|
Y. Zelanda katiline bak bakalım, beka meselesi var mıymış Abidin?
B
iz unutsak da unutmuyorlar
” başlığı vardı dün
Yeni Şafak
’ın 9’ncu sayfasında. Biz unutsak da onlar unutmuyor.

Dünyanın bir ucunda, “Özgürlükler ve fırsatlar ülkesi” olarak bilinen Yeni Zelanda’da bir İslam düşmanı Cuma saatinde camide 49 Müslüman’ı katletti. Onlarca yaralı var. Katilin silahlarında kullandığı, isim ve semboller ve internette yayınladığı metin “Biz unutsak da onların unutmadığına” en canlı kanıt.



KÜLLERE ÜFLENDİ, ALTINDAKİ KIZIL KÖZ KOR ATEŞE DÖNDÜ HABERİNİZ VAR MI?
Bizi yendikleri günden bu yana… Gerilettikleri günden bu yana… Geçmişimizi unutturmak için her türlü enstrümanı kullandılar.
Eğitim sistemimizi kullandılar, sözde aydınları kullandılar, batıya öykünen zümreleri kullandılar. Geçmişimiz unutturdular.

Hatta geçmişimizi yanlış bellettiler. Ve geçmişimizden utanmamızı istediler. Utandırdılar da..! Kendinden utanan, geçmişinden utanan, ceddinden utanan nesiller yetişti bu memlekette ne yazık ki!

Birçok gerçek. Muhteşem bir geçmiş. Dopdolu iftihar vesilesi bir tarih küllendirildi.

Ve fakat bir gün sabırla, sistem içinde kalarak, her türlü saldırıya direnerek, sonunda o
külleri üfledi birileri.
Küllerin altındaki köz yeniden ortaya çıktı.
“İsteseniz de istemeseniz de özgürleşeceğiz”
diyerek…
“Biz adil ve eşit bir ilişki biçimi istiyoruz” diyerek… “One minute”, “Dünya 5’ten büyüktür”, “Avrupa Birliği bu haliyle bir Hıristiyan kulübüdür”
diyerek külleri üfledi birileri.
Küllerin altındaki kızıl köz ortaya çıktı.

“Çanakkale Zaferi” hiç kutlanılmadığı kadar güçlü kutlanmaya başlandı. Kut’ul Amare Zaferi hatırlandı. Malazgirt hatırlandı, İstiklal Harbi’nin kimlere karşı verildiği hatırlandı.

Kızıl kor, yeniden alev aldı.
BATI’NIN “ÖTEKİ” DÜŞMANLIĞI NÜKSETTİ

Ne var ki Batı’nın unutmayan kodları, tıpkı antisemitizm gibi yine ve yeniden “öteki”ne yöneldi. Türk ve Müslüman düşmanlığına soyundu.

Çünkü, boyun eğmeyenler…
“Yaltaklanmayanlar” emin adımlarla yürümeye başladı.
Bize biçtikleri rol belli.
Tuna’nın doğusuna sürmüşlerdi bizi. Şimdi İstanbul Boğazı’nın doğusuna sürmeyi düşünüyorlar.
Başarabilirlerse belki
birkaç yüz yıl içinde Fırat’ın doğusuna, Asya steplerine sürmeyi tasarlıyorlar.
Zihin dünyalarında hala Mohaç var. Hala Viyana Kuşatması var. Hala Ayasofya var. Hala Endülüs var. Unutmuyorlar.
Endülüs’ü tarih sahnesinden Avrupa’dan sildikleri gibi Türkiye’yi ve İslam’ı da silmek istiyorlar. Granada’daki, Kordoba’daki, Sevilla’daki camileri yıkıp, Müslümanları Kuzey Afrika’ya sürdükleri gibi
İstanbul’un camilerini, İstanbul’un İslamlığını yıkıp bizi Boğaz’ın doğusuna sürmeyi düşünüyorlar.
Ve bu düşüncelerini ikrar ediyorlar.
HA FETÖ’CÜ ALÇAKLAR HA Y.ZELANDA KATİLİ İKİSİNİN HEDEFİ DE AYNI
Hatırlıyor musunuz?
15 Temmuz gecesi, İstanbul’da o dönem ismi Boğaziçi Köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü FETÖ’cü askerler işgal edip ulaşıma kapatmışlardı.
Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçmek isteyenler müsaade ederlerken,
Anadolu yakasından Avrupa’ya geçişleri engellemişlerdi. 34 şehit verdik o gece köprünün Anadolu ayağında. Ve sabaha karşı FETÖ’cü alçakları teslim alıp, yeniden Asya’dan Avrupa’ya yürüdük.

Bunu neden hatırlattığıma gelince… Eğer FETÖ’cü alçaklar o gece başarsalardı, İstanbul’un Avrupa yakasında tıpkı Vatikan benzeri bir özerk devletçik kuracaklardı. Ve bizleri İstanbul’un Anadolu yakasına süreceklerdi.

Yeni Zelanda’daki katil, camideki Müslümanları katlettiği silahların üzerine Türk ve Müslüman düşmanlığının tarihsel kotlarını işlemişti. Bir şey daha yapmıştı
o katil
, internette yayınladığı bildiride
“Bizi Boğaz’ın doğusuna süreceklerini”, “Ayasofya’yı minarelerinden kurtaracaklarını”, “Kostantinepolis’i yeniden kuracaklarını”, “İstanbul’un Avrupa yakasını Hıristiyan şehri yapacaklarını
söylemişti.
FETÖ’cü alçaklar ile Yeni Zelanda katili arasındaki benzerliği gördünüz mü?
FETÖ ele başı ne demişti bir keresinde,
“Haçlıların işgalinden korkmayın. Zarar vermezler”
dememeşi miydi?
Yine FETÖ’cü alçaklar Boğaziçi Köprüsü’nün Anadolu girişini kapatıp, Avrupa’ya geçişleri önlememiş miydi? 34 Şehit verip yüzlerce gazimizle sabaha kadar direnip o köprüyü kanımızla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıp Asya’dan Avrupa’ya yürümemiş miydik?
FETÖ’cü alçaklar bizim içim bir beka meselesiydi.
Çünkü onlar üzerinden memleketimiz işgal edilmeye kalkışılmış, dış müdahaleye açık hale getirilmek istenmişti. Y.Zelanda katili ile FETÖ’nün beslendiği, kaynak aynıdır.
İkisinin arkasındaki kurmay zeka aynıdır. O kurmay zeka Türkiye’nin beka sorununun ana aktörüdür.

Şimdi bir şey daha söyleyeyim.

“Türkiye’nin bir beka sorunu yoktur” diyenlerle, “Beka sorununa millet inanmıyor” diyen Abidinlere bir soru:

Ey Abidin, Türkiye’nin ve Müslümanlığın bir beka sorunu olmadığına hala inanıyor musun?
Ya da
sen kimin düdüğünü çalıyorsun söyle de bilelim Abidin?

Rabbim, son kalemizde 1000 yıl daha direnmeyi bizlere nasip etsin. Amin.

#Yeni Zelanda
#Beka
#FETÖ
#Ayasofya
#Abidin
5 yıl önce
Y. Zelanda katiline bak bakalım, beka meselesi var mıymış Abidin?
Anne ben sanırım Kemalist oldum
Ülkelerin gelir grupları
Temmuz’da mahalli idarelerdeki memurların ilave ödemeleri arttı
Türkiye’ye karşı bu operasyonun bir bedeli var!
Hicret ruhu: Direniş, Diriliş ve Yenileniş yolculuğu