Makyaj döküldükçe ortaya çıkan “çirkin” yüz

04:0011/06/2019, Salı
G: 11/06/2019, Salı
Hasan Öztürk

İlkelerden söz ediyordu. Afili sözler söyleyip, kucaklamaktan, sevgiden dem vuruyordu. Makyajı iyi yapılmış, “ajansı” üzerinden üstüne geçirilen elbisenin ince ayarları iyi bir terzi tarafından tamamlanmıştı.Sevgi pıtırcıkları dağıtıyordu.Kim ne isterse onu veriyordu. Kim ne isterse onu yapıyordu.Dindarlıksa, iki doz dindarlık… Sekülerlik lazımsa 3 doz sekülerlik… Orta yaşlı kadınlara, “Ama anacığım, ama teyzeciğim” ile başlayan sırıtık yüz ifadeli seslenişler…Gençlere partisinin Anayasa Mahkemesi’ne

İlkelerden söz ediyordu. Afili sözler söyleyip, kucaklamaktan, sevgiden dem vuruyordu. Makyajı iyi yapılmış, “
ajansı
” üzerinden üstüne geçirilen elbisenin ince ayarları iyi bir terzi tarafından tamamlanmıştı.


Sevgi pıtırcıkları dağıtıyordu.

Kim ne isterse onu veriyordu. Kim ne isterse onu yapıyordu.

Dindarlıksa, iki doz dindarlık… Sekülerlik lazımsa 3 doz sekülerlik… Orta yaşlı kadınlara, “
Ama anacığım, ama teyzeciğim
” ile başlayan sırıtık yüz ifadeli seslenişler…
Gençlere partisinin Anayasa Mahkemesi’ne başvurup iptal ettirdiği burs vaatleri filan.
OYLARIN TEKRAR SAYIMINA KARŞI ÇIKTI, “ÇIKMADIM” DEDİ
Seçim sonrasında, işler biraz ters gitmeye başlayınca, “
Oyların tekrar sayılması dipsiz bir kuyudur. Girilirse çıkılamaz
” dedi önceleri. Sonraları “
Mazbatamı istiyorum
” diye sızlanmaya başladı. Yetinmedi, hülle yoluyla Anıtkabir’e bile çıktı. Hülle diyorum. Zira, CHP heyeti olarak Anıtkabir’e çıkacağını söyleyip hatta CHP çelengi hazırlatıp sonra da şeref defterine
mazbatası olmadığı halde “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı”
imzası attı. Aceleci, tahammülsüz bir haldeydi.
Yüzündeki makyaj hafiften döküldü.
Mazbatayı aldı. Musakkalı popülizm ile gündemde kalırken, tüm
İstanbulluların özel bilgilerini de içeren belediyeye ait kayıtları yetkisiz kişilere kopyalatmaya kalkıştı.
Tam o dönemde, HDP’nin tutuklu eş başkanı için “
Siyasetini
beğeniyorum
” açıklaması yaptı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) sürecinden önce, “Saygı duyduğu” hatta
“En doğru kararı vereceğine inanıyorum” dediği
mahkemeye daha sonraları saygısını ne hikmetse yitirdi.
Kan ter içinde “Kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Seçim yenileme kararı alan YSK için ağızını bozdu. Kıytırık dediği Yunan medyasının elemanıyla bir gün seçim için bir arada olduğu ortaya çıktı.

Asabı bozuldukça, makyajı da bozulmaya başladı.
Sinirleri yıprandıkça sağa sola sataştı. Kanal 7 mikrofonunu uzatan muhabiri aşağılamaya kalkıştı, aynı kurum için “zavallı” deyimini kullandığı anlarda bir vatandaşı da aşağılamaktan geri durmadı.
“İT DEDİNİZ Mİ” DİYE SORANA VERDİĞİ CEVABI ANLAYANIZI OLDU MU?
Bayram sürecinde Karadeniz’deydi. Ne olduysa zaten orada oldu. “
Halk adamı kisvesi
” bu kez tamamen üzerinden sıyrılıp gitti. Halkın arasına karışıp havaalanında uçağı binmek yerine, “VIP” diye tutturdu.
Yetinmedi Ordu Valisi için “İt” dedi.
İt dedi mi demedi mi tartışmasına ona destek veren medya mensupları bile dahil olup, “Dedi ama ayıp olur diye yayınlamıyoruz” gibi laflar edildi.
Birden kayıplara karıştı. O kayıpken, “it” dediği görüntüler ortaya çıktı. “İt değil, bi git” dedi diye enteresan haber sitelerinde enteresan haberler yayınlandı.
Nihayet 3 gün sonra kameraların karşısına geçti. Herkes validen özür dileyecek diye beklerken, pişkin pişkin “
Bana tuzak kuruldu
” dedi. “
Benim gerçek yüzüm ortada
” diyerek aslında makyajlı yüzüne atıf yaptı.

Gerçekte söylediği “it” sözünü tevil yollu bile geri almadı. Özür dilemedi. Üstüne üstlük, buradan yine bir mağduriyet üretmek istedi.

En ilginci ise, rakibi Ak Parti adayı Binali Yıldırım ile ortak canlı yayının moderatörü kim olacağı konusundaki tartışmada yaşandı.

Yıldırım, Uğur Dündar ismini önerdi. Uğur Dündar önce kabul etti, sonra bir sürü gerekçeyle reddetti.

CHP’nin adayı, “Benim Uğur beyle bu konuyu görüşmem gerekiyor. Süreç işliyor” diye bir söz sarf etti.

Aslında bu söz bile kimin ne olduğunu göstermesi açısından çok değerliydi ama medya üzerinde pek durmadı.

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının değişken ruh hali ve mağduriyet üzerinden yürütmeye çalıştığı stratejisi makyajının dökülmesinden sonra yerlerde sürünüyor.
Dün Mehmet Acet’in yazdığı gibi, Ak Parti’nin ilgili kişisi,
“Ekrem İmamoğlu’nu yıldızlardan dünyaya indirdik. Kendisinin CHP adayı olduğunu herkese gösterdik”
dedi.
Yıldızlardan dünyaya inen
CHP adayı bugünlerde “üzgün”, “asabı bozuk”, “ağzı bozuk” bir halde ortalıkta dolaşıyor.
Binali Yıldırım ise günlerini İstanbul ile ilgili projelerini millete anlatmakla geçiriyor.
#Seçim
#CHP
#Mazbata
#YSK
#Ekrem İmamoğlu