Bizi trolleyemezsiniz!

03:327/02/2022, Pazartesi
Hüseyin Likoğlu

Sosyal medya ile birlikte ‘trol’ kavramı gündelik yaşamımızda önemli yer etmeye başladı. Muhalefetin, son zamanlarda trollük üzerinden mağdur edebiyatı yapmaya başlaması konuyla ilgili tartışmaları zirveye taşıdı.Sahi, trol nedir, hayatımıza nasıl girdi, kim kimi trollüyor, trollükle nereye varılmak isteniyor? Bu soruları kendimize sorup, yakın tarihi bir irdeleyelim.Biz, 1’inci Körfez Savaşı’nda “petrole bulanmış karabatak” görüntüleri ile uluslararası medya tarafından trollenmiş bir kuşağız.

Sosyal medya ile birlikte ‘trol’ kavramı gündelik yaşamımızda önemli yer etmeye başladı. Muhalefetin, son zamanlarda trollük üzerinden mağdur edebiyatı yapmaya başlaması konuyla ilgili tartışmaları zirveye taşıdı.

Sahi, trol nedir, hayatımıza nasıl girdi, kim kimi trollüyor, trollükle nereye varılmak isteniyor? Bu soruları kendimize sorup, yakın tarihi bir irdeleyelim.

Biz, 1’inci Körfez Savaşı’nda “petrole bulanmış karabatak” görüntüleri ile uluslararası medya tarafından trollenmiş bir kuşağız. Dolayısıyla bu konuda biraz şerbetli olduğumuzu söyleyebilirim.

Yakın zamana baktığımızda trollenmeye en çok maruz kaldığımız dönem Gezi provokasyonu olmuştu. Sosyal medyada anlık yalanlardan geçilmiyordu.
Dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelmiş olaylardan fotoğraflar paylaşılarak, söz konusu görüntülerin İstanbul’da meydana geldiği bilgisi paylaşılıyordu.
Muhalefetin koca koca sözcüleri de o yalanları gerçekmiş gibi lanse ederek, onun üzerinden siyaset yapıyor, toplumu geriyordu.
Gerçi bizim muhalefet böyle yalanlara çok teşnedir. Nihayetinden 27 Mayıs öncesi gençlerin kıyma makinelerinde kıyılıp asfaltın altına serildiğine inanacak kadar muvazenesini yitirmiş bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız.
BİR GÖRÜNTÜ İLE GELDİ, ŞİMDİ ŞİKÂYETÇİ

Trollükten şikâyet eden bazılarını duydukça insanın şaşırmaması elde değil. Yine yakın zamanların bir diğer trolleşme dönemi Fetullahçı terör örgütünün ilk kalkışması 17-25 Aralık sürecidir. FETÖ elebaşının gördüğü bir rüya üzerine sosyal medya hesaplarını 5’e katlayan örgüt üyeleri, sabah akşam yalan yayıyorlardı.

İşin ilginç yanı bugün sözde trollükten şikâyet edenler o gün Fetullahçı teröristlerin sosyal medyadaki yalanlarının en büyük alıcısıydılar. Bütün CHP’liler ve yoldaş gazeteleri FETÖ’nün en büyük trol ağı fuatavni’nin müdavimiydi.

fuatavni hesabından yapılan paylaşımlardan anında haberdar olmak için bildirim zilini açanlar, fuatavni paylaşımlarını görmeden gazete manşetini karara bağlamayanlar, haber bültenlerini şekillendiremeyenler, bugünlerde sosyal medya trollerinden çok şikâyetçiymiş.

Bu arada FETÖ’nün şantaj-montaj görüntülerini partisinin grup toplantılarında saatlerce izletenler, MOBESE görüntülerinin servis edilmesinden de çok rahatsızmış. Genel başkanlığını bir görüntü servisine borçlu olanın MOBESE’den şikâyetçi olması gerçekten ironik bir durum.

O HESAP FETÖ’CÜ ÇIKTI

JeansBiri diye bir trol hesap vardı, görünürde AK Parti lehinde paylaşımlar yapıyordu. Muhalefet medyası da JeansBiri’nin paylaşımlarını sayfalarına taşıyordu. Cumhuriyet gazetesi “AK Partililer silahlanıyor” manşetini JeansBiri’nin paylaşımı üzerinden atmıştı. Sonra ne mi oldu? JeansBiri Fetullahçı bir öğretmen çıktı.

Şikâyet ettiği troller gibi davranan CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu, lüks bir otelin kral dairesinde kamera karşısına geçip, trollerden şikâyet etti. Siyasetçidir istediğini söyleyebilir. Lakin söyledikleri ile yaptıkları uyumlu mu değil mi, bir düşünmesi gerekir.
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe ve ihanet girişiminin tiyatro olduğunu söyleyen ilk siyasetçidir. Bunu neye dayanarak söyledi?
denizbayrak83@gmail.com
adresinden kendisine gönderilen bir mektup ve belgelere dayanak söyledi. Trollükten şikâyet eden bir siyasi lider, mail yoluyla trolleniyor, kendisine gönderilen mektuba inanıyor üstelik sahte bir mail adresinden ve 15 Temmuz’a ‘tiyatro’ diyor.
O ZAMAN SOSYAL MEDYA YASASI’NI DESTEKLEYİN

Madem trol konusunda bu kadar hassassınız sizi çok önemli bir fırsat bekliyor. Meclis’te sosyal medya ile ilgili bir yasa çalışması var. Sosyal medya üzerinden yapılan provokasyonlar, yayılan yalanlar, atılan iftiralar, yapılan hakaretler konusunda neler yapılabileceğine ilişkin bir yasal düzenleme çalışması.

Şöyle bir teklifim var:
Sahte hesaplara hiçbir şekilde izin verilmesin. Kendi adıyla sanıyla sosyal medyada söyleyeceğini dile getirme cesareti olmayanların sosyal medyada da yeri olmasın. Kurumsal hesaplar için ‘sorumlu’ şartı getirilsin.
Bunun dışındaki tüm hesaplar askıya alınsın. Sosyal medya platformlarına da bu şartlara uyma zorunluluğu getirilsin. Şartlara uymayan platformlara kapatılmaya varacak kadar kademeli müeyyideler uygulansın.
Bu teklife razıysanız samimiyetinize inanırız.
Hem sosyal medyada her türlü rezalete işinize geliyor diye göz yumacaksınız, hem de trol deyip şikâyet edeceksiniz.
Yok öyle bir dünya bizi trolleyemezsiniz.
#Körfez Savaşı
#Gezi
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#AK Parti
#Cumhuriyet
#27 Mayıs
#FETÖ