Sayın Erdoğan, duyduk ki ülkeden kaçmaya hazırlanıyorsunuz! Siyasi hayatınız boyunca bu ülkeye ve millete büyük hizmetler ettiniz. 1994’te çamur, çukur, çöp ve pis kokular içinde aldığınız İstanbul’u üç yılda kimsenin hayal edemeyeceği bir şehir haline getirdiniz. Bu başarılarınız karşılıksız kalmadı, hizmetinizin dördüncü yılında kendinizi Pınarhisar Cezaevi’nde buldunuz.
Cezaevinde de boş durmadınız. Türkiye’yi yeniden inşa etme hazırlıkları başlattınız. Kadronuzu belirleyip, programınızı yapıp yepyeni bir heyecanla cezaevinden çıktınız. Çıkar çıkmaz, partinizi kurdunuz ve bir yıl sonra da iktidara taşıdınız. Partiniz tek başına iktidar olurken, siz idamla yargılanıyordunuz.
Muhtar bile olmanızı istemiyorlardı! Yine de bütün engelleri aşa aşa Başbakan oldunuz. 28 Şubat vesayetinin tüm şiddetiyle devam ettiği dönemde, mücadeleden vazgeçmediniz. Yetmedi, “Sizi Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz” dediler. Siz ise cumhurbaşkanı seçme yetkisini onlardan alarak millete verdiniz.
E-muhtıra yayınladılar, yayınladıklarına pişman ettiniz. Cumhuriyet Mitingleri düzenleyip “Orduyu göreve” davet ettiler, eyvallah etmediniz. Partinizi kapatmaya kalkıştılar, milim geri adım atmadınız. Aksine 12 Eylül darbecilerinden hesap sordunuz. Ardından 28 Şubat’ın kudretli vesayetçilerini Türk adaletinin önüne çıkardınız.
‘Vesayet’i saf dışı bıraktıkça ‘şer’ odaklarından yeni hamleler geldi. 50 yıldır küresel istihbarat örgütleri adına faaliyette olan Fetullahçı Terör Örgütünü sahneye sürdüler. FETÖ, kendini gizleyerek, Gezi’yi örgütledi, amacına ulaşamayınca Polis-Yargı kanadını harekete geçirdi. 17-25 Aralık’ta polis ve yargıçlar, örgüt adına darbeye kalkıştı, cevaplarını aldılar.
Hile ve fitneyle yapamadıklarını açıktan yapmaya karar verip, 15 Temmuz’da alenen darbe ve işgal girişimine cüret ettiler. Birileri, o gece, sizin için, “Filanca yere kaçtı” yalanını dillendirirken, Fetullahçı teröristler, Türkiye semalarında, -içinde bulunduğunuz uçağı bulup vurmak için- gece görüş gözlüğü ile üzerinde ‘Cumhurbaşkanlığı’ yazan uçağı arıyordu.
Çağırdınız, millet meydanlara indi, siz de milletinizle kucaklaşmak için Kılıçdaroğlu’nun tankların aralarından sıvışıp kaçtığı Atatürk Havalimanı’na indiniz. O gece milletin desteğiyle darbeler zincirini kırarak, 27 Mayıs ile başlayan darbeler dönemini tarihin karanlık sayfalarına gönderdiniz.
Pes etmediler, etmeyecekler de. Önce ekonomik kiriz için finansal terör saldırıları başlattılar. Ardından da yıllarca makam-mevki sahibi yaptığınız siyasi münafıkları sahaya sürdüler. Kimi parti kurdu, kimi parti değiştirdi, kimi de sinsice sırasını beklemeye başladı. Masa kurdular, masa dağıttılar, kılıktan kılığa girdiler.
Size bugün “Kaçacak” iftirasını atan Kemal Kılıçdaroğlu, 2014’te Fetullahçı terör örgütü televizyonunun Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu’nun programında da “Kaçacak” iftirasını atmıştı. O zaman da siz yurdunuzda kaldınız. Kılıçdaroğlu’nun beyan verdiği Fetullahçı televizyoncu dâhil, FETÖ’nün bütün elebaşları ise kaçmıştı.
12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerini yargı önünü çıkardınız. 27 Mayıs rejimini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile tarihe gömdünüz. 27 Mayıs mağdurlarının yaralarının sarılması için yasal düzenleme yaptınız. Ne söylesek, ne yapsak hakkınızı teslim edemeyiz Sayın Cumhurbaşkanım. Ama madem kaçacaksınız! Son bir iyilik yapın bize.
Şu 15 Temmuz’un hesabını da kesin, ondan sonra gidin. Mesela size, “Kaçacak” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun o gece sabaha kadar niye grand tuvalet beklediğini çok merak ediyorum.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz gecesi saat 23.00-23.30 civarlarında İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaydı. Karşısında tankları görünce ne yapacağını şaşırdı ve Bakırköy Belediye Başkanı’nın Florya’daki evine sığındı. Görüntü ve fotoğrafları inceleyince bir ayrıntı dikkatimi çekti. Kılıçdaroğlu’nun, Atatürk Havalimanı’ndaki görüntülerde ‘lacivert’ renkte olan kravatı, sığındığı evde darbe girişimini televizyondan izlerken çekilen fotoğrafta ‘kırmızı’ya dönmüştü!.
Darbe gecesini hepimiz yaşadık. O gece kimimiz sokağa, kimimiz işimize koştuk. Hangimiz kıyafet değiştirdi? Kıyafeti düşünecek zaman mı vardı? Sayın Kılıçdaroğlu sığındığı evde televizyon izlerken, niye kıyafet değiştirdi acaba? Neden lacivert kravatı çıkarıp, kırmızı kravat taktı?
Sayın Erdoğan, 15 Temmuz gecesi kim kiminle beraberdi, kim kimi aradı, kim kime doğru koştu, kimler bir araya geldi, kimler bir aradayken ayrıldı. HTS kayıtları ve baz istasyonu sinyalleri ne diyor. Bugünkü Yuvarlak Masa o gün kare miydi, dikdörtgen miydi, sanal mıydı, gerçek miydi? Bize bir iyilik daha yapın, bu durumu ortaya çıkarıp öyle kaçın ne olur!..
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.