İşini kış tut da yaz çıkarsa bahtına

02:026/05/2019, Pazartesi
G: 6/05/2019, Pazartesi
Hüseyin Likoğlu

Türk siyaseti, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Keskin bir virajda, çetin bir yol ayırımında olduğumuz söylenebilir. Mesele sadece Türkiye ile alakalı da değil, dünyanın hemen her ülkesinde derin açmazlar var ve bunlardan en çok etkilenecek ülkelerin başında da Türkiye geliyor.İşte böyle bir dönemde Türk siyasetine daha doğrusu muhalefet cephesinde “Sağ yanağına tokat atılırsa sol yanağını çevir” anlayışı hâkim. Normal şartlarda muhalefetin böyle bir anlayış içinde olması sevinilecek

Türk siyaseti, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Keskin bir virajda, çetin bir yol ayırımında olduğumuz söylenebilir. Mesele sadece Türkiye ile alakalı da değil, dünyanın hemen her ülkesinde derin açmazlar var ve bunlardan en çok etkilenecek ülkelerin başında da Türkiye geliyor.



İşte böyle bir dönemde Türk siyasetine daha doğrusu muhalefet cephesinde “Sağ yanağına tokat atılırsa sol yanağını çevir” anlayışı hâkim. Normal şartlarda muhalefetin böyle bir anlayış içinde olması sevinilecek bir durum. Ancak yakın zamanda yaşananlar ve dünyanın içinde bulunduğu durum kafalarda büyük soru işaretlerine neden oluyor.

“Kötülük yapana karşı koyma; sağ yanağına vurana öbür yanağını da çevir” sözünün İncil’de Hz. İsa’ya ait olduğu söyleniyor. Sizi bilmem ama ben bu sözü ilk defa Fetullahçılardan duydum. Onların adeta temel felsefeleriydi. Elebaşları Fetullah da bunu, “
Bugün, ‘Devrin getirdiği şartlar ve hizmetin stratejisi açısından bir yanağına vurana öbür yanağını çevir, karşılık verme, sokağa dökülme’, diyorsak, bir ma’nada bu ruhu temsil gereğinden dolayıdır
” gibi ifadelerle çeşitli konuşmalarında kullanmıştır.
31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında, 1940’lı yılların, 70’li yılların, 90’lı yılların 2000’li yılların CHP’si gitmiş, adeta sevgi yumağına dönüşmüş bir CHP ile karşı karşıya geldik.
Bu durumdan bir şikâyetim yok. Allah daim etsin de, “Bayram değil seyran değil CHP bizi niye öpüyor.”
Özellikle seçimlerden sonra etrafa gülücükler saçarak dolaşan sevgi pıtırcıklarının mimik ve davranışları, bize Fetullahçı terör örgütünün “Amaca ulaşmak için her yol mubahtır” anlayışını hatırlatıyor. Bu söylediklerimden birilerini FETÖ’cülükle itham edip, itibarsızlaştırdığımı düşünmeyin.
Zira 15 Temmuz’dan sonra Fetullah’ın İslâm dini ile ilgisinin olmadığını gördükçe CHP’nin FETÖ’ye bakış açısı değişti.
Dolayısıyla FETÖ’cülük ithamı CHP seçmeninin önemli bir bölümünde bir anlam ifade etmiyor. Sadece müteyakkız olmak açısından söylüyorum.

Bu sevgi pıtırcıkları, 28 Şubat kafasını değiştirdiyse; bu sevgi pıtırcıkları 2007’de TBMM’ye cumhurbaşkanı seçtirmeyen kafayı uysallaştırdıysa; bu sevgi pıtırcıkları, ezan sesini duyunca çılgına dönen kokanaları yatıştırdıysa; bu sevgi pıtırcıkları, ‘Zulüm 1453’te başladı’ diyen Bizans’ın çocuklarına “Durun siz Fatih’in çocuklarısınız” dediyse; bu sevgi pıtırcıkları, 5 dakikada domuzun üçte ikisini yiyenleri Kurban Bayramı’nda danaya 7’nci ortak yaptıysa biz bu duruma şapka çıkartırız.

Ancak biz Yeşilçam filmlerini çok izleriz, ayrıca Türkiye üzerinde oynanan filmleri de çok iyi biliriz.
Nuri Alço’nun nasıl şirin gözükerek, kimlerin gazozuna ilaç kattığını biliriz.
Eray Özbal’ın nasıl sevgiyle yaklaşıp sonra neler yaptığını da iyi biliriz.
Önder Somer’in nasıl arkadaşça davranıp sonra nasıl tuzak kurduğunu da izlemiştik.

Ha… Bir de 15 Temmuz’da Türkiye’ye karşı oynanan bütün filmleri gördük. Yıllarca birer sevgi pıtırcığı olarak yetişen Fetullahçı hainler canavara dönüştü. 15 Temmuz günü karıncayı bile ezmez denilen hainlerin 15 Temmuz gecesi neler yaptıklarını gördük. 251 insanımızı uçak ve tanklarla paramparça ettiler.

Bugünün sevgi pıtırcıklarının ne zaman canavara dönüşeceğini bekleyemeyiz. Unutmayalım ki en popüler sevgi pıtırcığı, akşam evine gittiğinde “Fetullahçıları Türkiye’nin beyni” olarak gören kadınla aynı yastığa baş koyuyor. Dolayısıyla atalarımızın dediği gibi işimizi kış tutacağız, yaz çıkarsa bahtımıza…

#Siyaset
#FETÖ
#Seçim
#CHP