Şeriat geliyor mu?

04:0020/07/2017, Perşembe
G: 17/09/2019, Salı
Hayreddin Karaman

CHP’nin eskisi ve yenisi, Kemalistler, Batıcılar, Marksistler, masonlar… oldum olası İslam’ı ve dindar Müslümanları sevmezler; dinin toplum hayatında görünür olmasına razı olmazlar, laikliği “devlet eliyle dindarlığın azaltılması, dinin özel alanlara hapsedilmesi, din hürriyetinin olabildiğince daraltılması”olarak anlar ve uygularlar.Dini, dindarı ve toplumumuzu bilmedikleri için ezanı, Kur’an’ı, tarikatları, din eğitim ve öğretimini, dini kıyafetleri ve merasimleri yasaklayarak amaçlarına ulaşabileceklerini

CHP’nin eskisi ve yenisi, Kemalistler, Batıcılar, Marksistler, masonlar… oldum olası İslam’ı ve dindar Müslümanları sevmezler; dinin toplum hayatında görünür olmasına razı olmazlar, laikliği “devlet eliyle dindarlığın azaltılması, dinin özel alanlara hapsedilmesi, din hürriyetinin olabildiğince daraltılması”


olarak anlar ve uygularlar.

Dini, dindarı ve toplumumuzu bilmedikleri için ezanı, Kur’an’ı, tarikatları, din eğitim ve öğretimini, dini kıyafetleri ve merasimleri yasaklayarak amaçlarına ulaşabileceklerini zannederler. Bu batıl zan üzerine bina ettikleri değişimler ve devirmeler amaçlarının tersini doğurur; onları iktidardan eder, ebedi muhalefet vazifesini üstlenirler; bize göre de yasaklar sebebiyle yer altına inen kontrolsüz, usul dışı dini hayatın birçok sakıncası söz konusudur.

Ak Parti iktidarı ne yaptı?

Laik ve seküler demokrasilerde var olan din özgürlüğünü Türkiye’de de uygulamaya koydu. Bu ülkede kimsenin inancına, inançsızlığına, özel hayatında uyguladığı ahlak anlayışına, kılık ve kıyafetine… karışma, müdahale ve engelleme yok. Eskiden dindarlara din ve düşünce özgürlüğü yoktu, Ak Parti bu özgürlüğü onlara da getirdi, olup biten bundan ibarettir.

Bir önceki yazımda bir yazarın “Türkiye’de sessiz bir devrim oluyor, İslâmî düzen geliyor” mealindeki yakınmasını nakletmiştim. Bu yazarın argüman olarak kullandığı değişimi hatırlayalım:

“Zorunlu din dersleri, Kur'an kursları, Arapça ve Osmanlıca dersleri, tüm okulların imam hatiplileştirilmesi, şeriat eğitiminin din eğitimi içine serpiştirilmesi, son olarak tüm okullara zorunlu ibadet ünitelerinin eklenmesi...”

Yazara göre bunlar sebebiyle “laik cumhuriyet sonlandırılıyor”, yerine “İslam cumhuriyeti kuruluyor”.

Ve yine bağnaz ve cahil yazara göre bu yüzden “Cumhuriyet aydınlanması ve
rönesansı, yerini karanlığa bırakıyor”.

Demokrasilerde uygulanan din özgürlüğünün gereği olan bu değişim, bu birkaç isteğe bağlı ders ve isteyen öğrencinin ibadetini yapabilmesi için özel bir mekanın tahsisi ile bir ülkede rejimin değiştiğini iddia etmek akıl kârı değildir; ama “inkılap yobazlığı” aklı kullanmaya da engel olabilir.

“Cumhuriyet aydınlanması ve
rönesansı, yerini karanlığa bırakıyor” ifadesi ise İslam’a, Müslümanlara ve İslam medeniyetine hakarettir. İslam karanlığa değil, aydınlığa, nura, düşünmeye, bilgiye, güzel ahlaka, adalete… çağırır; bu çağrıya uyan Müslümanlardır Batı’yı ortaçağ karanlığından kurtaranlar.

Bu milletin aydını Cumhuriyetten önce de sonra da aydındır; aydın ise Batı taklitçisi değildir, kendi din, kültür ve medeniyetini terk etmeden çağdaşlaşmayı bilen ve beceren insanımızdır.

Rönesans Hristiyanlıktan eski Yunan uygarlığına göç olduğuna göre bu yazara göre Anadolu rönesansı İslam’dan nereye göç ile gerçekleşmiştir?

Yazarın takıldığı “zorunlu din dersi”ne gelelim.

Türkiye’de böyle bir ders yok. “Din kültürü ahlak bilgisi” dersi var. Bu dersin amacı ise insanları zorla Müslüman yapmak, istemeyene din eğitimi vermek değildir. Maksat milli birlik ve beraberliği zedeleyen cehalet ve taassubu ortadan kaldırmak, insanımızın dinler, ahlak, İslam, kültürümüz ve medeniyetimiz hakkında doğru bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır.

Eğer yazar da bu dersi okumuş olsaydı yine Müslüman olmayabilirdi ama bu kadar yanlış yapmaz, saçmalamaz, sapı samana karıştırmaz, bu denli bir taassup ve cehalet içinde kalmazdı.

#CHP
#Laik kesim
#Seküler
#Demokrasi