Evet,31 Mart yerel seçimleri CHP için tarihsel bir çöküşe yol açabilir.Görülmemiş bir hezimetle sonuçlanabilir. Cumhuriyet’in kurucu partisi özelliğiniebediyen kaybettiğinin tesciliolabilir. Merkeze oynayansiyasal düşüncesinin tasfiyesigibi bir sonuç ortaya çıkabilir.Türkiye Cumhuriyeti aklını,devlet aklını, millet hassasiyetini kaybettiğinin,artık sadece bir marjinal cephe partisi olduğunun, HDP yerine ikame edildiğinin,Türkiye’nin milli aklı ve ana omurgası yerine çokuluslu cephede konumlandırıldığınınilânı
Evet,
31 Mart yerel seçimleri CHP için tarihsel bir çöküşe yol açabilir.
Görülmemiş bir hezimetle sonuçlanabilir. Cumhuriyet’in kurucu partisi özelliğini
ebediyen kaybettiğinin tescili
olabilir. Merkeze oynayan
siyasal düşüncesinin tasfiyesi
gibi bir sonuç ortaya çıkabilir.
Türkiye Cumhuriyeti aklını,
devlet aklını, millet hassasiyetini kaybettiğinin,
artık sadece bir marjinal cephe partisi olduğunun, HDP yerine ikame edildiğinin,
Türkiye’nin milli aklı ve ana omurgası yerine çokuluslu cephede konumlandırıldığının
Projenin ikinci ayağı: CHP artık Türkiye partisi değil
1 Nisan sabah
ı CHP savrulduğu o yerden bir daha asla çıkamayacaktır. Türkiye’yi, milleti, vatanı, yüzlerce yıllık siyasi aklı ve genetiği reddedip
, bu ülkeyle hesabı olanların eline geçen, bu ülkenin
siyasi tarih hesaplaşmasında yerli olanın dışına savrulup oradan Türkiye’yi vuran
bir siyasi yönelişten söz ediyoruz.
’nun CHP’nin başına getirilmesi bir
. CHP’yi
projesiydi.
Şimdi bunun ikinci adımı atılıyor
. 31 Mart yerel seçimleri bunun göstergesi olacak.
Eksen’den çıkarılan CHP’nin
Türkiye için değil, Türkiye ile hesaplaşmasını izleyeceğiz
. Bu ülkeye yabancılaşanların hatta onunla hesaplaşanların eline geçen CHP’nin,
göreceğiz.
Onlar seçime değil, büyük hesaplaşmaya hazırlanıyor
Yerel seçimler için
ne bakınca bu açıkça görülüyor.
PKK’lı, DHKP-C’li, AB denetiminde, ABD denetiminde
, ne kadar
varsa onların kontrolünde insanları aday listesine alan bir siyasi partiyi kim böyle konumlandırıyorsa,
bir büyük hesap var demektir.
Biz bu hesabın ne olduğunu biliyoruz.
Bu hesabın
yüzlerce yıllık siyasi genetiğe bayrak açmak
olduğunu görüyoruz. Yeniden
din, ezan, bayrak, vatan düşmanlığını içinde barındırmanın
ne anlama geldiğini biliyoruz.
Tarihin akışına ters bir durum
Tarihin akışına ters bir durum
var.
Millet yükselirken, devlet yükselirken, tarih dönüşürken milli olana karşı “çokuluslu” bir senaryonun içinde yer almanın
ne anlama geleceğini biliyoruz.
’da bir deneme yaşadık. Bir sonraki hamlede neler yaşanabileceğini, kimlerin hangi senaryonun içinde yer alabileceğini, bunun
“CHP Projesi” ile ne alakası olabileceğini
anlıyoruz.
Yüzlerce HDP’li veya PKK’lıyı listesine alan, bunu, kendi tabanını bile rahatsız edecek şekilde kararlı biçimde yapan,
PKK’dan oy isteyen, adayları
bir siyasi partiden söz ediyoruz. Geleneksel CHP’liler bunlara ne diyor, gerçekten merak ediyorum.
CHP bir güvenlik meselesidir artık. Bunu herkes görecek..
29 Aralık 2017’de
CHP’nin “Ulusal Güvenlik Meselesi”ne dönüştürüleceğini
yazdım. CHP projesinin nerelere uzanacağına dair gözlemlerimi paylaştım. Bugün geldiğimiz nokta burasıdır. Yine 29 Ocak 2019’da; “
CHP’yi yöneten gizli akıl kim? Artık CHP diye bir siyasi kimlik yoktur
” başlığı altında şunları not etmiştim:
CHP’nin adaylarını kim belirliyor?
Akıl hocaları kim? Kim bu gizemli merkezler?
Aday isimleri hangi önceliklere göre belirleniyor?
Türkiye’nin çıkarlarını mı
, toplumsal beklentiler mi,
AB çıkarları mı, ABD’nin ülkemize yönelik gelecek kurguları mı, para/çıkar ilişkileri mi?
CHP, İyi Parti ve HDP (PKK)’yı aynı cephede topla
yan, bütün
silahlı ve silahsız örgütleri CHP çatısı altında gizleyen akıl
kimin aklı, hangi gücün aklı?
İYİ Parti’nin milliyetçileri HDP’ye mi oy verecek? CHP’li vatanseverler PKK’nın siyasal kanadına mensup adaylara mı oy verecek?
Bu kadar birbirine zıt kimlikleri tek bir çatışmacı cephede toplayan irade
yerli değil. Kesinlikle değil
. Bu kadar örgütü ve cepheyi tek çatı altında toplayan
o irade, CHP adaylarını da büyük oranda belirliyor
demektir. Hangi HDP’li’nin CHP’den nerede aday gösterileceğini,
hangi toplumsal çatışma izi bırakacak
ismin nerede öne çıkarılacağını belirliyor demektir.
Onları bir araya getiren kim?
Bu
“çatı” hiçbir şekilde Türkiye’nin merkezinden beslenmiyor
. Tamamen çokuluslu bir akıl bu ittifakı da, adayları da belirliyor, öne çıkarıyor.
Gezi olaylarında, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da etkili olan el, burada da etkili.
ABD istihbaratından Alman istihbaratına, CHP’nin öncülüğünü yaptığı ittifakta her ülke var, sadece Türkiye yok.
Türkiye’nin kurucu partisini Türkiye ekseninden çıkarıp ideolojik çatışma örgütüne dönüştüren irade ile İYİ Parti ve HDP’yi (PKK) tek cephe haline getiren irade yeni bir siyasal dalga, çatışma dalgası oluşturma peşinde
. Türkiye’nin kurucu partisi aklını da merkezini de kaybetti.
Türkiye’nin ana omurgası ile,
siyasal genetiği ile, Türkiye’ye karşı
dışarıdan yönetilenler arasında bloklaşma netleşmiştir.
Ülkemizin içinde bulunduğu en ciddi siyasi kimlikleşme budur.
CHP diye bir akıl yoktur, “çokuluslu” akıl vardır..
Türkiye’yi kaynaştırıp büyütme, güçlendirme düşüncesi ile hırpalama, zayıflatma, dışarıdan operasyonlara açık hale getirme cephesi netleşmiştir.
Artık
CHP aklı diye bir akıl yoktur, çokuluslu akıl vardır
. Artık CHP
siyasi aklını tamamen kaybetmiş
, Türkiye ekseninden çıkarılmıştır. Artık
sırtını millete, kendi tabanına değil, örgütlere ve çokuluslu çevrelere
dayayacaktır. Artık CHP, bundan sonra Türkiye’ye ateş edecek,
operasyonel amaçla kullanılacaktır.
Milletin ferasetini, siyasi genetiği küçümsemeyin
1 Nisan sabahı bunu göreceğiz
. Belki,
Türk siyasi tarihinin en kritik sonuçlarından biriyle
karşılaşacağız. Tabii, CHP ile birlikte hareket eden İ
Yİ Parti ve Saadet’e bunun nasıl yansıyacağı
nı da düşünelim.
Unutmayın, tarih dönerken, Türkiye yükselişe geçerken,
milli devlet aklı ve millet feraseti yüz yıl sonra yeniden ayağa kalkarken oluyor bunlar
. Kim bilir, belki de CHP’nin siyasi ömrü bitmiştir.
Kimse milletin ferasetini küçümsemesin,
kimse tarihi siyasi genetiği küçümsemesin…
#31 Mart
#Seçim
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#PKK
#15 Temmuz