Su testisi su yolunda kırıldı

Meral Akşener’in 6’lı Masa’yı devirmiş gibi yapmasıyla bir an 96’lara döndük. Karşımdaki televizyon ekranlarını izlerken 28 Şubat sürecine gittim.

Rahmetli Erbakan’ın Başbakanlık’tan istifasının ardından Ankara’da siyasi parti genel merkezleri böyle hareketliydi. Televizyonlar bir o partinin genel merkezinin önünden, bir diğer partinin genel merkezinin önünden canlı yayın yapıyordu.

Gazeteciler, siyasi partilerin önünde nöbet tutuyordu. Aldıkları bilgiyi daha haberleştirmeden yeni gelişmeler oluyordu. Parti yöneticileri rakip partinin hamlesini öğrenince hemen karşı hamle yapıyordu.

Refah-Yol Hükümeti’ni yıkma ekibinde yer alan Yalım Erez, lacivert elbisesini giyip, kırmızı kravatını takıp, Çankaya yolunu tutmuş, Süleyman Demirel’den hükümeti kurma görevini almaya giderken, Meclis’te Tansu Çiller bir hamle yaparak, Erez’i boşa düşürmüştü.

O günlerden kalma Meral Akşener de yaptığı hamleyle aynı günleri tekrar yaşattı bize. Pazartesi gazeteciler, İYİ Parti, Saadet ve CHP önünde nöbete başlamıştı.

İYİ Parti önünden gelen son dakika haberi, CHP önünden gelen yeni bir bilgiyle boşa düşüyordu. Saadet Partisi önündeki gazeteciler, her iki genel merkeze kulak kabartmış, “Acaba ne söylersek doğru çıkar” endişesiyle hareket ediyordu.

Bir ara Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti önünde belirdi. Onlar çıkarken, Meral Akşener masaya dönecek denildi. Sonra “Akşener’in özel bir görüşmesi olacak Saadet’e geçmiyor” denildi. Bir günde 90’lı yılları yaşadık.

Aslında ortada şaşılacak bir durum yoktu bizim gibi orta kuşak gazeteciler için. 28 Şubat öncesi askerlerin Erbakan’ı istemediği sırada Meral Akşener’in ne filmler çevirdiği reklam arası konuşmalarında ortaya çıkmıştı.

YIKIM KONUSUNDA MERAL HANIM 28 ŞUBAT ÖNCESİNDEN TECRÜBELİ

Rahmetli Mehmet Ali Birand’a Akşener, Refah-Ana Hükümeti’nin kurulmaması için nasıl örgütlü çalıştığını kısık sesle övüne övüne anlatıyor. Benim için işin kötüsü videonun devamını izleyememekti. Çünkü Akşener, Susurluk skandalı ile ilgili bir soruya cevap verirken, Erbakan ile Mesut Yılmaz’ın arasını nasıl açtığını anlatıyordu. Oysa konuşmanın devamında Susurluk ile ilgili ne söylediğini çok merak ediyorum.

Yıkıcılık konusunda nasıl uzman olduğunu reklam arası söylemlerinden bildiğimiz Meral Akşener’in gözden kaçan bir başka itirafı var. “Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı’nı karıştırıyorsunuz. Cumhur İttifakı et ve tırnak gibi, mezara kadar kader birliği etmiş. Bizimki öyle değil, bizimki proje bazlı” demişti.

Akşener’in dediği proje ne? “Tayyip Erdoğan karşıtlarını kim olursa olsun bir araya getirip, Erdoğan’ı devirmek.” Projenin bir sahibi var ve bunlara yıkım görevi vermiş. Ki yıkım konusunda Meral Hanım 28 Şubat öncesinden beri tecrübeli.

Yıkım için yola çıkanlar, bir türlü Erdoğan’ı yıkamamış ve yıkamayacağını da artık iyice anlamış. Ne yapsınlar onca emek boşuna mı gitsin?.. Bari kendi kendimizi yıkalım demişler, yani su testisi su yolunda kırılmış.

İÇİMİZDE BİZDENMİŞ GİBİ GÖRÜNEN TRUVA ATLARI VAR!

Buraya kadar sorun yok. Üçüncü gün projenin sahibi masaya yumruğunu vurmuş. “Size verdiğim işi tamamlayacaksınız” deyip masaya yumruğunu vurmuş, ama testi kırıldı ne olacak şimdi.

Proje sahibinin o konuda da çaresi hazırmış. Marriott Otel’de tanıdığı güçlü yapıştırıcısı olan bir adamı varmış. Hemen lideri Marriott Otel’deki kata göndermiş. Testi yapıştırılmış ve tıpış tıpış Saadet Partisi’ne geçilmiş.

Orada da biraz arızalar çıkmış ancak, kimsenin itiraz edecek bir durumu kalmadığı için 12 maddelik bildiri imzalanmış. Açıklama da Sivas zanlısı Temel Bey’e kalmış.

Kimsenin endişe etmesine gerek yok. Bu millet 73 yıldır CHP’yi iktidara getirmedi, asla getirmeyecek. O kodlar hâlâ milletin genlerinde fazlasıyla var.

Ama buradan çıkarılacak dersler var. 15 Temmuz sonrası çıkarılmayan ve çıkarılmasına izin verilmeyen dersler. Sağcı-solcu-İslamcı-liberal-milliyetçi aramızda, içimizde bizdenmiş gibi görünen Truva Atları var. Bunlar çok net gün yüzüne çıktı.

Truva Atlarının sahiplerini bulmak için kaybedilecek tek saniye vakit kalmadı.