Âlem adam şu Kılıçdaroğlu… Artık kim akıl veriyorsa, şeytanın aklına gelmez bulduğu argümanlar… 'Hayır' kampanyası için Şili'den getirttikleri şu reklamcı “Garcia Ferrada'nın dâhiyane buluşları..,” diyecem ama, sanmam… Zira Garcia 'Ben bir haftadır buradayım, 'Hayır' oyunun ne önerdiğini anlamış değilim' dediydi…
Garcia'nın suçu yok… Allah'ın Şililisi ne anlasın CHP stratejisinden... Tasarının üzerinde haftalardır çalışmasına rağmen “hesap uzmanı” Kılıçdaroğlu bile hala ne önerildiğini anlamış değil…
Ama her Allah'ın günü sistem değişikliğinin getireceği yeni bir problemi keşfediyor.., atıyor ortaya.., sallıyor.., sonra 40 akıllı çözmeye çalışıyor...
Misal; “Yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını... Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan başka bir partinin genel başkanı... Asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar millete, neden bu anlatılmıyor millete?..”
Buyrun cevap verin..
“Neden bu anlatılmıyor millete?!..”
Kimsenin aklına gelmezdi bu soru.. Hadi millete anlatırız da, Kılıçdaroğlu'na nasıl söyleyeceğiz yeni sistemde başbakanın olmadığını…
Sonra “Tek-Çift-Tek-Çift-Tek..,” diyerek seke seke çaydan geçti Kılıçdaroğlu...
Baştan beri “Tek adam” falan diyordu, lâkin sonradan “2 adam” sorunsalı çıktı ortaya…
Hasılıkelam 'tek'den 'çift'e, sonra tekrar 'tek'e geçti... Nasıl olduğunu da açıkladı;
“Çift başlılık ne zaman çıkar, ben kendi görev alanımın dışına çıkıp bir başkasının görev alanına müdahale edersem çift başlılık olur. Peki yeni anayasa değişikliğine evet dersek ne olur? Devlette çift başlılık olur…”
Hadi sıkıyorsa bunu çözün… “Tek adam”ın yönettiği “Çift başlı” sistem?!...
Bizim de kafamız karıştı… Biz “Tek mi, çift mi?!..” diye düşünürken “Hayır” demek için bir argüman daha ortaya koydu
Yeni sistemde cumhurbaşkanı lokantaları kapatabilecekmiş…
Böyle deyince, siyasetçiler, akademisyenler, sosyologlar ve dahi psikologlar “cumhurbaşkanının lokantalarla ne gibi bir problemi olur” meselesini tartışmaya başladılar…
İş, kokoreççilerin akıbetine kadar uzadı… Kuru fasulye sorun değildi ama misal “Suşi kararnamesi”yle Suşi yasağı koyabilir miydi cumhurbaşkanı?...
Sonra, “Hitler de sandık yoluyla geldi. Demokraside her şey sandık demek değildir.” dedi Kılıçdaroğlu…
Bu, yeni değil daha önce de söylüyorlardı… Sürekli sandıkta kaybeden eski bir CHP argümanı… Evet, sandıkla gelip diktatör olan varsa dünyada örnekleri var elbette… Lakin buraya değil, Avrupa'ya bakacaksın.. Misal; Hitler, Mussolini…
Bizde ise diktatörler “sandıksız” gelir!.. Sandıkla gelenin silahla kovalandığı çok görülmüştür… 15 Temmuz'da da denemişlerdi netekim…
Ha bir de Cumhurbaşkanı istediği kadar bakan atayacakmış… İsterse bakanlıkları da kaldıracakmış…
Bu da hiç aklımıza gelmemişti… Ya cumhurbaşkanı 250-300 kadar bakanlık kurup, bir o kadar da bakan atarsa n'olacak… Öyle ya bakanlar kurulunu (ve de onca bakanı) bir araya toplamak dahi zor iş!.. (Ya da tüm vekilleri bakan yapacaksın ki kavga gürültü çıkmasın!..)
Önceki gün bir sitenin 'apartman toplantısına' gitmiş Kılıçdaroğlu…
Hayır kampanyası için 'Apartman yönetiminin toplantısına katılmasını' manidar bulduk!... Hani yeni sistemde cumhurbaşkanı 'Apartman Yönetimleri'ne de el koyar mı acaba diye düşündük!..
Bizim apartman görevlisi de bana sordu; 'Abi yeni anayasada cumhurbaşkanına bizi görevden alma yetkisi veriliyor mu?..'
“Yok” dedim.., Bakanlar kurulunun kararına ihtiyaç var...”
O da, “Eyvallah” dedi… Bir rahatladı ki sormayın!..
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.