Devrimci misin be mübarek?!...
Yemin ederken, sağ el göğüs üstünde…, sol yumruk havada...
Enternasyonalist misin be mübarek?!...
Che'nin üzerine yıldızlar yağsın…
Yaşasın işçi, emekçi, devrimci proletarya…
Bağdat Caddesi'nin taşlı yollarından, '3 ultralüks ama bir o kadar ezik rezidans'tan 'ezilen sınıflara' selam olsun!
Ataşehir'deki onlarca rezidanstan, CHP'li 'akrabayı talukat'tan Syriza'lı Çipras'a da selam olsun!… (Komşuya birkaç rezidans bağışlasaydınız iyiydi… Çipras ülkeyi kurtarır belki!...)
***
Bu devrimci CHP'li vekil, diş doktoruymuş… (Bu kadar rezidans için bayağı diş çekmiş olmalı!...)
3 ultralüks rezidans kaç milyon dolar acaba?...
Aslında Mimarlar Odası'na sormak lazım… Öyle demişlerdi ya arkadaşlar; 'biz malzemeyi gözünden tanırız...' (Cumhurbaşkanı'nın verdiği iftarın kaç milyona mâl olduğunu, hatta masanın çapını bile bilmişlerdi netekim!...)
Şimdi şu devrimci, emekçi, 'dişçi' ve de CHP'li vekilin rezidansını da gözünden tanıyın bakalım…
Rezidansın kaçıncı katı kaç para eder?...
Rezidansın çatısına kaçak kat çıkılır mı?... (Siz kaçak çatıyı da gözünden tanırsınız!...)
Altın kaplama klozet kapağı devrimci proleteri bozar mı?!... (Pardon ya bu mevzu başkaydı?!...)
...
'Sağ el göğüs üstünde, sol yumruk havada' yemin eden devrimci ve de dişçi CHP'linin ultralüks rezidansları var…
Dava, gayretullah, hizmet, himmet diyen Pensilvanya çetesinin abisi 'Haram lokma yemez' ama kumarda milyon dolar kaybeder!… ( Ruleti de ikiye katladılar yahu!...)
İşte bunlar yolsuzluk ve rüşvetle mücadele ediyorlar!...
Rezidanstan devrimci, poker masasından himmetçi çıkarıyorlar…
Ee ne de olsa dava insanları!...
***
Kemal abi bile isyan etti!...
Koalisyon denemeleri önceden başlamış, haberimiz yok…
Meclis başkanı seçiminden önce CHP'li bir vekil MHP'li bir vekille görüşmüş…
MHP'li vekil demiş ki; 'Meclis Başkanı seçiminde Bahçeli bizi serbest bırakacak...'
Bunu duyan Baykal seçilme umuduyla aday olmuş…
Ama kazın ayağı öyle değilmiş…
Baykal'a yanlış aktarmış CHP'li vekil… MHP'li vekil 'CHP'nin adayına destek vereceğiz' dememiş…
Daha sonrasını biliyorsunuz… Taraflar televizyonda yüzleştiler…
MHP'li Halaçoğlu CHP'yi neden desteklemediklerini şöyle açıkladı; “Biz eğer Sayın Baykal'ı desteklemiş olsaydık, kamuoyuna şunlar yansıtılacaktı: AKP'nin tabiriyle 'Siz Baykal'ı seçtiniz, muhalif adı altında dinsiz, inançsız bir partinin adamını seçtirdiniz'
Bunun üzerine CHP'li vekiller klasik itirazlarını yaptılar;
'Bizim ninemizin de başörtülüydü, dedemiz hacıydı, hocaydı.., zaten en dindar CHP'dir, Kabe bizim olsun, Erdoğan Çankaya'ya, yaşasın Şeriat.. (Bunları da söylediler mi emin değilim…)
Diğer taraftan MHP'li vekil isyan etti;
'Çatı diye bize Ekmel'i getirdiniz, biz destekledik… Biz de size aynı Ekmel'i başkanlık için getirdik, 'Çatı ne lan' dediniz!... Bizim değil, CHP yüzünden seçildi AKP'nin adayı…'
Diğer taraftan CHP sözcüsü Haluk Koç; 'Siyaset, sürekli ağzı fren tutmayanlara haddini bildirme sanatı değildir...' diyerek MHP'ye giydirdi…
CHP Grup Başkanvekili Özel, Halaçoğlu'na seslendi; 'Bugün Türkiye'nin siyasi tarihine Halaçoğlu'nun ifadeleri ile bir utanç günü olarak geçmiştir…'
Ve sonunda Kılıçdaroğlu isyan etti; 'Yeter, Vallahi dedikodulardan bıktım…'
Daha koalisyon görüşmeleri başlamadan bunca kızılca kıyamet kopuyorsa, bu tablodan çıkacak koalisyonla yönetilen Türkiye'nin vay haline!...
…