BAE(Birleşik Arap Emirlikleri) tarafından İstanbul’a gönderilen ve on gün önceMİTtarafından ele geçirilen sonra da tutuklananiki casustan biri, Zaki Yusuf Hasan, önceki gün Silivri’deintiharetti.Konuşmamak için miintihar etti,çok konuştuğu içinnasılsa beni buraya gönderenlerişkenceyle öldürecekler diye korkup da mı intihar etti, henüz bilinmiyor. Net bilgimiz yok amakişisel kanaatim; konuştu, bilgi verdi, başına gelecekleri bildiği için intihar etti şeklinde..ÇünküCemal Kaşıkçı’nın öldürülme biçimionlar
(Birleşik Arap Emirlikleri) tarafından İstanbul’a gönderilen ve on gün önce
tarafından ele geçirilen sonra da tutuklanan
iki casustan biri, Zaki Yusuf Hasan
, önceki gün Silivri’de
etti.
intihar etti,
nasılsa beni buraya gönderenler
işkenceyle öldürecekler diye korkup da mı intihar etti
, henüz bilinmiyor. Net bilgimiz yok ama
kişisel kanaatim; konuştu, bilgi verdi, başına gelecekleri bildiği için intihar etti şeklinde..
Çünkü
Cemal Kaşıkçı’nın öldürülme biçimi
onlar için de, o tetikçiler için de
teşkil ediyor.
Başarısızlığın,
efendilerini ele vermenin nasıl bir son olduğunu biliyorlar
Kaşıkçı cinayetinde de, sonrasında da herkes, bu adamların nasıl bir vahşete imza atabildiklerini gördü.
YENİ BİR KAŞIKÇI CİNAYETİ Mİ? YOKSA BU SEFER TÜRKİYELİ BİRİLERİ HEDEFTE OLABİLİR Mİ?
Bir gün
parçalara ayrılıp bavullarla bir yerlere nakledileceğini
ya da yok edileceğini
elbette o da düşünmüştür.
Peki,
o iki BAE’li casus, İstanbul’a niye gönderilmişti?
Kaşıkçı cinayeti benzeri
şlenecekti?
Kaşıkçı cinayetinden sonra
deşifre edilen operasyon ekibini yeniden kurmak
için mi görevlendirilmişlerdi?
Ya da Türkiye’de bir başka
sansasyonel bir suikasta ya da bombalama
ya mı hazırlanıyorlardı?
Bu sefer Türkiyeli birileri hedefte olabilir miydi?
DAHLAN’IN TERÖR ÇETESİ TÜRKİYE’DE NE YAPIYOR?
KONU ÇOK CİDDİYE ALINMALI..
Son günlerde,
seçimleri öncesi ve sonrası gelişmelere,
içeride bazı örgütlenmelere, Ege ve Doğu Akdeniz’deki sıcak hareketliliğe,
Türkiye’yi her alanda köşeye sıkıştırmaya dönük
çokuluslu organizasyonlara, S. Arabistan, BAE ve Mısır istihbarat örgütleri
nin bu kapsamlı
projede aldıkları yeni ihalelere
bakınca, karşı karşıya olduğumuz şeyin
hiç de küçük çaplı olmadığı
aşikâr.
’ın ekibinden, Filistinli,
Yaser Arafat’ı zehirleyen
çetenin parçası,
AE ve Suud ortak amaçlarına
çalışan, ama açık biçimde
İsrail istihbaratı tarafından yönetilen bu adamlar,
Türkiye’de
ne tür bir örtülü operasyon
için hazırlık yapıyordu? İki suikastçıdan başkaları da var mı?
Bu kişilerin
“içeriden operasyon” ya da “iç işgalci”
olarak tanımladığım
nedir? Bu kişiler Türkiye’de
kimlerle görüştü, nerelere gitti,
bağlantıları neler?
İKİ VELİAHT: MUHAMMED B. SELMAN VE BAE’Lİ MUHAMMED B. ZAİD YENİ 15 TEMMUZ’UN
Dahlan, bütün coğrafyanın
kiralık katili ve suikast ve terör timlerini yönetiyor. İsrail, Mısır, Suud, BAE ve ABD istihbaratından ihaleler
alıyor. Ekibi tamamen İsrail istihbaratının kontrolünde, kendisi de.
Suudi Muhammed bin Selman ve BAE’li Muhammed bin Zaid,
bu iki veliaht,
coğrafyanın en yaygın terör, suikast timlerini yönetiyor,
örtülü operasyonlar yapıyor,
cinayetler işliyor, terör örgütlerini finanse ediyor.
Bu yeni eksen,
Libya’da, Yemen’de, Sudan’da, Somali’de, Cezayir’de, Suriye’de
ve hemen hemen bölgenin her noktasında oldukça
, açık müdahaleler yürütüyor.
Öyle bir
var ki,
Türkiye’ye ait ne varsa hepsine saldırıyor.
Türkiye içinde bile bazı çevreleri
fonluyor, yeni bir 15 Temmuz, yeni bir Gezi gibi büyük operasyonların alt yapısını
oluşturuyor.
YÜZ YIL ÖNCE OSMANLI’YA KARŞI BÖYLE CEPHEYE
Muhammed bin Zaid ve Muhammed bin Selman, terör örgütlerine, suikast çetelerine nasıl ihale dağıtıyorsa
kendileri de ABD ve İsrail adına ihaleler alıyor, bütün coğrafyayı onların denetimine hazırlamak için var güçleriyle çalışıyor.
BAE’nin parası, Suudilerin gücü, Mısır’ın istihbarat imkânı
bu anlamda seferber edilmiş durumda.
Türkiye, bu ülkelerin
açık düşmanlığı ile yüz yüze.
Coğrafyanın her köşesinde Türkiye’nin karşısında bu ülkeler var.
En büyük hedefleri Türkiye’yi durdurmak, büyük bir yıkıma uğratmak.
Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz saflarında kimler varsa, o zaman Osmanlı karşısına kimler dikilmişse,
bugün yine onların torunları Türkiye ile savaşıyor.
İKİ VELİAHT, O KADAR PERVASIZLAŞTI Kİ, SİYASİ SUİKASTLARA BİLE
Mesele Türkiye’ye düşman olmalarıyla sınırlı değil.
İki Veliaht’ın yaptığı kötülükler tahammül sınırlarını çoktan aşmış durumda.
Ellerinden gelse,
bu ülkenin siyasi liderlerini hedef alacaklar, bu kadar pervasızlaşmış durumdalar.
’de ardı ardına tatbikatlar,
adaların silahlandırılması,
Doğu Akdeniz’e askeri yığınak ve
Türkiye’nin çevrelenmesi,
Suriye’nin kuzeyinde
yüzlerce kilometrelik cephe
açılması ile başetmeye çalışan Türkiye, bu
iki Veliaht’ın, Muhammed Dahlan’ın terör çetesi, FETÖ ve PKK ile organize biçimde ülkemize karşı pis işleriyle de uğraşmak
durumunda.
Sadece terör, suikast meselesi değil.
nden coğrafyadan yalıtmaya,
yeni iç işgallerden medya operasyonlarına
kadar büyük bir kötülükle karşı karşıyayız.
INDEPENDENT VE SUİKASTÇILAR: PARA DA
Mesela
Independent ve Şark-ul Avsat’ın Türkiye’de mevzilenmesi ile BAE casusları aynı damardan besleniyor
, organik olarak aynı yapının birer alt unsuru. Biri
, biri
(istihbarat bile demiyorum)
.
Para aynı yerden, organizasyon aynı yerden, yönetim aynı yerden, talimatlar aynı yerden
, kullanılan
özellikle belirlenmiş yerlerden.
Biri cinayet işliyor, diğeri zihinsel operasyon yürütüyor. Her ikisi de ülkemize karşı açık savaş yürütüyor.
BÜTÜN BATI VE İKİ VELİAHT’IN ORTAK MEDYA ATAKLARI: BU, BİR MEDYA MESELESİ DEĞİL!
İngiliz BBC, Alman Deutsche Welle, Fransız F24, Amerikan Voice of America
gibi, dört Batılı ülkenin
yayın organları sadece
Türkiye’ye yönelik yayın yapmak için ortak YouTube kanalı açıyor, sizce neden?
Deutsche Welle Erdoğan’ı devirmek için milyonlarca avro yeni bütçe
ayırıyor, sizce neden? 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında
FETÖ’cü sosyal medya ağları bu gelişmelerle paralel biçimde yeniden organize ediliyor,
sizce neden?
Bu oluşumlarla, yabancı medya operasyonları arasındaki paralellik
kimsenin dikkatini çekmiyor mu?
Bu sadece bir medya meselesi değil, kimse anlamıyor mu?
Bu oluşumlarla istihbarat operasyonları arasındaki ilişki
kimseyi rahatsız etmiyor mu? Bırakın ilişkiyi, açık biçimde bu ülkede operasyonlar yapılıyor, buna ne kadar tahammül edilebilir?
Hiç kimse, bu çerçevede
Türkiye’ye aktarılan fonların izi
ni süremiyor mu?
YENİ BİR FIRTINA BU VE FOTOĞRAF NET. “TÜRKİYE EKSENİ” GÜÇLENDİRİLMELİ..
Kapsamlı bir “müdahale”nin zemini
hazırlanıyor. Her alanda
yoğun bir mesai izliyorum
şahsen. Dışarıdaki hareketlilik, içerideki haraketlilik, bu hareketliliklere bağlı daha kirli gelişmeler…
“Türkiye Ekseni” sarsılmamalı, çok daha güçlendirilmeli. Çok cepheli
bir mücadele içindeyiz. Bunun
yok. Bu sadece
la ilgili bir durum.
Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan Cumhuriyet’e
ve sonrasına doğru akıp giden bir
siyasi mirasla, genetikle
alakalı bir durum..
Ve artık,
Türkiye Ekseni”nin üstünde bir siyasi kimlik yoktur.
Olmadığını yakın gelecekte çok daha net göreceğiz. Herkes durduğu yeri bir daha kontrol etsin…
#BAE
#MİT
#Casus
#Cemal Kaşıkçı
#Muhammed Dahlan
#Suudi Arabistan
#Independent
#Youtube