Artıkan meselesi, gün veya saat meselesi.Fırat’ın Doğu’suna, oterör koridoruna, o“çokuluslu cephe”ye müdahale için operasyon başlamak üzere. Türkiye’nin gücü bir kez daha harekete geçmek üzere.Bin yıldır bu topraklarda ne yapıyorsak yine yapacağız. Tarihin en ağır bunalımlarındanhangi akıllaçıkmışsak o aklı yine devreye sokacağız.Masamıza “harita taslakları” koyanların masası devrilecek. Bize rağmen, bize karşı, bizivurmaya ve yaralamaya, tarih ve coğrafya dışına itmeye, Anadolu içlerine hapsetmeye
Artık
an meselesi, gün veya saat meselesi
.
, o
na, o
ye müdahale için operasyon başlamak üzere. Türkiye’nin gücü bir kez daha harekete geçmek üzere.
Bin yıldır bu topraklarda ne yapıyorsak yine yapacağız
. Tarihin en ağır bunalımlarından
çıkmışsak o aklı yine devreye sokacağız.
Masamıza “harita taslakları” koyanların masası devrilecek
. Bize rağmen, bize karşı, bizi
vurmaya ve yaralamaya, tarih ve coğrafya dışına itmeye
, Anadolu içlerine hapsetmeye ayarlı hesaplar bir kez daha bozulacak.
açmak için Suriye savaşı çıkaranların,
Irak ve Suriye’den sonra Türkiye’yi vurmayı planlayanların
, bu amaçla
kuranların,
sınırımızın sıfır noktasına
devasa askeri yığınaklar yapıp içeriden
çalışanların defterleri dürülecek.
“Coğrafya ve tarih biçimlendirme”ye dönük yeni ve çok güçlü bir adım
atılacak. Suriye’nin kuzeyinde inşa edilen, tek amacı
olan büyük hazırlığa müdahale edilecek.
Buna
gücümüz var, aklımız var, yeteneğimiz var, tarihten aldığımız can yakıcı dersler var, askeri ve siyasi tecrübemiz var, coğrafya kimliğimiz ve ülke bilincimiz va
r. En önemlisi de Anadolu savunması, vatan savunması diye aşındırılamaz bir kimliğimiz var.
SABIR BİTTİ, UYARILAR BİTTİ, HAZIRLIK BİTTİ ARTIK BİR GÜN BİLE GECİKMEK İNTİHARDIR!
Artık
mümkün değildir.
“İntihar anlamına gelse bile müdahale edilmelidir” diyorduk. Şimdi “gecikme intihar”dır.
Vazgeçmek, ertelemek,
, başka teklif ve
bu ülkeyi de geleceğini de
dır.
Sabır bitti, uyarı bitti, hazırlık bitti
. Müttefiklere güven bitti, tiyatro bitti. Milletimizi, ülkemizi
içeriden uyutma, hareketsiz bırakma
ve sonrasında çaresizce
olmaya ayarlı bütün senaryolar buraya kadardı, bitti.
, gözünün önünde büyüyen, kendisini vuracağı belli olan bir tehdidin daha da büyümesine
. Aynı durum
ABD için, İngiltere ve Fransa için, İsrail ya da Rusya
için söz konusu olsa ne yaparlardı?
Hangisi susar, hangisi iç politika manevralarıyla oyalanabilir
, hangisi “benim sınırımın dışında” diyerek seyrederdi.
SIFIR NOKTASINDA SAVUNMA OLMAZ. YARIN O SAVAŞ
Hiçbir ülke kendini sınırının sıfır noktasında savunamaz
. Hele bizim coğrafyada, güneyimizde, Suriye ve Irak’ta büyüyorsa bu tehdit, asla sınırımızın sıfır noktasında savunma kurulamaz.
Bunu yaparsak, o savaş yarın Kahramanmaraş’a, Sivas’a, Anadolu içlerine taşınacaktır
. Çünkü
savaşı dışarıda durduramıyorsanız içeride yüzleşeceksiniz
demektir.
Bugün sınırlarımızın diğer tarafındaki tehlikeyi durduramazsak, yarın
Anadolu içlerinde vatan savunması
yapmakla yüz yüze kalacağız demektir.
Bugün;
Irak’ta olduğu gibi, Suriye’de de “Çekiç Güç” benzeri bir yapılanmaya boyun eğersek
, onu normalleştirirsek,
yarın aynı “Çekiç Güç” modeli Türkiye’nin güney bölgelerinde, bizim topraklarımızda kurulacak
demektir.
Bugün Suriye’nin kuzeyindeki
nu boşa çıkaramazsak yarın
aynı koridor Türkiye’nin güneyinde, bizim topraklarımızda da kurulacak
. Bugün
Suriye’de harita çizenler, işte o gün Türkiye içinde haritalar çiziyor olacak
.
Bunları öngörmek için çok çaba harcamaya gerek yok.
Dünyanın güç hareketliliğine, coğrafyanın değişimine ve krizlerine
,
ya dönük küresel ölçekte çabalara bakan herkes aynı şeyleri söyleyecektir.
Haçlı Savaşları’nı, Birinci Dünya Savaşı yıkımlarını, İstiklal mücadelesini yaşamış bu ülkeye tarih dersi, coğrafya dersi vermesin
.
Kimse, dünya savaşı döneminde coğrafyamızın her köşesinde
vermiş
bu ülkeye, terör örgütleri aklıyla
,
bir yıl sonrasını göremeyen siyasi parti aklıyla ayar vermeye kalkışmasın
.
Kimse,
bin yıldır bu topraklarda harita biçimlendirip tarih inşa eden bu millete
,
çözümün ne olduğunu, hangi akılla hareket etmesi gerektiğini öğretmeye kalkmasın.
KİMSE BİZE ABD ÇIKARLARINI,
İNGİLİZ HESAPLARINI PAZARLAMASIN!
Kimse bize ABD çıkarlarını, İsrail önceliklerini, İngiliz hesaplarını pazarlamasın
. Kimse bizi İran-Suud denklemine sokup siyasi körlüğe sürüklemeye çalışmasın.
Bize
Orta Asya kapılarını kapatanların
, o coğrafya ile
kesenlerin,
güneyimizde yeni duvarlar örmesine
, Arap/İslâm dünyası ile bütün bağlarımızı kesmesine, bizi
coğrafyada yalnızlaştırmasına
, Anadolu’ya hapsetmesine izin vermeyeceğiz.
Bunu yaptıktan sonra
Suriye ve Irak’ın kuzeyinden vurmasına
,
Akdeniz ve Ege’den çevrelemesine
,
Yunanistan’dan Romanya’ya kadar Batı’dan sıkıştırmasına
izin vermeyeceğiz.
SURİYE’DE EN BÜYÜK OYUN TÜRKİYE’YE KARŞI OYNANIYOR
Suriye savaşı artık Suriye meselesi değil
. Çoktan bir
na dönüştü. Şimdi orada
en büyük oyun ülkenin kuzeyinde, Türkiye’ye karşı oynanıyor
. İçerideki lobi ve çıkar gruplarının, göbeğinden dışarıya bağlı olanların,
HDP ve FETÖ kriptolarının
bu
da izin vermeyeceğiz.
Kıbrıs müdahalesi neyse Fırat’ın Doğu’suna müdahale odur
. Hatta birçok açıdan daha da önemlidir. Çünkü doğrudan Anavatan’ı hedef almaktadır. Çünkü yüz yıl sonra başlayan
ni açıktan hedef almaktadır.
Fırat’ın Doğu’suna müdahale etmeden bu yükseliş devam edemez
. Yüz yıl sonra bu ülkenin önüne açılan bütün
. Ardından Akdeniz ve Ege’den baskılar gelecektir. Çünkü hepsi tek bir
dir.
İRAN SINIRINDAN AKDENİZ’E KADAR BÜTÜN GÜNEYİMİZİ KUŞATIYORLAR..
Fırat’ın Doğusu
terörle sınırlı, etnik meseleyle alakalı değil
. Doğrudan bir
ABD, Batılı istila, işgal
söz konusudur.
İran sınırından Akdeniz’e kadar bütün güneyimizin kuşatılması
söz konusudur.
Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarıyla Akdeniz kapısını kapattık
. Irak’ın kuzeyinde devam eden
Pençe Harekâtı ile Doğu kapısı
da kapatılıyor. Ama yüzlerce kilometrelik bir cephe önümüzde duruyor. Buna müdahale etmek
bu ülkeye aidiyet hisseden herkesin boynunun borcudur
.
Hiçbir ülke, hiçbir güç, Türkiye’nin bu müdahalesine açıktan karşı duramayacak
.
ABD bile, İsrail bile, onların ortakları
bile.
Bileklerimiz güçlü, zihnimiz duru, hafızamız güçlüdür
. Yüzlerce yıllık
o akıl harekete geçmiştir
. Hiçbir gücün bunun önünde duramayacağını,
nı değiştiremeyeceğini göreceğiz.
Bugüne kadar
hep bu aklı kullanarak gedik
. Öyle devam edeceğiz. Yine
bu akılla Fırat’ın Doğusuna müdahale edeceğiz
. Çünkü bu,
geleceğin Türkiye’sinin çağrısıdır
.
ERDOĞAN YÜZYILLARIN DİLİNİ KULLANIYOR. FIRAT’IN DOĞUSU BİR BEKÂ MESELESİDİR..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihin derinliklerinden, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan süzülüp gelen
ve Türkiye’nin siyasi genetiğine hitap eden sözleri bütün bu gerçekleri açıklıyor. Ama bakıyorum
, bu cümleleri bile
çalışıyor. Bir
burada bile kendini hissettiriyor.
Fırat’ın Doğusu beka meselesidir
. Kendini Türkiye’ye ait hisseden herkes için bir
.
bir tehdittir. Dışarıdaki “çevreleme”ye, içerideki “cephe”ye rağmen bu adım atılacak, o büyük
.
Allah milletimizin ve ülkemizin yardımcısı olsun ve zafer nasip etsin...
#ABD
#Çekiç Güç
#Haçlı Savaşları
#FETÖ
#HDP