Çocuktum. Henüz oruç tutmuyordum. Muhtemelen 5-6 yaşlarında olmalıyım. Hatırladığım ilk bayramdı.
Köydeydik. Dedem de sağ idi, ebem de. Babam başımızdaydı, Hüseyin amcam hayattaydı. Bizler küpür gibi bir dolu çoluk çocuktuk. Abimler, ablamlar, kuzenler hepimiz hep birlikteydik.
Ben torunların en küçüğüyüm. Adım dedemden yadigar.
Hatırladığım ilk Ramazan Bayramı. Köydeyiz. Hep birlikteyiz.
Sabahın erkeni. Dedem, babam, amcam camiye gitmiş, çoktan. Biz evdeyiz. Hepimizi kaldırmışlar. Evde bir telaş.
Bayram sabahı ebemin evinde kadınlar telaşlı. Annem, yengem var. Yengem gencecikken dul kalmış “Hacca abla” dedik öldüğü güne kadar. 3 çocuğa hem ana hem baba olmuş. Nevzat amcam gencecikken göçüp gitmiş, yalan dünyadan.
Benim bir büyüğüm ablam yanıma geldi, hatırlıyorum. “Al” dedi, “Bu da senin torban.” Elime buruşmuş bez torbayı tutuşturdu. Diğer çocukları gösterdi. “Hadi onlarla birlikte caminin önüne git. Camici camiden çıkınca evleri dolaşırsın.”
Caminin arkasındaki yola bütün çocuklar biriktik. Camide bayram namazını kılıyordu büyükler. Camdan görebiliyorduk. İçeride hafif yeşilimsi loş bir ışık, saf saf oturmuş büyükler hutbe dinliyordu. Dedem, babam, amcam yanyanaydı sırtlarını görüyordum.
Evin kapısı açıldı, orta sahanlıkta sofra kurulmuştu. “Camiciler” beklenmeye başlandı.
Bir curcunaydı. Çatal kaşık seslerine çocukların uğultusu karışıyordu. Herkes mutluydu. Sevinçliydi. Bayramdı.
Kahvaltıdan sonra emir geldi! Hadi bakalım bayram dolaşmasına fındık fıstık, şeker toplamaya dendi. Emri veren vermişti de ben o emri yerine getirecek cesarete sahip değildim. Kuzenler koştu gitti. Ben gitmedim. Gidemedim. Utanıyordum. Sonunda küçük ablam elimden tuttu, aşağı mahalledeki halamlara götürdü. Kapıyı çaldı.
Şerife halam kapıyı açarsa torbamı uzatmamı söyledi. Uzattım. Halam benim yanaklarımdan bir güzel öptü. Elini uzattı. Öptüm. Sonra da “Büyümüş de bayramlaşmaya mı gelmiş” diyerek içeri gitti. Biraz sonra elinde kağıtlı şekerlerin de olduğu bir şekerlikle çıka geldi. Uzattı. Bir tane aldım. Bir tane de o verdi. “Hadi git, şimdi de komşuları dolaş” dedi. Ama ben ablamın elini hiç bırakmadan evin yolunu tuttum.
Sanki dedem az sonra camiden çıkıp gelecek. Babam harmandan ağır ağır yokuşu çıkıp avlu kapısında belirecek, ebem tek bir kara tavuğunun ardından samanlığa girecek... Amcam öksürerek geldiğini belli edecek gibi. Oysa onlar çoktan gittiler. Şimdi geride bir anam kaldı bir de anılar.
Gittiler her birinin bir mezar taşı kaldı bu yanda.
Şimdi birazdan avludan çıkıp önce camiye sonra mezarlığa gideceğim. Her birini selamlayıp her birine ayrı ayrı Fatihalar, İhlaslar göndereceğim. Sonra da dönüp hatıralarının yaşadığı bu avluda bir Ramazan Bayramı’nda elimde çukulata ve şeker dolu şekerlikle bayram gezen çocukları bekleyeceğim.
Bayramınız mubarek olsun.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.