“Skandal yazı” imiş! (2)

04:0015/04/2018, Pazar
G: 15/04/2018, Pazar
Hayreddin Karaman

BirGün’den Mustafa Mert Bildircin’in haberine göre Fikirname yazarının eleştiri, hatta alay konusu edilen sözlerini tırnak içinde verip, bunlara şaşkınlık gösteren, alay eden, hazmedemeyen, anlamaktan bile aciz olanları teşhir etmiş olacak ve fıkıh yönünden gerekli açıklamaları da yapacağım:“Mecburen muhatap olacağınız karşı cinsle gerektiği kadar ve ciddiyetimizi takınarak konuşup müsaade istemeliyiz”.Böyle yapmayıp da kahve köşelerinde oturup saatlerce birbirine bakarak, kahkahalar atarak çene

BirGün’den Mustafa Mert Bildircin’in haberine göre Fikirname yazarının eleştiri, hatta alay konusu edilen sözlerini tırnak içinde verip, bunlara şaşkınlık gösteren, alay eden, hazmedemeyen, anlamaktan bile aciz olanları teşhir etmiş olacak ve fıkıh yönünden gerekli açıklamaları da yapacağım:

“Mecburen muhatap olacağınız karşı cinsle gerektiği kadar ve ciddiyetimizi takınarak konuşup müsaade istemeliyiz”.



Böyle yapmayıp da kahve köşelerinde oturup saatlerce birbirine bakarak, kahkahalar atarak çene çalmak mı tercih edilecek? Karşı cins ile ilişkilerde kırmızı çizgiler koymuş bir din ve bir kültürün mensuplarına yakışan o çizgileri aşmamak değil midir?

“Karşımızdaki kişi uygun görürse selamlaşıp ellerini öpebiliriz. Yine yaş durumuna göre, sarılma ve kucaklaşmalar yapılabilir.”

Mahrem akraba arasında el öpmek ve kucaklaşmak serbesttir. Peygamberimiz’in (s.a.) Hz. Fatıma’ya, onun da babasına davranışlarında güzel örnekler vardır.

Mahrem olmayan (nânahrem, kendisiyle evlenmek caiz olan) bir erkek ile bir kadın eğer genç iseler -ortada bir zorunluluk, gerektiren bir durum yoksa- birbiriyle kucaklaşmaz ve tokalaşmazlar. Yaşlı erkek ve kadınların ellerini öpmek edep gereğidir ve sakıncalı değildir.

“İnternet üzerinden yazışarak yapılan tüm münasebetler de bizi çekebileceği yer bakımından çok tehlikelidir. Bu konularda da hassas olup, yaklaşmamak durumundayız.”

Çetleşme, sonra sözde masum bir niyetle görüşüp tanışma, derken sonunda işi zinaya kadar götüren genelde dindar insanların bize başvurdukları ve durumu tamir için çare sordukları olmuştur.

“Karşı cins ile ilişkiler konusunda gevşek davranışlarda bulanan arkadaşlarımız varsa onları ciddi bir şekilde uyarmalıyız. Hatada ısrar edeni, arkadaşlığımızı bitirme noktasına kadar bile götürebiliriz… Bizden daha iyi kişilerin bile karşı cinsle arkadaşlığının olduğunu veya onların bile bu hataya düştükten sonra, bizim düşmemizin normal olduğunu kabul bize kabul ettirene kadar peşimizi bırakmaz.”

Kızlar kızlarla, erkeler de erkeklerle arkadaş olurlar. Arkadaşlık ilişkisi karşı cins ile kurulmaya müsait bir ilişki değildir. Erkekler din ve meşru dünya işlerinin gerektirdiği ve izin verdiği kadar karşı cins ile beraber olur, aynı mekânı, meclisi, topluluğu, işi, hizmeti paylaşırlar, ama bu arkadaşlık değildir.

“Okullarda karşı cinsle beraber olmak ‘zorunda kalınan’ ortamlar olduğunda ‘Onları yok gibi hissedip işimize bakmamız uygun olandır’. Fakülte ve sınıflarda kızlı erkekli yapılan toplu görüşmeler veya programlara katılmaktan sakınmalıyız”.

Bu paragrafla ilgili görüşümü bir önceki paragrafta yazdım.

“Flört kelimesine karşı alerjimiz olmalı. Bir Müslüman olarak evlilik vaktimizin geldiğini düşündüğümüzde, helal çizgiler içerisinde yapılan görüşme dışında, karşı cinsle görüşmeyi Müslümanlığımıza uygun göremeyiz. Karşı cinsin dayanılması zor bir imtihan olduğunu unutmadan, şeytanın tuzaklarına karşı Allah’tan bizi korumasını dilemeliyiz.”

“Helal çizgiler içinde görüşme” yeterlidir. Evlenmeden evlilik denemesine kadar giden ilişkiler elbette caiz değildir.

Asıl kendisi skandal olan haber-yazıda “amca, dayı, teyze namahremdir” başlığını görünce, “bu olamaz, böyle bir şey söylemiş, yazmış olamazlar” dedim ve devamını okudum: “…Erkekler için “mahrem” olanların, ‘Anne, kız kardeş, teyze, hala ve yeğenler’ olarak belirlendiği yazıda, ‘Dikkat edilirse bu grubun içinde amca, dayı, teyze, halakızı yoktur’ denildi. Kadınlar için “Namahrem” olanlar ise yine “Amca, dayı, teyze ve halaoğlu” şeklinde sıralandı.”

Zeka ve dil yetersizliği sebebiyle skandal bir anlayış ortaya konmuş. “Amca, dayı, teyze ve halaoğlu-kızı” tamlamasının anlamı, “amca, dayı, teyze na-mahremdir” demek değildir, isim tamlamasını da mı unuttunuz, namahrem olan onların oğulları ve kızlarıdır. Amca, dayı, teyze kızları ve oğulları elbette namahremdir ve birbiri ile evlenebilirler; böyle evlenmiş milyonlarca Müslümanı da mı bilmiyorsunuz? Müslümanlar arasında amcasıyla, dayısıyla, teyzesiyle, halasıyla evlenen bir Müslümanı gördünüz veya duydunuz mu?

Skandal haber-yazı cevap vermeye bile değmezdi ama kafası karışanlar olabilir diye yazmak lüzumunu hissettim.

#​BirGün
#Mustafa Mert Bildircin