Beyrut: Hiroşima’nın yıldönümünde o ‘mantar bulutu’nu izlemek.. Biri bize bir mesaj mı veriyor?

04:007/08/2020, Cuma
G: 7/08/2020, Cuma
İbrahim Karagül

Binlerce yaralı, yüzden fazla ölü, 250 bin evsiz, milyarlarca dolar zarar, bir ülkenin ekonomisinin çöküşü… Güneyde saldırgan ülke İsrail, doğuda Suriye savaşı, bütün ekonomisini denizden alan Lübnan’ın deniz kapısının kapatılması.2 bin 750 ton amonyum nitratın altı yıl boyunca limanda tutulması. Kim tuttu, neden tuttu, onu orada tutan gizli el kimindi, orada tutulma amacı neydi? Patlaması ya da patlatılması… Patlamanın 250 kilometre uzaktan, KKTC’den bile duyulması..HİROŞİMA’NIN YILDÖNÜMÜ VE BENZER

Binlerce yaralı, yüzden fazla ölü, 250 bin evsiz, milyarlarca dolar zarar, bir ülkenin ekonomisinin çöküşü… Güneyde saldırgan ülke İsrail, doğuda Suriye savaşı, bütün ekonomisini denizden alan Lübnan’ın deniz kapısının kapatılması.

2 bin 750 ton amonyum nitratın altı yıl boyunca limanda tutulması. Kim tuttu, neden tuttu, onu orada tutan gizli el kimindi, orada tutulma amacı neydi? Patlaması ya da patlatılması… Patlamanın 250 kilometre uzaktan, KKTC’den bile duyulması..

HİROŞİMA’NIN YILDÖNÜMÜ VE BENZER MANTAR BULUTU: “AYAĞINIZI DENK ALIN” MI?

O dehşet patlama görüntüsü. O mantar bulutu… Hem de Hiroşima’nın yıldönümüne (6 Ağustos 1945) iki gün kala, 75 yıl sonra, dünyanın benzer bir görüntüyü tekrar izlemek zorunda bırakılması.

Nükleer gücü olan İsrail, ya da bir başka güç, Arap/İslam dünyasına bir mikro nükleer saldırı görüntüsü mü izletti? “Ayağınızı denk alın” mı dendi? Bir hafıza şoku mu sahnelendi. “ABD Japonya’yı nasıl iki nükleer bomba ile teslim almışsa ben de sizi böyle teslim alırım” iması mı bu?

‘KAZA’ AMA… BU COĞRAFYADA HEP UMMADIĞINIZ ŞEYLER OLUR

İnsanın aklına çok şey geliyor? Patlama yeri Lübnan olunca, İsrail’in Lübnan’a yönelik işgal ve saldırıları bilinince, Suriye savaşının Lübnan’a uzatılması hesapları hatırlanınca, son günlerde İsrail’in Lübnan’a baskıları düşünülünce bütün ihtimalleri göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Görünen kaza… Resmi açıklamalar böyle. Saldırı olduğuna dair bulgu şimdilik yok. Ama gerçek, zamanla anlaşılacak. Bu coğrafyada her zaman ummadığınız şeyler olur. Tahmin edilemeyecek kötülükler sergilenir.

TOZ BULUTU DAĞILINCA, İKİNCİ ADIM ATILINCA…

Fitnenin, entrikanın, örtülü operasyonların, karanlık mesajların, acımasız hesaplaşmaların her türü sergilenir. Bu coğrafya bütün güçlerin oyun sahasıdır. Lübnan bu oyunların laboratuvarıdır.

Gerçeği toz bulutu dağılınca görürsünüz. Fotoğrafı bir sonraki adım atılınca anlarsınız. Katil oradadır, en yakındadır, çoğu zaman gözü yaşlıdır.

BU FOTOĞRAFLARI HİÇ UNUTMAYACAĞIZ. ZİHİNLERİMİZE KAZINAN GÖRÜNTÜLERİ..

Coğrafyamızda çok ağır bunalımlar yaşandı, yaşanıyor. Son otuz yıl, unutamadığımız, unutamayacağımız fotoğraf karelerine bir yenisi daha eklendi. Sanki semboller savaşı gibiydi.

Irak işgali sorasında, dikenli tellerle çevrili çölde, kafasına çuval geçirilmiş baba-oğulun resimleri, o babanın çocuğunu güneşten korumak için elini siper yapışını unutamazsınız.

Ebu Gureyb’i unutamazsınız. Bağdat işgal edildiğinde, dışarıdan gelenler şehri yağmalarken Bağdat halkının evlerinden çıkmayışını, o sessiz protestoyu unutamazsınız. Saddam Hüseyin’in özellikle bayram sabahı idam edilişini ve bunun dünyaya servis edilişini unutamazsınız.

ŞİBİRGAN, AHMET YASİN, ESİR MÜSLÜMAN GENÇLER..

Afganistan Şibirgan Cezaevi görüntülerini, Bağram Hava Üssü’ndeki işkence merkezlerini, Mezar-ı Şerif’ten trenlerle getirilen insanların, vagonların kurşun yağmuruna tutularak öldürülmesini, havasız bırakılıp boğulmasını unutamazsınız.

CIA’nın esir ticareti uçaklarındaki, zincirlenmiş Müslüman gençlerin görüntülerini, alınıp satılmasını. O esir ticaretini unutamazsınız.

Şeyh Ahmet Yasin’in, bir sabah namazı füze ile şehit edilmesini, Şaron’un çiftliğindeki suikast toplantılarına kimlerin katıldığını unutamazsınız.

BEYRUT’TAKİ MANTAR BULUTU DA BÖYLE. ZİHİNLERİMİZE KORKULAR MI SALINIYOR?

Bunlar sadece şiddet değildi. Sadece saldırı değildi. Sadece katliam/kıyım değildi. Bunlar coğrafyanın insanlarına, Müslüman dünyaya verilen mesajlardı. Çok iyi çalışılmış, planlanmış birer zihin operasyonuydu.

Hiroşima’nın yıl dönümünde, Beyrut’tan yükselen o mantar bulutu da işte böyle bir şey. Unutulabilir değil. Zihinlerimize korku kazınması, bir şeyler ima edilmek için planlanmış sanki.

Kaza diyelim geçelim. Ama bunları sorgulamazsak, çok daha vahimleri gelecektir. Akla hayale gelmeyecek kötülükler planlayanların, yeni fotoğraf çalışmaları zihinlerimize kazınacaktır.

HER ŞEY ZAAFLARIMIZ ÜZERİNE KURGULANDI.

Evet, 2 bin 750 ton amonyum nitratı orada tutanlar suçlu. Bu, bir zaaf. Ama dikkat edin, yıllardır bu coğrafyada ne yaşanmışsa, “zaaflar” kamuflaj olarak kullanılmıştır. Irak’ta Saddam kötüydü. Afganistan’da El Kaide vardı. Suriye’de DEAŞ vardı. Hepsi zaaflardı ve bütün senaryolar bu zaaflar üzerine kurgulandı.

Bizler sadece bunları tartışırken, onlar bölgeyi parçalıyor, paylaşıyor, şehirlerimiz arasına kalın duvarlar inşa ediyorlar, kaynaklarımızı ve zenginliklerimizi talan ediyorlardı.

LİMANLAR, HAVAALANLARI, DEPOLAR, TAHIL STOKLARI, TARIM BÖLGELERİ HEDEFTİR.

Salgın, dünyayı çok değiştirdi, değiştirecek. Savaşın, hesaplaşmanın araçları da değişiyor değişecek. Biyo-terörü tartışıyoruz bugün, biyolojik savaşı tartışıyoruz.

İnsanlık nasıl ayakta kalır, bunun devamı gelir mi, gelirse nasıl mücadele edilir, hangi güç ve devlet bunu istismar eder, bunları tartışıyoruz.

Beyrut’taki patlama, yeni şeyler öğretiyor: Artık limanlar, havaalanları, lojistik merkezleri, depolar, tahıl stokları, tarım bölgeleri, sivil hayat için stratejik alanlar hedef alınabilir.

MİLLETLER AÇLIKLA CEZALANDIRILABİLİR

Ülkeler, milletler, toplumlar açlıkla cezalandırılabilir. Savaş ya da saldırılar, askeri alandan sivil alanlara kayabilir, yaşam alanları yıkıma uğratılıp milletler çökertilebilir.

Her şey yeniden başlıyor. Yeni doğrular, yeni yanlışlar, yeni alışkanlıklar, yeni hesaplaşma şekilleri gibi.

TÜRKİYE, SALGIN SONRASI YENİ TÜR TEHDİTLERİ DİKKATE ALMALI.

Lübnan’a yardıma koşan, bütün imkanları ile bu ülkenin yanında olan Türkiye, Beyrut’taki patlamadan sonra, “yeni tür tehdit” tanımlarını acilen yapmalı ve tedbirlerini almalı.

Özellikle yukarıda saydığım alanlarda, gıda, sağlık, yaşam kaynaklarına ilişkin alanlarda yeni koruma kalkanları oluşturmalı.

Görünen o ki; Doğu Akdeniz’deki enerji kavgası çok daha büyüyecek. Lübnan, belki de bu kavga için kurban ülke seçilecek. Bunu, “ikinci adım” atıldığında göreceğiz.

#Beyrut
#Hiroşima
#Atom Bombası
#Lübnan