* Küresel terör karaborsası: Bu ihaleleri kim dağıtıyor? * AB terör örgütü kuruyor, asıl patron ABD ve İsrail. * BAE’li Muhammed bin Zaid, Suudi Muhammed b. Selman. * “Terör simsarı” iki veliaht, oyun bitti, sıra size gelecek.

04:0025/10/2019, Cuma
G: 25/10/2019, Cuma
İbrahim Karagül

Dünya genelindeçok büyük bir terör karaborsasıvar.Uyuşturucusektörü ile birlikte terör piyasası,zenginlik ve güç hesaplaşmalarında en etkili silahlardan biri. Adeta bir nükleer bomba.Jeopolitikhesaplardanetnikkavgalara,diniönceliklerdenyüz milyarlarca dolarlık kirli paraya,ticaret savaşlarından kaynaklar ve pazar kavgalarınakadar,en büyük ihaleler bu piyasadadağıtılıyor.AB ÜLKELERİTERÖR ÖRGÜTLERİ KURUYORDemokrasi ve insan haklarınıdilinden düşürmeyenAvrupa Birliğiülkelerinin önemli bir bölümü, küresel

Dünya genelinde
çok büyük bir terör karaborsası
var.
Uyuşturucu
sektörü ile birlikte terör piyasası,
zenginlik ve güç hesaplaşmalarında en etkili silahlardan biri
. Adeta bir nükleer bomba.
Jeopolitik
hesaplardan
etnik
kavgalara,
dini
önceliklerden
yüz milyarlarca dolarlık kirli para
ya,
ticaret savaşlarından kaynaklar ve pazar kavgalarına
kadar,
en büyük ihaleler bu piyasada
dağıtılıyor.
AB ÜLKELERİ
TERÖR ÖRGÜTLERİ KURUYOR
Demokrasi ve insan haklarını
dilinden düşürmeyen
Avrupa Birliği
ülkelerinin önemli bir bölümü, küresel ölçekte
işlerini terör örgütleriyle yürütüyor
. Terör örgütleri
kuruyor, finanse ediyor, eğitiyor
, ülke ve bölgelere gönderiyor,
açık ve net olarak onlara hedef
gösteriyor.
Bu konuda
Avrupa’da başı Fransa ve İngiltere çekiyor. Almanya, Belçika, Hollanda gibi ülkeler istihbarat alanında
terör patronluğu yapıyorlar, diğerleri ve kuzey ülkeleri ise
“yumuşak güç”
örtüsü altında onları besliyor.
ABD VE İSRAİL: KÜRESEL
ÖLÇEKTE TERÖR
ÖRGÜTLERİNİN SAHİPLERİDİR.
ABD ve İsrail, küresel ölçekte terörün büyük patronlarıdır. “Terörizmle Mücadele”
yi küresel
siyasi doktrin
haline getiren bu ülkeler, aslında
o kavramı, terör organizasyonlarını örtbas etmek için icat ettiler
.
Soğuk Savaş döneminde
etnik ve ideolojik örgütler
kuruyorlardı, şimdilerde, özellikle de bizim coğrafyaya yönelik
etnik ve “İslamcı” kimlikli terör örgütleri
kurdular.
ABD ve İsrail, İngiltere
ile birlikte, bazı AB ülkelerinin de desteğiyle,
otuz yıldır ülkelerimizi, coğrafyamızı, insanlarımızı
bir yandan terör örgütleriyle vuruyor diğer yandan “terör var” gerekçesiyle vuruyor
.
“TERÖR VAR” DİYEREK
ÜLKELERİ MAHVETTİLER
Bütün terör örgütleri,
ABD ve ortaklarının işgal, iç savaş, kaynakları talan etme
planları için sahaya sürüldü. Bunlar için ortam oluşturdu.
Afganistan El Kaide ve Taliban var diye işgal edildi
.
Suriye DEAŞ var diye işgal edildi
.
Libya ve Irak diktatör var ya da benzer iddialarla
işgal edilip mahvedildi.
Örtülü gerekçe başkaydı, önümüze hep terör, diktatör, özgürlük ve demokrasi kavramları sürüldü
. Oysa bu örgütlerin tamamı
Batılı istihbarat teşkilatlarına
bağlıydı.
İLK KEZ BİR ÜLKE TERÖR
ÖRGÜTÜNÜ ORTAK İLAN ETTİ. DÜNYA BUNU DA GÖRDÜ.
ABD yönetimi PKK gibi bir terör örgütünü açıkça “ortak” ilan edebildi. Hem de bir NATO üyesi müttefikine karşı.
Kırk yıldır ülkemize karşı kullanılan etnik terör aslında bu ülkelerin
Türkiye ile yürüttükleri örtülü savaş
tı.
Suriye’nin kuzeyindeki yığınak dünya tarihinde bir terör örgütüne yapılan en açık en pervasız destekti
. Ankara’da yapılan ve PKK ile ABD askerinin bölgeden çekilmesini sağlayan anlaşma,
ABD’nin terör patronluğunun tescil edilmesi oldu.
Onlar bir terör örgütü için ülkemizle pazarlık yaptılar. Biz de bu pazarlıkla onların terörün patronu olduklarını ilan etmiş olduk. ABD için bundan daha büyük
utanç
yoktur.
DEAŞ da, PKK da, YPG de ABD/İsrail askeri ve istihbarat örgütlerinin malıdır.
O İKİ ANLAŞMA: KİMLER
ÇEKİLDİ? KİMLER KAYBETTİ?
FOTOĞRAF ORTADA.

ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmaların sonuçlarına bakalım: PKK dediğimiz bölgelerin tamamından çekilecek.

PKK ile birlikte başka kimler çekiliyor? ABD askeri, Fransız askeri, İsrail askeri varlığı…
Kimler kaybediyor? Avrupa ülkeleri, S. Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn gibi Arap ülkeleri..
Kaybedenlerin ve çekilenlerin
tamamı teröre destek veren,
terör patronluğu yapan, terörü finanse eden
ülkeler
.
BAE VE SUUDİ ARABİSTAN:ABD BİNLERCE TIR SİLAH, ONLAR TIR’LAR DOLUSU
PARA GÖNDERDİ.
Son dönemde
Türkiye’ye karşı yeni terör destekçileri keşfettiler. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Mısır ve Bahre
yn üzerinden, onların organizasyon ve fonlamalarıyla, Türkiye’yi terörle vurmaya başladılar.
ABD PKK/YPG’ye
binlerce TIR dolusu silah gönderirken onlar da bu örgüte yüz milyonlarca dolar aktarıyordu
. S. Arabistan’ın ve BAE’nin bu konudaki
sicili
çok kötü ve Türkiye bunu asla unutmayacaktır.
AÇIK DÜŞMAN
BAE: TERÖR,
DARBE VE
ERDOĞAN’A
SUİKAST GİRİŞİMLERİ
Açık düşman: Özellikle
BAE, Suriye’den Libya’ya, Akdeniz’den bölgenin tamamına her alanda Türkiye ile savaşıyor
. Batı başkentlerinde
FETÖ’cülerle ortaklık
kurup Türkiye’yi vuruyor. Bilinen ve bilinmeyen
Türkiye karşıtı bütün örgütlere silah ve para
yağdırıyor.
BAE
’nin açık düşmanlığı, kötülüğü ülkemiz için öncelikli ve mutlaka önlenmesi gereken bir tehdit haline gelmiştir.
15 Temmuz’da yer aldı, onları fonladı, Dubai’de FETÖ ile ortak toplantılar
, eylem planları yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirme, suikast ve öldürme planlarının ve girişimlerinin tamamında BAE vardı.
Kiralık katili
Muhammed Dahlan
’la Türkiye içinde bile suikastlere
teşebbüs
etti.
İKİ TÜRKİYE DÜŞMANI:
MUHAMMED BİN ZAİD
MUHAMMED BİN SELMAN.
TERÖRE DESTEKLE SUÇLANMALI
Şimdilerde Kıbrıs
Rum Kesimi
’nde kurduğu şirketlerle
İsrail’in istihbarat mensuplarını istihdam ediyor, buradan Türkiye’ye karşı istihbarat ve terör operasyonları yürütüyor
. Bölgedeki bütün Türkiye karşıtı operasyon ve saldırılarında
İsrail’den talimat
alıyor,
S. Arabistan’ın gücünü
kullanıyor.
Muhammed Bin Zaid
, açık biçimde küresel terör finansörlüğünden,
suikast ve kirli, örtülü
operasyonlardan sorumlu tutulmalı, suçlanmalı, yargılanmalı. Onun kafaya aldığı ve yönettiği
Muhammed Bin Selman
’ın tek cinayeti
Cemal Kaşıkçı
cinayeti değil. Bu ikisi
Yemen’deki savaş suçları
ndan da sorumludur.
Muhammed Bin Zaid ve Muhammed Bin Selman, bölgemizde iki öncü Türkiye düşmanıdır. Bütün kötülüklerini Türkiye’ye yöneltmiş bu iki ismin patronu İsrail istihbaratıdır
.
ANKARA VE SOÇİ’DEKİ
ANLAŞMALARDAN SONRA
KİMİN OYUNU BOZULDU..
Ankara ve Soçi anlaşmalarından sonra
oyunu bozulanlar arasında bu iki isim de var
. Türkiye’nin teröre ve arkasındaki güçlere karşı kazandığı
son zafer bu iki ismi de vurmuştur
. Ama burada kalmamalı, bu kişilere karşı en etkili yöntemlerle mücadele devam etmelidir.
Türkiye, Soğuk Savaş sonrası terör borsasına
en ağır darbe
yi indirdi.
Küresel terör piyasasında rüzgarı tersine çevirebilen ülke
oldu. Coğrafyamızdaki bütün ülkeleri terör örgütleri üzerinden mahvettiler. Türkiye’ye de aynısını yapıyorlardı. Ama bu sefer başaramadılar.
İlk kez geri adım atmak zorunda kaldılar
.
İKİ “TERÖR SİMSARI”. SIRA ONLARA GELİYOR.
Devam edecek, burada kalmayacak.
PKK ve DEAŞ’tan sonra mücadele onların bölgemizdeki terör baronları
Muhammed Bin Zaid ve Muhammed Bin Selman’a yönelecek, yönelmeli
.
Önce terör örgütleri, sonra simsarları, sonra da onların patronları…
Bu iki kişi hakkında terör finansmanı, terör örgütü kurma ve yönetme, ülkeleri tehdit etme, suikast ve terör saldırıları yapma konularında çok detaylı bir soruşturma başlatılıp
uluslararası mahkemeler
harekete geçirilmeli.
Türkiye’yi kınayan
Arap Birliği’nden neden ses çıkmıyor?
Terör örgütlerini kullanan
AB ülkeleri nasıl suçüstü yakalandı ve açığa düştü?
Onlar için Türkiye’ye karşı “
Oyun” bitti
. Yeni oyun kurmaları zaman alacak.
Biz daha hızlı olacağız
. Türkiye “
terör simsarları”
nın da üstesinden gelecek.
#AB
#ABD
#İsrail
#Terör
#Muhammed Bin Selman