Dokunmayın sevgi pıtırcığına

03:3223/09/2019, Pazartesi
G: 23/09/2019, Pazartesi
Hüseyin Likoğlu

“Ogazetenin kendine sahibinden genel yayın yönetmenine çeki düzen vermesini öneririm. Kendileri ne düşünür bilemem; ama Türkiye’nin yayın hayatı için hem sahibine hem genel yayın yönetmenine, oradaki gazetecilere kendilerine çeki düzen vermelerini, gazeteyi aldıklarında bir de aynaya bakmalarını öneririm”diye buyurmuş sevgi pıtırcığı.Yeni Şafak gazetesinin Şehir Tiyatroları’nda hortlayan 28 Şubat kafasıyla ilgili yaptığı haber, pıtırcığı fena panikletmiş.Malum, Şehir Tiyatroları’nın yeni yönetimi

O
gazetenin kendine sahibinden genel yayın yönetmenine çeki düzen vermesini öneririm. Kendileri ne düşünür bilemem; ama Türkiye’nin yayın hayatı için hem sahibine hem genel yayın yönetmenine, oradaki gazetecilere kendilerine çeki düzen vermelerini, gazeteyi aldıklarında bir de aynaya bakmalarını öneririm”
diye buyurmuş sevgi pıtırcığı.


Yeni Şafak gazetesinin Şehir Tiyatroları’nda hortlayan 28 Şubat kafasıyla ilgili yaptığı haber, pıtırcığı fena panikletmiş.
Malum, Şehir Tiyatroları’nın yeni yönetimi Necip Fazıl Kısakürek, Mustafa Kutlu ve İskender Pala’nın eserlerini sahneden kaldırma kararı aldı.
Pıtırcık, bu durumu 28 Şubat kafasıyla eş tutarak haberleştiren Yeni Şafak’a tehditler savurmuş.
Sevgi pıtırcığının anlaşılan hafıza sorunu var. Kısa bir hatırlatmadan sonra pıtırcığa niye hak verdiğimi anlatacağım. “
Bak sevgi pıtırcığı, babanın arkadaşı olan 28 Şubat’ın ağa babaları da o tarihte Yeni Şafak’a meydan okumuşlardı. Üstelik o tarihte çok güçlüydüler. Polis baskınından nezarethane işkencelerine kadar her kötülüğü denediler. Ama bildiğimiz yoldan milim saptıramadılar. O dönemin aktörlerinin bütün güçleriyle bugün senin arkanda olduklarını biliyoruz. Onlara güvenerek sakın ha bir daha tehditler savurmaya kalkma. 28 Şubat’taki duruşumuz, yapacaklarımızın teminatıdır.
Aslında seni çok iyi anlıyorum.
Madem bu işe tiyatro meselesinden girdik, Şehir Tiyatroları’nda “7 Kocalı Hürmüz” oyunu oynanıyorsa bence izlemende fayda var.
Senin durumunu çok iyi anlatan bir eserdir. İstanbul’a belediye başkanı seçilmek için bütün Erdoğan düşmanlarıyla iş tuttun. Ya da Erdoğan düşmanları seni öne sürdü, sen de razı oldun.
Seçildin,

şimdi sıra onların beklentilerinde. Beklentiler yekpâre olmadığı için

7 Kocalı Hürmüz gibi ayrı ayrı idare etmen lazım. Bu da çok kolay değil, dolayısıyla sıkıntılı günler geçirmen kaçınılmaz.

Evet, seni çok iyi anlıyorum. Bir sabah geliyorsun makamın girişinde elinde bastonlu Rahmi Koç bekliyor. Pardon Rahmi Koç’u bekletmek senin haddine mi? Rahmi Koç’un geleceğini duyuyorsun, makam girişinde hazırolda bekliyorsun. Rahmi Koç’un Erdoğan karşıtlığı malum, Koç Üniversitesi için Sarıyer’deki ağaç katliamı nedeniyle Erdoğan, Rahmi Koç’u epey terletmişti. Yine babanın arkadaşları Koç’u kurtarmıştı Erdoğan’ın elinden. Belediyenin imar yetkisiyle oynayarak, ağaç katliamının yapıldığı yerin sınırlarını ANAP’lı belde belediye başkanının yetkisine vererek.

Evet, seni çok iyi anlıyorum. Seçim boyu yanından uzak tuttuğun Canan Kaftancıoğlu, artık bir karabasan gibi çöktü odana. Kimi işten çıkaracağını belirliyor. İşe kimi alacağını kararlaştırıyor.
Bugün- yarın Canan’ın il sekreteri Hale Özcömert Coşkun, ilçelerden gelen torpilli listesini getirip önüne koyacak. Sen karalar bağlamayasın da kimler bağlasın?
Tabii bu arada kızıl sakal Temel’in bu süreçte ne istediğini bilmiyoruz.
Görevden alınan başkanlarına verdiğin destek onlar için yeterli olacak mı, yoksa Dilek Hanım’ın Başak Demirtaş’a verdiği doğum günü hediyesiyle yetinecekler mi, bilmiyoruz.
Diğer yandan seçilmene önemli katkısı olan İngiliz muhibbi muhafazakâr muhalefetin isteklerinin ne kadarını yerine getirebiliyorsun o da ayrı bir soru işareti.

Sadece bu kadar olsa… Gezi ve 15 Temmuz ihanetinin arkasındaki bütün uluslararası güçler de verdikleri desteğin karşılığını bekliyorlar. Öyle bir Gezi’ciyi üst düzey göreve atayarak bu beklentileri karşılaman mümkün değil. Sahi İstanbul’u sel aldığı dönemde Bodrum’dan bindiğin yat, felaketin en şiddetli anında neredeydi?

Gün içinde bu kadar karmaşık işlerle boğuşurken, “Oh be bir günü daha geride bıraktım” diyerek huzur içinde eve gidebilsen ona da şükür edeceksin ama evde de işler pek istediğin gibi gitmiyor. Çünkü evde 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden Fetullahçı alçakları Türkiye’nin beyni olarak gören bir zevcen var.

Onun için seni çok iyi anlıyorum ve “Dokunmayın sevgi pıtırcığına” diyorum.

#Yeni Şafak
#Tehdit
#Şehir Tiyatroları