Selahattin Demirtaş Edirne Cezaevi’nden ses veriyor, “Kürtleri hafife almasınlar.” Yerel seçimde İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin gibi büyük şehirlerde “Millet İttifakı”na HDP’nin verdiği desteği CHP ve İyi Partililerin gözüne sokuyor. Ardından tehdit ediyor!“Hiç kimse bugünleri de unutmayacaktır elbette. Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır, o bir kere olur” diyerek...CHP ve İyi Parti’ye, “Barış isteyen halka özeleştiri sorumluluğu, savaşın arkasında hizalanan muhalefettedir. Onların
Selahattin Demirtaş Edirne Cezaevi’nden ses veriyor, “Kürtleri hafife almasınlar.” Yerel seçimde İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin gibi büyük şehirlerde “Millet İttifakı”na HDP’nin verdiği desteği CHP ve İyi Partililerin gözüne sokuyor. Ardından tehdit ediyor!
“Hiç kimse bugünleri de unutmayacaktır elbette. Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır, o bir kere olur” diyerek...
CHP ve İyi Parti’ye, “Barış isteyen halka özeleştiri sorumluluğu, savaşın arkasında hizalanan muhalefettedir. Onların yerinde olsam Kürt halkını hafife almazdım. Bugünden başlayarak kendimi affettirmek için pratikte ikna edici adımlar atardım. Yoksa yarın geç kalınmış olabilir” diyerek üst perdeden ayar vermeye kalkıyor.
“Savaşın arkasında hızlandılar” diyor, “Bağrımıza taş basarak destek verdik” diyor. “Kürtlerin oyunu çantada keklik görmesinler” diyor. “Özeleştiri yapsınlar” diyor.
“Kürtler” dediği HDP seçmeni. Zira Kürtler başta Ak Parti olmak üzere farklı partilere HDP’den daha fazla oy veriyor.
Neyse..!
***
Selahattin Demirtaş’ın hapishaneden CHP ve İyi Parti’ye verdiği ayar, Avrupa’da bambaşka bir tonla yankı buluyor. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da yer aldığı CHP heyetinin İsviçre Zürih’teki toplantısı PKK’lılarca basılıyor. PKK’lılar, “Bağrımıza taş basarak size oy verdik. Siz savaştan yana tavır aldınız” filan diyerek CHP’lileri protesto ediyor. “Savaş” dedikleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye’nin Tel Abyad ve Resulayn kasabaları arasında başlattığı Barış Pınarı Harekatı’ndan başkası değil. Savaş dedikleri Mehmetçik’in YPG-PKK terör örgütüne yönelik operasyonundan başkası değil.
Suriye tezkeresine “kerhen” evet diyen CHP, Zürih’te PKK’nın hışmına uğruyor.
Neyse..!
***
İyi Parti’de son günlerde dil ve söylem değişikliği yaşanıyor. Özellikle Barış Pınarı’na verilen destek yüksek perdeden dillendiriliyor. CHP’nin HDP ile olan ilişki biçim sorgulanıyor. Millet İttifakı’nın önemli paydaşı İyi Parti’nin CHP ile ne kadar daha birlikte hareket edeceği kocaman bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.
Neyse..!
***
Bütün bunlar yaşanırken CHP’de işler arapsaçına dönüyor. En son yerel seçimlerde iyi bir pazarlama ve ambalajlama tekniği ile milletin karşısına çıkartılan Ekrem İmamoğlu’nun “başarısının” anlatıldığı kitabın tanıtım afişleri bardağı taşıran son damla oldu sanırım.
İmamoğlu’nun kampanya danışmanı Necati Özkan’ın “Kahramanın yolculuğu” ismiyle yayınladığı kitap ve afişlerine CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu çok sert tepki gösterdi. “Genel merkez iradesinin, CHP örgütlerinin ve İstanbul ittifakının emeğine hiç kimse saygısızlık edemeyecektir” dedi.
Genel merkezi anlıyoruz, CHP örgütlerini de... İstanbul ittifakını da anlamalıyız sanırım. HDP ve türevlerinin Millet İttifakı’na verdiği destekten başkası değil bu... Millet İttifakı’nın adayı olarak bildiğimiz İmamoğlu’nun HDP’nin de adayı olduğu gerçeğini Kaftancıoğlu bir kez daha gözümüze sokuyor. Sadece milletin gözüne soksa neyse! İmamoğlu’nun kampanya sorumlusu “Profesyonel”in de gözüne sokuyor!
Kaftancıoğlu İmamoğlu’nun PR’cısı Necati Özkan’ı hedef aldığı sosyal medya paylaşımında öfkesini gizlemiyor: “Kahramanın hikâyesini yazıyorum diyerek kahramandan daha çok kendilerini kahramanlaştırmaya çalışan profesyoneller bilsinler ki; yalan, yanlış ve eksik verilerle genel merkez iradesinin, CHP örgütlerinin ve İstanbul ittifakının emeğine hiç kimse saygısızlık edemeyecektir.”
Gerçi İmamoğlu’nun PR’cısının bu ilk vukuatı değil biliyorsunuz. Yerel seçimden hemen sonra Muharrem İnce’nin “Cumhurbaşkanı adaylığına” yönelik açıklamasına sosyal medya hesabından , “Mekânın sahibi geldi” diyerek gönderme yapmıştı hani.
Daha birkaç gün önce Muharrem İnce’ye bu paylaşım hatırlatıldığında istihza ile gülerek şöyle dedi: “Yanımızda çalışan elemanları mı muhatap alacağız?”
Anlaşılan hem Millet İttifakı’nın CHP ve İyi Parti ayağında hem zımni ortakları HDP ile her iki parti arasında ciddi bir ayrışma yaşanıyor.
Sadece partiler arasında ayrışma yok. Aynı zamanda CHP içinde de İmamoğlu ve tayfası ile Kaftancıoğlu ve tayfasının da şiddetli savaşı başlamış görünüyor.
Muhalefette bunlar yaşanırken iktidar cenahında Cumhur İttifakı paydaşları birbirlerine özenli bir dil ile yaklaşmaya devam ediyor. Ak Parti “küskün, kırgın” kesimleriyle iletişim kurmanın yöntemlerini, MHP, partiden ayrılanların geri dönmesinin yöntemlerini tartışıyor.
Bakalım yakın gelecek siyasette nelere gebe. İzleyip göreceğiz.