Petrolün yükselişi

04:0012/01/2018, Cuma
G: 18/09/2019, Çarşamba
Hatice Karahan

70 dolara ramak kala yazmaya başlıyorum. Malumlarınız, 2014’teki yokuş aşağı hızlı inişi akabinde bu köşede zaman zaman gündeme getirdiğim petrol fiyatları, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca satıcısını bedbaht, alıcısını ise (belli açılardan) bahtiyar etti. Bununla birlikte çakıldığı yerden dalgalar eşliğinde yavaş yavaş yükselen petrol, son dönemde bu yukarı başlı seyrini güçlendirir bir hal aldı. Ben bu satırları yazmaya karar verdiğimde ekrandan varil başı 69 dolar küsurla geçen Brent petrolün,

70 dolara ramak kala yazmaya başlıyorum. Malumlarınız, 2014’teki yokuş aşağı hızlı inişi akabinde bu köşede zaman zaman gündeme getirdiğim petrol fiyatları, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca satıcısını bedbaht, alıcısını ise (belli açılardan) bahtiyar etti. Bununla birlikte çakıldığı yerden dalgalar eşliğinde yavaş yavaş yükselen petrol, son dönemde bu yukarı başlı seyrini güçlendirir bir hal aldı. Ben bu satırları yazmaya karar verdiğimde ekrandan varil başı 69 dolar küsurla geçen Brent petrolün, böylece 3 yılın zirvesine taşındığını görmüş oluyoruz. Küresel bir kıstas olan Brent’in yanı sıra, Batı Teksas ham petrolü WTI da 64 doları aşarak benzer bir 3 yıllık rekor kırmakla meşgul.


Bu minvalde fiyatlar yükselen seviyesiyle dikkat çekerken, bunun ne kadar ve ne derece bir süreklilik arz edeceği de haliyle merak ediliyor. Elbette gelecek dönemin fiyatlarını belirleyen üretim dinamikleri, çok coğrafyalı bilinenler ve bilinmeyenlerle, petrolün seyrini yönlendiren temel bir unsur olacak.

Bol faktörlü bilmece

Bu kapsamdaki ilgili detaylara nispeten bilinen bir doneyle başlayacak olursak, OPEC marifetindeki işbirliğinden bahsetmek mümkün. OPEC ile Rusya önderliğindeki işbirlikçilerinin 2017 yılında üretimde gitmiş olduğu kesinti, kuşkusuz siyah altının kendine geliş hikayesinde olumlu bir rol oynadı. Burada, kartelin eski huylarından vazgeçip verilen sözleri tutması ise doğrusu takdirde şayandı. Öyle ki önümüzdeki dönemdeki petrol hikayesinde de, 2018’e uzatılmış bu karardaki kararlılık hatırı sayılır bir rol oynayacak.

Ve fakat konuşageldiğimiz ve geçenlerde İran Petrol Bakanı’ndan da adlı adınca işittiğimiz üzere, OPEC aslında 60 doların üzerine pek sıcak bakamıyor. Nitekim o mertebeden sonrası, özellikle ABD kaya petrolünde yeni yatırımlar riski kanalıyla hikâyeyi karıştırıyor. Ki projeksiyonlar da, ABD’nin petrol üretimindeki artışı bu yıl ilerleterek sürdürmesini bekliyor. Bununla birlikte söz konusu yeni yatırım mevzuu için, spot fiyatın ötesine de bakmak gerektiğini not düşeyim.

Kuvvetlenen talep

Petrole ilişkin bir diğer fiyat etkeni ise, jeopolitik gelişmeler çerçevesinde fiyatları yukarı itebilecek riskleri içeriyor. Bu riskler arasında da malum, dünya petrol üretiminin gözde adresi Ortadoğu geliyor. Risk ve kaostan bir türlü arınmayan bölgenin, arza yönelik olumsuz gelişmelerle fiyatları etkilemesi her daim masada duran bir faktör. Örneğin geçtiğimiz haftalarda İran’da yaşananlar, buna verilebilecek canlı bir örnek. Keza İran demişken, Suudi Arabistan ile süren karşılıklı gerginliğin ne zamandır piyasaları gerdiğini de hatırlayacağız. Ve (jeo)politik riskler konusu malum, diğer üreticileri de alakadar eden bir mesele… Bakınız Libya, bakınız Nijerya, bakınız Venezuela.

Dolayısıyla ortada, petrol üretimine yönelik farklı ihtimaller ve istikametler sunan değişkenler var. Bununla birlikte, elbette arz gibi işin talep yönünü de düşünüp tartmak gerekiyor. Özellikle de geçtiğimiz günlerde “Bir Tutam Devrialem” başlıklı yazımda özetlemeye çalıştığım üzere, küresel ekonomideki toparlanmanın belirgin bir hal aldığı ve devam etmeye de niyetli gözüktüğü mevcut konjonktürde, talep konusu ehemmiyet kazanıyor. Nitekim temposu artmış dünya ekonomisinden petrol de nasibini alıyor, alacak. Bu bağlamda talep artışı önceki yıllarda düşmüş fiyatlardan da yararlanmışken, şimdi ekonomik büyüme hızının gerektirdiği yakıt ihtiyacından da destek gelmesi yine pekâlâ söz konusu. Öte yandan talebi aşağı yönlü etkileyebilecek birtakım teknoloji temelli gelişmelerin, daha ziyade orta ve uzun vadede hissedilebileceği kanaatindeyim.

Uzun sözün kısası petrol arzla talep arasındaki dengeyi tutturmaya çalışırken, son dönemde yükselen bir trend çiziyor. Bununla birlikte bu yazıyı oluşturan çok yönlü dinamiklerin de ima ettiği üzere, işin içinde geleceğe yönelik bilinmeyenlerin yoğunluğu söz konusu. Lakin tüm bunlar göz önüne alındığında, petrolün ancak belli bir yere kadar gidebileceği ise iyi biliniyor.

#Petrol
#Piyasalar
#Ekonomi
#Dolar