Çeyrek asrın müşahidi ve mukayyidiyiz

Yeni Şafak gazetesi yayın hayatında 26 yılı geri bırakıp, 27’nci yılına girdi. Türkiye’nin en zor yıllarında yayın hayatına başladı Yeni Şafak. Dünya 90’lı yıllara sancılı başladı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, Soğuk Savaş konsepti çökmüş, NATO bünyesinde kurulan Gladyo yapılanmasına bağlı örgütler, çeteler başıboş kalmıştı. Batı bloku, komünizm tehdidinin yerine, ikâme arayışına girmişti.

***

Kısa bir süre sonra komünizm tehdidi yerine ‘fundamentalizm’ ambalajı ile İslâm ve Müslümanlar ikâme edildi. 90’lı yılların başlarında Sivas olayları, Uğur Mumcu ve benzeri siyasi cinayetler baş gösterdi. Her olayın arkasında Müslümanların parmak izi aranmaya başladı. Bu yaşananlar bahane edilerek, mütedeyyin insanlar üzerinde baskılar kuruldu.

***

Muhafazakâr toplumun siyasi temsilcisi durumundaki Refah Partisi sandıktan güçlenerek çıktıkça, bu baskıların şiddeti arttırıldı. Mütedeyyin kesimler üzerinden provokasyonlar ve kumpaslar tezgâhlandı. Türkiye böylesi zor bir dönemden geçerken kuruldu, Yeni Şafak gazetesi. 24 Ocak 1995’te “Türkiye’nin Önü Aydınlık” manşetiyle çıkan Yeni Şafak, hem haksızlığa uğrayanların sesi oldu, hem de geleceğe ışık tuttu.

***

Türkiye’nin son çeyrek asrına şahitlik yapan ve olayları kayıt altına alan Yeni Şafak, her zaman haklının, mağdurun, düşünce ve ifade özgürlüğünün, demokrasinin ve milletinin yanında yer aldı.

Yeni Şafak olarak, son 26 yılda

-1995 yılında sandıktan çıkan neticeye razı olmayıp farklı arayışlar içine girenlere tanık olduk ve kayda geçirdik.

-Türkiye’nin birinci partisinin kapatılmasına ve bu hukuksuzluğa seyirci kalanlara şahitlik ettik ve kayda geçirdik.

-Askeri vesayetten emir alan siyasetçilere, bürokratlara, sözde yüksek yargı mensuplarına, sözde akademisyen ve bilim adamlarına tanık olduk ve kayda geçirdik.

-Başörtülü kızlarımızın üniversite amfilerinden, lise sıralarından yaka paça polis zoruyla atılmasına şahit olduk ve kayda geçirdik.

-İfade özgürlüğüne yönelik en şiddetli baskılara şahit olduk, maruz kaldık, kayda geçirdik.

-Şiir okuyan seçilmiş belediye başkanlarının ve siyasetçilerin hapse atılmasına şahit olduk, kayda geçirdik.

-Medyadaki tekelleşmeye ve tek sesliliğe şahit olduk, itiraz ettik, kayıt altına aldık.

-Gazetemizin sahibi Albayrak ailesinin haksızlıklar karşısında dik duruşu nedeniyle uğradığı baskılara, maruz kaldığı işkencelere, hapse atılmalarına şahit olduk, kayda geçirdik.

-Bütün bu baskılar karşısında boyun eğmeyen Anadolu irfanına şahit olduk ve kayıt altına aldık.

-E-muhtıralar karşısında kimin esas duruşa geçtiğini, onları kimlerin avuçları çatlarcasına alkışladığını, kimlerin saklanacak yer aradığını ve tabii ki kimlerin diklenmeden dik durduğuna şahit olduk, kayda geçirdik.

-Bugün parlamenter sistem diyenlerin, 2007 yılında parlamentoya Cumhurbaşkanı seçtirmemek için meydanlarda nasıl ‘Ordu Göreve’ pankartı açtıklarına şahit olduk ve kayda geçirdik.

-Türkiye’nin kılcal damarlarına sızıp milletimizi yok etmek isteyen Fetullahçı terör örgütünün sinsi planları karşısında en net tavrı sergileyip, Fetö’nün, tarihin en karanlık örgütü olarak kayıtlara geçmesine öncülük ettik.

-Gezi olaylarının perde arkasını gördük ve ardındaki Sorosçu darbe heveslilerine şahit olduk ve kayda geçirdik.

-15 Temmuz’da darbe ve işgal girişimine karşı direnişin öncülüğünü üstlendik, ihanet girişiminin ardındaki karanlık elleri ve tetikçi Fetullahçı örgütü ifşa ettik, şehit verdik, şahit olduk, o karanlık gecenin aydınlık yarınlarımızı karartmasına izin vermedik.

Çeyrek asırdır bu ülkede olup biten her olaya tanıklık ettik, birlikte güldük, birlikte gözyaşı döktük. 26 yıllık zaman diliminde gördüklerimiz, yaşadıklarımız, şahit olduklarımız birikimimize birikim kattı. Kimin nerede durduğuna, kimin hangi refleksi gösterdiğine, kimlerin samimiyet testini başarıyla geçtiğine, kimlerin ihtiraslarının kurbanı olduğuna… hepsine şahidiz.

26 yıllık birikimle bu zamana kadar yaptığımız gibi bundan sonra da en iyi şekilde işimizi yapmaya devam edeceğiz.