Hatırladıkça sinirleniyorum, sinirlendikçe sövüyorum şu ‘kefere-i fecere’ye...Vakti zamanında ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı Paul Henze; ‘‘12 Eylül darbesinin yapıldığı gün Başkan Carter’a ‘Bizim çocuklar işi başardı’ demişti... (Sonrasında Henze; “Ben öyle bir şey demedim” diyerek inkar etmişti... Ama Mehmet Ali Birand, söz konusu ropörtajı 1997’de televizyonda yayınlamıştı... İfade aynen öyleydi; ‘Bizim çocuklar işi başardı’ yani “Our boys did it”… Ve böylece “Kim did?.., hangi it?..” ortaya
Hatırladıkça sinirleniyorum, sinirlendikçe sövüyorum şu ‘kefere-i fecere’ye...
Vakti zamanında ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı Paul Henze; ‘‘12 Eylül darbesinin yapıldığı gün Başkan Carter’a ‘Bizim çocuklar işi başardı’ demişti... (Sonrasında Henze; “Ben öyle bir şey demedim” diyerek inkar etmişti... Ama Mehmet Ali Birand, söz konusu ropörtajı 1997’de televizyonda yayınlamıştı... İfade aynen öyleydi; ‘Bizim çocuklar işi başardı’ yani “Our boys did it”… Ve böylece “Kim did?.., hangi it?..” ortaya çıkmıştı…
1960 darbesi de aynı merkezden yönetildi… Hükümet karşıtı gösterilere Türkiye’deki ABD ve NATO kurumlarında çalışan muhalif subay ve memurlar da aktif biçimde katıldı… (Darbeye teşne CHP de gösterileri kara propagandayla destekledi…) Darbe sabahı NATO ve CENTO’ya bağlı kalacağını açıkladılar cuntacılar… Dedik ya, merkez, aynı merkez…
Keza 28 Şubat da aynı merkezden yönetildi… (Batı Çalışma Grubu’’nun (BÇG) İsrail ve ABD desteği ile kurulduğunu biliyoruz…)
Ya 15 Temmuz hain darbe girişimi?.. Darbeyi planlayan, milletin üzerine uçakla, tankla, topla, tüfekle saldıran, ülkeyi işgal edip kucağına oturdukları emperyalistlere peşkeş çekmeye çalışan Fetullahçı Terör Örgütü… Örgütün elebaşı Feto…
Nerde?...
Pensilvanya’da… (Ve tabii ki merkez aynı merkez…)
Üstelik iade etmiyorlar bize… Ne kadar önemliyse artık!..
Ayrıca ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel cuntacı teröristleri işaret ederek; “Beraber çalıştığımız bazı komutanlar şu an hapiste” demişti… Yani bu sefer becerememişlerdi ama oğlanlarına sahip çıkmıştı ABD…
FETÖ’nün “hava kuvvetleri sorumlusu” Adil Öksüz’ü cep telefonunun aramıştı ABD İstanbul Başkonsolosluğu… (15 Temmuz’dan sonra)
ABD konsolosluğu açıklama yapmıştı; ‘Vizesi bitmişti, onu bildirmiştik!.. (Tabii canım… Bu vize hassasiyetinden dolayı çok mütehassis olmuştur FETÖ’cü hain…)
Geçtiğimiz günlerde MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin bir iddianame daha hazırlandı…
Sivil FETÖ imamlarından B.Andaç ve M.Gözüküçük’ün (-ki bunlar olay yerinde bulunuyorlardı)TIR’ların durdurulmasının ertesi gününde Amerikan Başkonsolosluğu ile telefon konuşmaları tespit edildi… Gün içerisinde farklı zamanlarda ve birkaç kez… Artık yine vize meselesi miydi, TIR raporu mu verdiler bilemiyoruz… Lakin şurası bir gerçek ki, ABD kendisine bağlı oğlanlarıyla sürekli irtibat halinde…
Yeni bir şey değil… 27 Mayıs 1960’da saat 04.00’ten 28 Mayıs 23.00’e kadar ABD’nin Ankara Büyükelçisi Warren, Washington’a 32 mesaj göndermişti… Bu mesajların bazıları cuntacı subaylarla yapılan görüşmelere aitti…
Arkadaş.., Merkez aynı merkez diyoruz..
Tamam da bu Kılıçdaroğlu niye yürüyor şimdi?..
ABD Ankara Büyükelçisi Bass, Kılıçdaroğlu ile telefonla görüştü mü acaba?...
Vize için yani?!..
En çok onu merak ediyorum…