Bu aralar ABD ile papaz olduk. Amerika, Türkiye’nin İçişleri ve Adalet Bakanlarına yaptırım ilan etti. Her iki bakanın ABD’deki mal varlıklarını donduracakmış ve ABD ile ticaret yapmalarını da yasaklamış. Türkiye bir süre bekledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı arasındaki görüşmeye rağmen ABD’nin saçma sapan adımında geri adımın işareti bile gelmeyince, Türkiye de mütekabiliyet esasına dayanarak aynı yaptırımları ilan etti. ABD’nin İç Güvenlik ve Adalet Bakanlarına aynı
Bu aralar ABD ile papaz olduk. Amerika, Türkiye’nin İçişleri ve Adalet Bakanlarına yaptırım ilan etti. Her iki bakanın ABD’deki mal varlıklarını donduracakmış ve ABD ile ticaret yapmalarını da yasaklamış. Türkiye bir süre bekledi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı arasındaki görüşmeye rağmen ABD’nin saçma sapan adımında geri adımın işareti bile gelmeyince, Türkiye de mütekabiliyet esasına dayanarak aynı yaptırımları ilan etti. ABD’nin İç Güvenlik ve Adalet Bakanlarına aynı yaptırımı uygulayacağını ilan etti.
Ne kadar etkili olurdu bilmem ama Türkiye’nin, ABD’nin Adalet Bakanı ile ilgili çok daha önceden bence bazı adımlar atması gerekirdi. Türkiye, Pensilvanya iblisi Fetullah Gülen için 15 Temmuz öncesi harekete geçmişti. ABD Adalet Bakanlığı hiç oralı olmamıştı. 15 Temmuz darbe girişimi oldu, Türkiye bu kez çok daha sağlam delillerle yeniden ABD’den elebaşı Fetullah’ı istedi. ABD Adalet Bakanlığı 84 klasör dosyayı sümen altı etti. Dosyayı kendi yargısına bile havale etmedi.
ABD’nin yaptırımları dile getirmesinin zamanlaması çok manidar. ABD’nin yaptırım açıklamalarından önce Ankara’ya gelen ABD Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea, “Türkiye’nin, uluslararası finansman sistemine entegre kalmak istiyorsa, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarına uymak zorunda olduğunu” dile getirdi. İşadamlarını da tehdit eden Billingslea, İran’la iş yapan firmaların mercek altına alınacağını, ticarete devam edenlere uyarılmadan gereğinin yapılacağını söyledi. Bu tehditleri 17-25 Aralık öncesi yine İran yaptırımları kapsamında iyi hatırlıyoruz. Türkiye geçmişte olduğu gibi bu tehditlere de aldırış etmedi ve ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarına uymayacağımızı ilan ettik.
ABD, papaz Andrew Brunson’ın tahliyesini tutuklandığı günden beri hep dile getiriyordu, bazen yüz yüze görüşmelerde, bazen sosyal medya yoluyla, bazen medya toplantılarında. Ama yaptırım ifadesinin zamanlaması çok ilginç. 15 Temmuz’un komuta merkezi Akıncı Üssü’nde yakalanan FETÖ’nün Kara Kuvvetleri imamı Hakan Çiçek’in telefonunun şifresinin kırılıp darbe girişimi ile Pensilvanya’daki elebaşı Fetullah’ın ilişkisi en net şekilde ortaya çıkması ABD’nin kimyasını bozdu. ABD’nin yaptırım tehditleri tam da bu konuyla alakalı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ‘ABD’ye çok sağlam yeni deliller gönderdik’ açıklamasından sonra geldi.
Bütün bunlar 15 Temmuz’un devam ettiğini ve sadece Fetullahçı terör örgütünün değil ABD’nin de darbe girişiminin göbeğinde olduğunu gösteriyor.
ABD Türkiye’den papaz Brunson’ı istemiyor; ABD, Türkiye’nin teslim olmasını istiyor.
ABD Türkiye’den papaz Brunson’ı istemiyor; ABD, Türkiye’nin hükümetinin değişmesini istiyor.
ABD Türkiye’den papaz Brunson’ı istemiyor; ABD, Türkiye’den Suriye’nin kuzeyinde kurmak istediği terör devletine rıza göstermesini istiyor.
ABD Türkiye’den papaz Brunson’ı istemiyor; ABD, Türkiye’den Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol haklarından vazgeçmesini istiyor.
ABD’nin bu isteklerine karşılık veremeyiz. Ama ABD Türkiye ilişkilerinin düzelmesine küçük bir katkıda bulunacak bir teklifte bulunabiliriz.
Değişik olaylara uyarlanıp anlatılan bir fıkramız var. Temel, Ramazan günü Sultanahmet Meydanı’nda sabırsızlıkla iftar vaktinin gelmesini beklerken, bir turist kafilesi gelir, içlerinden birkaç turist, oradaki satıcılardan irice bir karpuz alır ve Temel’in gözü önünde yemeye başlarlar. Susuzluktan dili damağına yapışan Temel, usulca karpuz yiyen turistlerin yanına yaklaşır ve kulaklarına eğilerek, “Uy, dininizun kıymetini bilin” der.
Evet, pastör Brunson dini Hristiyanlığın önemli uygulamalarından biri olan günah çıkarma tezinden yola çıkarak, sanki günah çıkarma odasında imiş gibi mahkeme heyetinin karşısına geçip günahlarını tek tek sıralayıp, pişmanlıktan yararlanacağını söylerse kendisini kurtarabilir. Türk adaleti de kanunlarda ön görülen pişmanlık maddelerini uygular. Böylece hem Türkiye-ABD ilişkileri düzelir, hem de pastör Brunson tahliye edilir. Yalnız, bildiği her şeyi söylemesi şartıyla…
#ABD
#Türkiye
