Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP’nin televizyonunda onlara şirin görünmek için Hilafet konusunda çok çarpıcı ama biraz talihsiz bir değerlendirmede bulundu. Talihsizliğin birinci sebebi, CHP’yi eski CHP sanması. Daha geçen hafta CHP, Atatürk üzerinden çıkan tartışma nedeniyle ikiye bölünmüştü. Muharrem İnce’nin “CHP’de Atatürk düşmanları var” söyleminin üzerinden bir hafta geçmeden, Canan Kaftancıoğlu, İnce’yi haklı çıkaracak söylemlerde bulundu.
CHP’yi ele geçiren Taşnak severlerle, mandacı muhipler yüzünden uzun zamandır zaten bu kavga içten içten devam ediyordu. Sözde Ermeni soykırımı konusunda yıllar önce Taşnaklarla aynı fikirde olduğunu beyan eden Canan Kaftancıoğlu, Atatürk konusunda da düşüncelerini açıkça dile getirmeye başladı. Zaten 24 Nisan’ı Ermeni soykırım günü olarak gören birinin Atatürkçü olması mümkün değil. Asıl öyle birinden Atatürkçülük bekleyenlerden şüphe etmek lazım.
Karamollaoğlu, başlattığı bu tartışma ile CHP içerisindeki Atatürkçülük tartışmasını daha da alevlendirecek. Zira CHP’de Atatürk düşmanı Taşnak severler, mandacı muhipler, Hilafeti kaldırdığını düşündükleri için Atatürk’e azıcık sempati duyuyorlardı. Bu tartışma neticesinde Atatürk’ün Hilafeti kaldırmadığını öğrenirlerse hem sempatileri yok olacak hem de Atatürk’e daha da düşman olacaklar.
Mesele zaten bu değil, konumuz Karamollaoğlu’nun Hilafet konusundaki çıkışı. Karamollaoğlu, AK Parti’yi kastederek, “Türkiye’de aslında Hilafet vardı. Ancak, bu arkadaşlar ortadan kaldırdılar. Hilafet kaldırılırken Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği bir söz vardı; Hilafet TBMM şahsı manevisinde mündemiç olduğu için kaldırılmamıştır. Yani Hilafet kalkmadı. Siz meclisin gücünü ortadan kaldırınca Hilafeti siz yok ettiniz” dedi.
Bu söz belli ki CHP’ye şirin görünmek ve 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişi eleştirmek için söylenmiş bir söz. Bu sözün aslında ne anlama geldiğini bilse acaba Karamollaoğlu böyle bir siyasi atmosferde bunları söyler miydi? Emin değilim. Ayrıca söylemde bir mantık hatası var. Eğer yeni sistemle Meclis zayıflamışsa Meclis’te mündemiç olan Hilafet de zayıflar. Niye yok olsun?
Bu söylemde ikinci ve asıl talihsizlik ise Karamollaoğlu’nun Atatürk’e atfettiği “Hilafet TBMM şahsı manevisinde mündemiç olduğu için…” ibaresidir. Atatürk’ün böyle bir sözü bir yerde söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Ancak Karamollaoğlu’nun işaret ettiği husus devrim kanunlarında açıkça yer alıyor.
3 Mart 1924 tarihli Hilafetin İlgasına ve Hanedanı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki Haricine Çıkarılmasına Dair Kanunun birinci maddesi Karamollaoğlu’nun dile getirdiği hususu içeriyor. Ne diyor birinci madde? “Halife hal’ edilmiştir. Hilafet Hükümet ve Cumhuriyet mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan Hilafet makamı mülgadır.”
Buraya maddenin sadeleştirilmiş halini de yazalım, “Halife görevinden alınmıştır. Halifelik Hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan Halifelik makamı kaldırılmıştır.”
Bu madde, 2017 Anayasa değişikliğine çok benziyor. Yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olduğu için nasıl ki Başbakanlık makamı lağvedilmişse, burada da “Halifelik Hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan Halifelik makamı lağvedildi” sonucu çıkıyor.
Karamollaoğlu, Atatürk’ün “Hilafet TBMM şahsı manevisinde mündemiç” sözünü nereden duydu bilmiyoruz. Ancak kanun “Hükümet ve Cumhuriyet” diyor.
Karamollaoğlu birinden duyduğu için bu düşünceyi paylaşmış olabilir. Ama dile getirdiği mevzu çok önemli. Karamollaoğlu’nun tezinden yola çıkarsak, Hilafet hâlâ devam ediyorsa, peki Halife kim? Meclis Başkanı mı, Cumhurbaşkanı mı? Karamollaoğlu Meclis’te mündemiç diyor, kanun “Hükümet ve Cumhuriyet” diyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.