Terör örgütü PKK’nın kimler tarafından yönetildiğini ve kimler için savaştırıldığını gözler önüne seren bu itirafların zamanlaması da manidar. Türkiye kısa süre önce büyük siyasi riskler alarak, terör örgütü PKK’nın silah bırakması için bir yol haritası ortaya koydu.
Duran Kalkan’ın itirafları, adına Çözüm Süreci denilen ve 2015 yılında PKK’nın yeniden şiddet olaylarına sarılmasıyla neticelenen sürecin nasıl bitirildiğinin de itirafıdır aslında.
Türkiye’de terörün son bulması, silahların susması ve geçmişte Kürt halkına karşı uygulanan yanlış politikaların düzeltilmesi için başlayan Çözüm Süreci’nde ilk zamanlar ciddi mesafeler alındı.
Yapılması gereken yasal düzenlemeler, atılması gereken atımlar tek tek atıldı. Tek parti zihniyeti dönemlerinden kalan anlamsız yasaklar, vesayetçi anlayışlar nedeniyle ortaya çıkan anlamsız dayatmalara son verilmesi için gerekli düzenlemeler yerine getirildi.
Terör örgütü tarafından istismar edilen birçok eksikliğin ve yanlışın düzeltilmesi çalışmaları devam ederken, PKK’dan da şiddete son verilmesi isteniyordu. Ne yazık ki PKK kendisinden beklenilene hiçbir zaman yanaşmadı. Ve şiddete son vermek bir yana şiddeti arttırdı.
Duran Kalkan’ın itirafından anlıyoruz ki PKK’nın şiddete yeniden başvurmasının arkasında bazı Avrupa devletleri varmış. Çözüm Süreci bitirilmeden önce aslında bunun ön sinyalleri geliyordu.
PKK’nın Avrupa’daki bazı önde gelenleri, Türk yetkililere “Bize devlet vadediliyor” demişlerdi. Yani Avrupalılar PKK elebaşlarına, “Savaşmaya devam edin, size devlet kurduracağız” demişler.
Suriye’de terör koridoru kurabileceklerine o kadar inanmış ki Batılılar, PKK’nın Türkiye’ye karşı savaşı sürdürmesi için her türlü dayatmada bulunmuş. Peki, Duran Kalkan şimdi niye bunu itiraf ediyor, çünkü PKK şu an zorda ve Avrupa’dan gerekli destek gelmiyor.
Duran Kalkan’ın itirafını görünce aklıma hemen Aslı Aydıntaşbaş’ın 1 Mart 2015’teki yazısı geldi. O zamanlar Milliyet Gazetesi’nde yazan Aydıntaşbaş, PKK’nın silah bırakma ihtimalini içeren Dolmabahçe Mutabakatı’ndan telâşlananların duygularını kaleme almış.
“Kürtler bizi sattı mı” başlıklı bir yazı kaleme alan Aslı Aydıntaşbaş, devamında şu ifadelere yer vermişti: “Dün, HDP ve hükümet arasındaki ortak açıklamadan sonra telefonlarım susmadı. Eş dost, benim HDP’yi yakından izlediğimi bilen tanıdıklar, hep aynı kaygıya kapılmıştı: HDP, Çözüm Sürecinin yüzü suyu hürmetine AK Parti’yle anlaştı mı?”
Evet, Aslı Hanım! PKK’yı Avrupa’nın savaştırdığını Duran Kalkan’dan öğrendik, Kürt çocuklarını kendi kirli çıkarlarına kurban etmek isteyenleri de sizden öğrenebilir miyiz?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.