olsa” onlara gün doğacak! * Hiçbir siyasi projeleri yok. “Organize eleştiri” bile Batı başkentlerinde hazırlanmış.

04:0023/07/2019, Salı
G: 23/07/2019, Salı
İbrahim Karagül

Türkiye’de;S400meselesindeABD adına köşeye sıkıştırmakiçiniçeride bir cephekurulmuştur.Fırat’ın Doğu’suna müdahalemizi engellemek içiniçeride bir cephekurulmuştur.Doğu Akdeniz’de hareketsiz bırakmak içiniçeride bir cephekurulmuştur.FETÖ’den boşalan yerleri tahkimetmek için içeride bir cephe kurulmuştur.15 Temmuz’un intikamını almak için içeride bir cephe kurulmuştur.EN KESKİN, EN YIKICI CEPHE İÇERİDE KURULDUErdoğan’ı devirmek,Erdoğan sonrasını biçimlendirmekiçin içeride bir siyasi cephekurulmuştur.Bütün

Türkiye’de;

S400
meselesinde
ABD adına köşeye sıkıştırmak
için
içeride bir cephe
kurulmuştur.
Fırat’ın Doğu’suna müdahale
mizi engellemek için
içeride bir cephe
kurulmuştur.
Doğu Akdeniz
’de hareketsiz bırakmak için
i
çeride bir cephe
kurulmuştur.


FETÖ’den boşalan yerleri tahkim
etmek için içeride bir cephe kurulmuştur.
15 Temmuz’un intikamı
nı almak için içeride bir cephe kurulmuştur.
EN KESKİN, EN YIKICI CEPHE İÇERİDE KURULDU
Erdoğan’ı devirmek,
Erdoğan sonrasını biçimlendirmek
için içeride bir siyasi cephe
kurulmuştur.
Bütün Arap dünyasında estirilen
Türkiye karşıtlığı fırtınası için içeride de bir cephe kurulmuş
, Suriyeli düşmanlığı üzerinden pazarlanmaktadır.
Ekonomiyi yeniden küresel finans baronlarına teslim
etmek için içeride bir cephe kurulmaktadır.
Dış politikayı yeniden
ABD/NATO eksenine hapsetmek
için içeride bir cephe kurulmuştur.
Coğrafyamıza yönelik
yıkıcı, dağıtıcı projeleri devam ettirmek
, ama önceden
Türkiye direncini yok etmek için
içeride bir cephe kurulmuştur.
Bütün cephelerden, s
ınırlardan çevrelenirken, en keskin işgal cephesi içeride kurulmuştur.
YEDEK KUVVETLER DEVREYE SOKULDU BUNLARIN HİÇBİRİ İÇ MESELE DEĞİLDİR
Yedek kuvvetler devreye sokulmuş
, tam bir seferberlik halinde,
siyasetten ekonomiye, güvenlikten toplumsal psikolojiye kapsamlı bir proje
, bir
müdahale projesi
sahaya sürülmüştür.
Bu ülkede
hiçbir mesele iç politik
değildir.
İç siyasi tartışmaları da,
ekonomik göstergeler
i de,
güvenlik teyakkuzu
da, yeni siyasi arayışlar da, özellikle
yerel seçimler sonrasında sistematik biçimde sahaya sürülen “örgütlü ve organize eleştiri”
ler de
yerel değildir.
Yerel seçimler için oluşturulan ittifaktan,
AK Parti ve Erdoğan’a karşı siyasi çıkış hazırlıklarına, yeni siyasi aktör arayış
ları
ndan, onların arkasına toplanacak
kitlenin yapılandırılmasına,
bu projenin
medya ayağı
nın örgütlenmesinden
toplumsal psikolojiyi yönetme
ye kadar, müthiş bir hesap kurulmuş.
SURİYE’DE SAVAŞ ÇIKARMAK İÇİN SAHNE ALANLAR NEDEN ERDOĞAN DÜŞMANI OLDU?
Suriye savaşını çıkarmak için seferber olanlar, savaşın gidişatı değiştiğinde kaçıp gizlenenler,
şimdi
yeni bir cephe açılması
na yönelik çokuluslu projeler sahaya sürülünce yeniden piyasaya çıktılar. Suriye savaşında
Türkiye, ABD ne derse boyun eğseydi,
onlar sahnede olacaktı. Türkiye
kendi duruşunu
geliştirince kayboldular.
Şimdi ABD ve bölgedeki ortakları
“yeni” bir şey deniyor.
Bu deneme için öncelikle
Erdoğan ve Türkiye’nin milli duruşunun tasfiyesi
gerekiyor.
Bakıyorum hepsi Erdoğan karşıtı olarak yeniden sahne alıyor.
Size göre de bu işte bir tuhaflık yok mu?
“MUHAFAZAKÂR MUHALEFET” “MUHAFAZAKÂR MÜDAHALE”
Özellikle
muhafazakâr
çevrelere dikkat ediyorum. Muhafazakârlar içindeki
yeni tür örgütlenme
ye,
Erdoğan karşıtlığına
, bunun sebeplerine,
“muhafazakâr muhalefet”in “muhafazakâr müdahale”ye doğru yönelmesine
bakıyorum.
“Çokuluslu bir karakter”
görüyorum. Bir tür
“içeriden müdahale”
için birilerinin bu tarlaları sürdüğünü görüyorum. Bu çevrelere mensup
bazılarının hiçbir zaman yerli almadığı gibi vahim bir gerçek
le yüzleşiyoruz.
NEDEN, BU KONULARDA TEK CÜMLENİZ YOK? NEDEN, VARSA YOKSA ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI?
Projenin içerideki
“servisçiler”i milli hiçbir konuda Türkiye’nin yanında olmadı.
S400 meselesinde, Doğu Akdeniz meselesinde, Suriye’nin kuzeyi meselesinde
tek cümleleri yok. ABD ve müttefiklerinin ülkemizi çevrelemesine, savunmasız bırakmaya dönük şantajlarına karşı tek cümleleri yok.
Varsa yoksa Erdoğan, varsa yoksa ailesi ve çevresi,
varsa yoksa eleştiri ve şikâyet, varsa yoksa
öfke ve intikam.
Ama bütün bunların altında gizlenmiş bir
çokuluslu hesap
var. Bu çevreler üzerinden bir
müdahale girişimi
var. Türkiye’yi durdurmaya yönelik bir
konsensüs
var. Batı’nın
müdahale senaryoları arkasına sığınıp siyasi gelecek inşa etme planları var.
Bu açgözlü hesaplar için ülkemizin
kurban
edilmesi, gözden çıkarılması var.
TEK BİR SİYASİ PROJELERİ YOK. “ORGANİZE ELEŞTİRİ” BİLE BATI BAŞKENTLERİNDE HAZIRLANMIŞ..
İçerideki çokuluslu cephenin
içinde liberali var, Kürtçüsü var, İslâmcısı/muhafazakârı var, ulusalcısı var, kimliksizi var.
Bütün bu kimliklerin üstünde bir büyük hesap için
tek çatı altında, ortak anlayış etrafında toplanmış bir blok
var.
Buradan da görüyoruz ki,
“Türkiye Ekseni”
ne karşı, bu milletin
S
elçuklu’dan beri devam eden yürüyüşüne
karşı, yeni yükseliş dönemine karşı bir iç
saldırı hazırlığı
var.
Erdoğan ve çevresine savaş açanlara bakıyorum.
Tek bir siyasi projeleri, söylemleri, tezleri yok.
Sadece şikâyet ve eleştiri.
Sistematize edilmiş, planlanmış,
hangi araçlar üzerinden nasıl servis edileceği belirlenmiş eleştiri ve şikâyet.
Bunlar bile kendi tezleri, şikâyetleri değil. ABD ve Avrupa başkentlerinde hazırlanıp ellerine tutuşturulmuş.
Bu bile onların söylemi değil.
YAKINDA TÜRKİYE’Yİ NATO SOPASIYLA DÖVMEYE BAŞLARLAR
ABD ve Avrupa medyası,
“Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım, cezalandıralım”
diyor. Sonra da
“Hayır bekleyelim. Erdoğan sonrasına göre hareket edelim”
diyor.
Erdoğan’ı devireceklerini
ima ediyorlar. Bakın,
çok yakında bizimkiler de benzer sözler kullanmaya başlayacak.
ABD-İngiliz denetimindeki bazı
Arap rejimleri ve medyası korkunç bir Türkiye düşmanlığı servis ediyor.
Bu düşmanlığı kıran
Suriyeliler ile Türkiye’nin arasını açmak için
bizimkiler de içeriden saldırıyor, Suriyeli düşmanlığı yapıyor.
“ABD MÜDAHALE ETSE, YENİ 15 TEMMUZ OLSA” ONLARA GÜN DOĞACAK!
FETÖ üzerinden servis edilen söylem Arap medyası üzerinden
servis ediliyor. İçerideki cephe bunu alıp kullanıyor.
“Erdoğan kalp krizi geçirdi”
söylemi bile Arap medyasında
bir gün boyunca
gündemde tutulabiliyor. Böyle bir
hezeyan
, böyle bir
saplantı
, böyle bir düşmanlık.
İçerideki cephenin de bundan hiç farkı yok.
Ayakları taşa takılsa Erdoğan’dan, çevresinden biliyorlar. İhtirasları
karşılanmasa onlara düşmanlık besliyorlar. Patronları öyle istiyor çünkü.
Onlar da bütün hesaplarını Erdoğan sonrasına göre yaptılar.
ABD müdahale etse, yeni bir 15 Temmuz olsa,
Doğu Akdeniz’den Türkiye’ye saldırı olsa, terör yeniden tırmansa ellerini çırpıp,
bize gün doğdu diyecek,
oynayacaklar.
HERKESİN RENGİNİ, KİMLİĞİNİ AÇIK ETMEK, ÜSTÜNDEKİ ÖRTÜYÜ KALDIRMAK LAZIM..
Peki nasıl oluyor da, iç politikadaki siyasi arayışlarla Türkiye’yi durdurmak, Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyenler aynı noktada buluşuyor?
Aynı söylemi kullanıyor,
aynı amacı
taşıyabiliyor? İçerideki cepheyi bir araya getiren ne?
Bu cephe ile dışarıdan müdahalecileri aynı paydada buluşturan ne?
Çok vahim konularda
can alıcı tartışmalar
açmak gerekiyor. Ülkemizin geleceği için, milletimizin birlikteliği için, haritanın değişmemesi için, Türkiye’nin gelecek yürüyüşünün seyrinin netleşmesi için
her şeyi açık açık konuşmamız lazım. Herkesin rengini, kimliğini, üstlendiği rolü
açık etmek, üzerlerindeki örtüyü kaldırmak lazım.
Kimlerin hangi cephede,
kimler adına kurşun sıktığını
bilmemiz lazım.
DÜN FETÖ’NÜN DEDİĞİNİ BUGÜN ONLAR DİYORSA, BU MÜDAHALE HAZIRLIĞIDIR
Türkiye dışarıda çok büyük bir mücadele veriyor.
ABD şantajlarına, NATO tehditlerine, terör kuşatmasına, çokuluslu çevrelemeye,
Doğu Akdeniz’den saldırıya
direniyor. Merkezi güçlü tutup
savunma teyakkuzuna giriyor.
Yüzyıllık sabrın sonunu
getirmek için, yeniden biz olmak için bu sınavdan geçmek zorundayız.
Tam bu haldeyken, bunları yokmuş gibi gösterip içeriden vuranlar
ı hoş görmek mümkün değil.
Birden çok cephe
de mücadele eden bir milli
seferberlik
hâli söz konusudur.
Türkiye
Ekseni
dışında her arayış ülkemizi zayıflatacak saldırılara daha da açık hale getirecektir.
Öyleyse
direnç adalarını güçlendirmek
ten başka çaremiz yok. Bu haldeyken, böyle bir mücadele içindeyken
kimsenin gözünün yaşına bakılmaz. Dün FETÖ’nün dile getirdiklerini bugün başka formatlarda savunanlar o “çokuluslu” cephededir.
Bunu 15 Temmuz’da gördük.
ONLAR İSTEDİ, SİZ YAPIYORSUNUZ.TEK “SİYASİ TEZ”İNİZ BU ASLINDA!
Şimdi daha geniş bir cephe inşa ediyorlar,
daha acımasız bir saldırı
ya hazırlanıyorlar. Öyleyse çok
daha çetin bir direniş
harekete geçecektir.
FETÖ’den sonra ikame yapılar da, sahaya sürülen yedek güçler de son bin yılı biçimlendiren tarihi siyasi genetik karşısında hezimete uğrayacaktır.
Erdoğan ve çevresine yönelik bütün saldırılar
sistematize edilmiş
organize eleştiriler üzerinden yürütülüyor.
Hepsi ABD ve Avrupa başkentlerinde hazırlanmış,
içerideki “cephe” için bir siyasi dile dönüştürülmüştür. Onları biliyoruz, Erdoğan’a neden düşman olduklarını biliyoruz. Peki siz niye düşmansınız?
Boş lafları bırakın.
Her şey ortada aslında. Tek bir sebep var:
Onlar istedi siz yapıyorsunuz!
#S-400
#ABD
#Recep Tayyip Erdoğan
#NATO
#Suriye
#FETÖ