Leyla Zana bir yemin etti, hala tartışıyoruz… Bir Bahçeli eksikti, sonunda mevzuya o da girdi;'Hayır, yemin metninde katiyen değişiklik olmamalı!...' (“Evet, metin tartışılmalı” demesi beklenmiyordu elbette… Neye 'Evet' demiş ki zaten?!…)Bahçeli bunu da bir şekil çizerek anlatsaydı anlar mıydık bilemiyorum ama bu işte bir gariplik var…Leyla Zana 7 Haziran seçimlerinden sonra da metni yine aynı şekilde okumuş… O zaman problem yoktu da neden 1 Kasım'dan sonra aynı ifadeler mesele haline geldi?...
Leyla Zana bir yemin etti, hala tartışıyoruz… Bir Bahçeli eksikti, sonunda mevzuya o da girdi;
'Hayır, yemin metninde katiyen değişiklik olmamalı!...' (“Evet, metin tartışılmalı” demesi beklenmiyordu elbette… Neye 'Evet' demiş ki zaten?!…)
Bahçeli bunu da bir şekil çizerek anlatsaydı anlar mıydık bilemiyorum ama bu işte bir gariplik var…
Leyla Zana 7 Haziran seçimlerinden sonra da metni yine aynı şekilde okumuş… O zaman problem yoktu da neden 1 Kasım'dan sonra aynı ifadeler mesele haline geldi?... Bilen varsa beri gelsin!...
Bir de yemin ederken 'şekil yapma' modası başladı… (Leyla Zana yemin ederken bozkurt işareti yapsaydı, Bahçeli o kadar takılmazdı olaya…)
Gamze İlgezdi yine 'sağ el göğüste, sol yumruk havada' hareketi çekti… Ama nedense sol kol bu defa dik bir şekilde hava kalkmıştı… ('Rezidansı da diktik, Elhamdülillah' mı demek istedi acaba?!...)
Yemin tüzüğünde var mı bilemiyorum ama aslında vekillerin yemin ederken iki ayağı birden yere basıyor mu bakmak lazım... Yemin esnasında tek ayağı havada olan vekilin yeminini kabul etmemek lazım!...
Her şey bir yana asıl problem yemin metninde… Bir defa haddinden fazla uzun…
Vekiller sabah başlıyorlar yemin etmeye akşama kadar sürüyor…
Madem metin bu kadar uzun, biri söylese bütün vekiller hep bir ağızdan yüksek sesle tekrarlasa olmaz mı?... (İçinden söyleyenlerin yemini kabul olmasın mesela!...)
Ama asıl mesele o da değil… Yemin metni çağdaş demokratik formlara hiç uymuyor… (Yemin metnini hazırlayan darbecilerden de fazlasını beklemiyorduk zaten…)
Batıda vekiller, başkanlar, cumhurbaşkanları, başbakanlar..vs, şöyle yemin ediyorlar;
'Hukukun üstünlüğünü, adaleti, demokrasiyi, özgürlüğü temel ilke olarak kabul edip, vatanımı ve milletimi elimden geldiğince ve gücümün yettiğince koruyup kollayacağıma yemin ederim..'
Bu kadar…
Biz ise tek tek detay veriyoruz…
Örneğin; 'Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma…'
Neden yahu?... Neden yüz sene önceki inkılaplara, ideolojiye bağlı kalıyorsun ki?!...
Şimdi o kadar yemin etmişsin, sokağa bir çıkıyorsun, onca adam gözünün içine baka baka şapkasız geziyor… Alayı şapka kanununa muhalefet ediyor!... (Fötr modasına uyanlar hariç…)
Sormazlar mı; 'Hani Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına yemin etmiştin?...' diye…
Sonra neden Batıdaki gibi kutsalların üzerine yemin etmiyorsun ki?...
Eloğlu kutsal kitabının üzerine yemin ediyor da biz niye Kuran'ı Kerim'in üstüne yemin etmeyelim?...
Tamam CHP'liler 'Laiklik elden gidiyor' diye buna itiraz ederler… Onlar da 'Nutuk' üzerine yemin etsinler…
Yahu her şey bir yana, neden 'Anayasaya bağlı kalacağıma' diye yemin ettiriyorsun?...
Biz bu vekiller 'çağdaş normlara uygun, ideolojisiz, sivil bir anayasa' yapsınlar, 'darbe anayasasına' bağlı kalmayalım diye oy verdik…
Sonra da darbe anayasasına bağlı kalarak Türkiye'yi çağdaş, özgür, demokratik bir ülke yapmak için yemin ettireceksin!...
Çok oksimoronik bir yemin!...
Öyle değil mi, Kemal abi?!...
#chp
#bahçeli
#leyla zana
#meclis
