Nice otuz yıllara

04:0010/10/2024, Perşembe
G: 9/10/2024, Çarşamba
Hayreddin Karaman

Türkiye’de halen çıkan gazeteler siyasi ve ideolojik tutum ve taraf bakımından tasnif edildiğinde “Yeni Şafak” gazetemiz için “İslâmcılık, liberal muhafazakârlık, sağ” demişler. Bana göre Yeni Şafak farklı düşünceler ile diyaloğa açık, duruma göre tedbirli ama kesinlikle İslâmcı bir gazetedir. İslâmcılığı hamasetten uzak, hikmetle el ele bir İslâmcılıktır. “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol” Gazete İslâmcı olduğu halde gün olmuş liberal, hatta

Türkiye’de halen çıkan gazeteler siyasi ve ideolojik tutum ve taraf bakımından tasnif edildiğinde “Yeni Şafak” gazetemiz için “İslâmcılık, liberal muhafazakârlık, sağ” demişler.

Bana göre Yeni Şafak farklı düşünceler ile diyaloğa açık, duruma göre tedbirli ama kesinlikle İslâmcı bir gazetedir.

İslâmcılığı hamasetten uzak, hikmetle el ele bir İslâmcılıktır.

“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol”

Gazete İslâmcı olduğu halde gün olmuş liberal, hatta mutedil solcu kalemlere de sayfalarında yer vermiş, gazete için olabildiğince müsamahalı çizilmiş kırmızı çizgiler aşılmadıkça yazarlarına dokunmamış, yazılarına sansür koymamıştır.

Gazetemiz henüz iki yaşında iken 28 Şubat depremine maruz kalmış, bunu takip eden askeri müdahalelerde de hedefte olmuştur; çünkü bu müdahalelerin asıl hedefi İslâm’dır, İslâmcılıktır.

Her ideolojinin, dâvanın ve genellikle siyasi hedeflerin bir: toprağa, iki: insana, üç: bağımsızlığa, dört: bunları sağlayacak ve koruyacak her türlü güce ve beş: hikmetli yönetime ihtiyacı vardır. Mutedil İslâmcılar da asıl hedef olarak ümmete ait tek bir vatan toprağı, iman ve dava ortak değerine sahip tek bir insan kitlesi (ümmet), birlikten doğacak caydırıcı ve hayırda kullanılacak güç peşinde olmuşlar, vaki durum ve zaruret öyle gerektirdiği için geçici olarak “halkı Müslüman ulusal devletlere” razı olmuşlar, bu devletlerin iş ve güç birliği sayesinde ümmete ait bir vatanın ve devletin oluşması için çalışmışlardır. Vaki durumu ve zaruretleri hiçe sayarak kazanımları harcayan, davaya zarar veren, hedeften uzaklaştıran düşünce ve çıkışlara karşı olmuşlardır.

İşte, tanımlamaya çalıştığım ve kendimi içinde hissettiğim bu İslâmcılık aynı zamanda Yeni Şafak gazetemizin İslâmcılığıdır.

Arka planda emperyalist yabancı güçlerin bulunduğu askeri müdahaleler yüzünden sıkıntılı dönemlerde gazete, İslâmcı söylem yerine, evrensel insan hakları sözleşmelerine dayalı bir savunma ve hak arama yolunu seçmiştir. İslâmcı harekete dur demek için askeri devreye sokanlara karşı bu yöntem müspet sonuçlar almış veya zulmün cesaretini kırmış, baskıyı azaltmıştır.

Otuz yıl önce “yeni bir şafak söktü”.

Bu şafağın aydınlığında meşru olana, doğru olana; din iman, ahlâk Hakk’a bağlılık icabı, olması gerekene bir yolculuk başladı. Bu şafak, kutuplara yakın bölgelerde olduğu gibi uzun ömürlü bir şafak tır. Yolcuları da, ortak değerlere sahip başka yolcularla diyalog/dayanışma içinde yorulmak bilmez bir yürüyüştedirler.

Yolları açık, ömürleri bereketli, davranışları hikmetli olarak nice otuz yıllara inşallah.

#Yeni Şafak
#30. yıl
#Hayrettin Karaman