Yeni Şafak

Ölülere saygı gösterilmeliymiş, ya dirilere!

21:001/09/2001, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Hayreddin Karaman

Temelli, düzenli ve ilkeli bir eğitim yerine "uydum kalabalığa, el ne yaparsa biz de onu yaparız" kabilinden bir eğitim anlayışı sürdüğü müddetçe çelişkiler de kaçınılmazdır. Bunlardan birini daha son günlerde gündemi işgal eden elim cinayet sebebiyle görüyoruz. Bir özel TV ekranında, cinayetin işlendiği mezarlık gösteriliyor, mezar taşlarına uygunsuz yazılar yazılmış, bazı çiftler, kendilerini daha iyi gizleyen mezarları seçmiş, uygun bir yerine oturmuş veya uzanmış, uygunsuz davranışlarda bulunuyorlar...

Temelli, düzenli ve ilkeli bir eğitim yerine "uydum kalabalığa, el ne yaparsa biz de onu yaparız" kabilinden bir eğitim anlayışı sürdüğü müddetçe çelişkiler de kaçınılmazdır. Bunlardan birini daha son günlerde gündemi işgal eden elim cinayet sebebiyle görüyoruz. Bir özel TV ekranında, cinayetin işlendiği mezarlık gösteriliyor, mezar taşlarına uygunsuz yazılar yazılmış, bazı çiftler, kendilerini daha iyi gizleyen mezarları seçmiş, uygun bir yerine oturmuş veya uzanmış, uygunsuz davranışlarda bulunuyorlar... Haber spikeri güya ısyan ediyor, halkı ve yöneticileri insafa, edebe, ilgiye davet ediyor, "mezarlarımıza sahip çıkın, ölülerimize saygı gösterin, bu durumdan utanıyoruz..." diyor. Bu ısyan yerinde olmakla beraber o spikerin, çalıştığı televizyonun ve benzerlerinin, "dirilere, yaşayanlara saygı bakımından neden gevşek, vurdumduymaz olduklarını, bu bakımdan çifte standarda düştüklerini" anlamak zorlaşıyor veya kolayca anlayanlarda buruk bir tebessüm oluşuyor.
Ölüye saygı sebebiyle kabristanda, sevişmek, öpüşmek, içmek, kumar oynamak gibi günah ve ayıp olan şeyleri yapmamak, yapılmasını kınamak ve yasaklamak üç sebebe dayanabilir: 1. Bunlar dince günahtır, ahlakça ayıptır, kabristanda günah ve ayıp olan şeyleri yapmak caiz değildir. 2. Ölüler bu gibi davranışlardan rahatsız olurlar. 3. Gelenek ve göreneklerimize göre kabristanlarda bu gibi fiiller çirkin görülmüştür.
Aynı fiilleri yaşayanların yanında, gördükleri ve bulundukları yerlerde (özel mekanlarda değil de kamuya açık yerlerde) yapmak caiz, mübah, ahlaka, gelenek ve göreneklerimize uygun mudur ki buna itiraz ve isyan edilmiyor? Üç sebebi bir de dirilere uygulayalım:
Evli olmayanların evliler gibi yaşaması, yarı çıplak elele, omuz omuza dolaşması, daha ileri seviyelerde temasları dinimizce günahtır, ahlak anlayışımıza göre ayıptır, çirkindir, rezalettir. Bunların açıkça yapıldığını gören müminler ya engellemek veya protesto etmek, olumsuz tavır takınmak durumundadırlar.
Bu gibi davranışlardan ölüler değil, hassas müslüman diriler rahatsız olurlar.
Gelenek ve göreneklerimize göre bu davranışlar, yalnızca kabristanlarda değil, kamuya açık olan her yerde ayıp, çirkin ve rezalet olarak değerlendirilmiştir ve muamele görmüştür. Kozmopolit, iğdişleşmiş, uyuşmuş, sinmiş, böylece medenileşmiş (!) büyük şehirlerden küçüklerine, ilçe ve kasabalara, köylere doğru gidildikçe bu davranışların, azdan çoğa değişen şiddetlerle reddedildiği, engellendiği görülür; işte bu tepkinin verildiği yerler; yani Anadolu'nun çok yeri hala biz olan, biz kalan, bizim öz değerlerimizi temsil eden yerlerdir.
Kabristanlarda ölülere saygı gösterilmesini isteyen, bunu isterken manevi değerlerimizi kullanan televizyonlar, küçük büyük herkesin seyrettiği yayınlarında zinayı (evli olmayanların sevişmelerini, beraber olmalarını, evli gibi yaşamalarını) allayıp pullayarak, hiçbir olumsuz değerlendirme yapmadan (ayıplamadan, kınamadan) vermiyorlar mı? Böylece zinayı, meşru olmayan ilişkiyi teşvik etmiyorlar mı? Bu yoldan kenar mahalle çocuklarını (medeni yollardan karşı cinsle tanışıp kolayca zina etme imkanından mahrum olanları) tahrik edip sonra da bunların taciz cinsinden suçlarını ayıplayarak, kınayarak tekrar be tekrar yayınlamıyorlar mı? Öyle anlaşılıyor ki her şey reyting için, para için, daha fazla kazanmak için; manevi değerlere sığınmak da, kabristanlara saygı istemek de, paparazi yayınları da, zeminini oluşturmaya katkı sağladıkları adi suçları ve suçluları teşhir de para için, hiçbiri samimi değil, hiçbirinin dini, ahlaki, milli bir saiki yok.
Milyonların inançları ve buna dayalı hayat tarzları gereği rahatsız olmalarına aldırmayanlar, "kamuya açık yerlerde dinî kimliği açığa vuran semboller kullanmak diğer inanç sahiplerini rahatsız eder ve özgürlüklerine zarar verir" diyerek okullarda, dairelerde başörtüsünü yasaklıyorlar. Bu da çok açık ve çarpıcı bir çelişki, bir çifte standart örneğidir. Başını örten müslüman başkalarını/örtmeyenleri buna mecbur etmiyor, başını açan ve başkalarının da başlarını açmalarını isteyen ise buna mecbur ediyor; mecbur etmeyen ve etmemek mi özgürlüğe zarar verir, mecbur etmek mi? Taassup, dar görüşlülük, ideolojik saplantı insan mantığını ve vicdanını bu kadar işlemez kılabiliyor demek ki, hayret doğrusu!
#Ölülere saygı
#Kabristan
#Hayrettin Karaman
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.