ABD Başkanı Donald Trump’ın, ülkesindeki seçimler nedeniyle düzenlediği mitinglerde, Suudi Arabistan Kralı için kullandığı şu ifadeler: “Kral Salman’ı severim, ama ona dedim ki, ‘Bak Kral, biz seni koruyoruz. Biz olmazsak iki haftaya burada olmayabilirsin. Kendi ordunu kendin ödemelisin, ödemeye mecbursun’ dedim.” Orta Doğu’da kanlı saldırıların işaretini veriyor.
Trump’ın, “Biz olmazsak iki haftaya burada olmayabilirsin” özgüveninin altında ne yatıyor? Trump nasıl bu kadar kendinden emin? Özellikle Afganistan ve Irak işgallerinin ardından dünya kamuoyunun öğrendiği bir gerçek var. Kiralık ordular, diğer adıyla özel askeri şirketler.
MPRİ, Dyncorp, Brown&Root, Airscan gibi ABD ordusundan emekli olan askerlerin kurduğu yüzlerce özel askeri şirket var. Bunların önemli bölümü Orta Doğu’daki devletlerin ordularını eğitiyor. Hatta sil baştan ordularını yapılandırıyor. Suudi Arabistan bu ülkelerin başında geliyor. ABD’li özel askeri şirketler Suudi Arabistan ordusunun her kademesinde yer alıyor. Eğitiminde, donanımında, savaş stratejisinde, kısaca ordu ile ilgili aklınıza gelen her konuda ABD’li şirketlerin etkinliği var.
Bu şirketler aynı zamanda eğittikleri orduların hangi silahı almaları gerektiğine de karar veriyor. Tabii alınan o silahların nasıl kullanılacağına ilişkin eğitimi de yine bu şirketler veriyor. Sadece nasıl kullanılacağına ilişkin değil, aynı zamanda kime karşı kullanılacağına ilişkin karar yine özel askeri şirketlerin mensup olduğu ülkeye ait.
ABD’nin bir de kiralık orduları var… PKK, YPG, DEAŞ, El Kaide, Boko Haram gibi. Bu örgütler sayesinde istikrarsızlaştırmak istediği bölgeyi kan deryasına çeviriyor. Sonrası malum, fiili işgal.
Hepimiz hatırlayalım. Musul’un DEAŞ tarafından nasıl işgal edildiğini ve sonrasında neler olduğunu. Bir grup DEAŞ militanı pikapların üzerine yerleştirdikleri silahlarla Musul’a doğru hareket ediyor. Musul’da ABD’nin eğitip zırhlı silahlarla donattığı Irak ordusu, DEAŞ’a karşı bir tek mermi sıkmadan üzerlerindeki üniformayı çıkararak don-atlet kaçıyor. Kaçarken de ABD’nin kendilerine verdiği silahları DEAŞ’a bırakıyor. Öte yandan ABD öncülüğünde sözde DEAŞ ile mücadele için kurulan koalisyon seyir halindeki DEAŞ’lıları mal mal izliyor!
Evet, ABD’nin kiralık ordusu, ABD’li özel askerlik şirketlerinin eğittiği Irak ordusunu Musul’da mağlup etti! Böylece DEAŞ’ın ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu tüm dünya kavradı. O halde yapılacak çok önemli bir şey var. Özel şirketlerin eğittiği ordu, bu örgüte karşı yenildiğine göre, o zaman bu örgütle başka bir kiralık ordu sahaya sürülmeli. Aranan kan PKK’nın Suriye damarında bulundu.
Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör koridoru için bundan daha iyi bir fırsat bulunamazdı. Musul’u işgal ederek büyük zafer elde eden DEAŞ, PKK-PYD’ye teslim etmeye hazırlandığı Suriye’deki bölgelere yöneldi. 2014’ün sonlarına kadar neredeyse Suriye’nin 3’te 2’isine hâkim olan DEAŞ göstermelik savaşlarla yavaş yavaş muhaliflerden elde ettiği toprakları PKK-PYD’ye devretmeye başladı. Sonuç, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtları olmasaydı Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridoru şimdi Akdeniz’e inmişti.
Hepimizin bildiği bu konuları niye bu kadar uzun uzun hatırlattım? ABD’nin, İran üzerinden geliştirdiği yeni Orta Doğu politikası yukarda bahsettiğim senaryoya benzer bir şekilde yeniden sahaya sürülecek. ABD, İran-Suudi Arabistan savaşı istiyor. Bunun için Suudi Arabistan’ı baskı altına almaya başladı. Bi bakmışsınız böbrek hastalığı yüzünden göstermelik operasyon ile Pakistan’dan ABD’ye götürülen Bin Ladin, okyanustan hortlayabilir. Ya da Musul ve Rakka’dan ABD helikopterleriyle tahliye edilen DEAŞ militanları Suudi Arabistan çöllerinde neşvünemâ bulabilir.
Bi düşünün, Suudi Arabistan çöllerindeki DEAŞ, Kral’ın ordusuna saldırıyor. ABD’li özel askeri şirketler tarafından eğitilen ordu, tıpkı Musul’da olduğu gibi don-atlet kaçıyor. Nasıl bir senaryo ama?
Onun için Trump’ın açıklamalarını bir seçim konuşması veya her zaman saçmalayan bir Trump açıklaması olarak görmemek lazım. Bu açıklamaları yeni Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın açıkladığı Yeni Terörle Mücadele Stratejisi ile birlikte değerlendirdiğimizde Trump’ın neyin peşinde olduğunu çok daha iyi anlarız.
Trump’ın BM’deki konuşmasıyla bu açıklamalarını yan yana getirdiğimizde, kiralık orduların kanlı tiyatrolarının yakın olduğunu görürüz. Suudi Arabistan bu açıklamalardan bir ders çıkarır mı bilinmez, ama dünyanın aklı başında devletleri bu açıklamaları dikkate alarak, acil önlemler almalı…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.