İzmir Seferihisar açıklarındaki deprem, içimizdeki iyilerle kötüleri bir kez daha ortaya çıkardı. Baştan söyleyelim. Büyük depremde hayatını kaybedenlerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
***
Deprem anından bu yana yaşananları bazen öfke, bazen şaşkınlık bazense hüzünle izliyorum. Çünkü felaketin ardından büyük bir azimle enkaz başlarına koşan AFAD koordinasyonundaki arama kurtarma ekiplerinin çalışmasını görünce teselli buldum.
Allah aşkına bu iki siyasetçinin yaralarımızı sarmakla meşgul olacağımız bir anda neden böyle bir paylaşımda bulunduğunu anlayan var mı?
Ters manivela diyeceğimiz bu hadiseden sonra haklı olarak infial oluştu.
Profillerinde başörtülü genç kız fotoğrafı kullanan sahte hesapların bir kısmının yurt dışında olduğu belirlendi. Ama bir tanesi var ki tam da ne olup bittiğini izah eder türden.
***
Bir tarafta “Kızılay ne iş yapar, nerede” diyerek yaralı, hüzünlü depremzedelerin duygularını harekete geçirmeye çalışan sorumsuz siyasetçiler, diğer tarafta toplumsal farklılıklarımızı depremi bahane ederek öne çıkartıp çatışmayı körüklemeye yeltenen FETÖ’cüler. İzmir’de yaramızı sarmaya çalışırken karşılaştığımız iki olumsuzluk diye düşünürken…
Evet, evet daha vahimi de oldu..!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van’dan doğruca İzmir’e deprem bölgesine gitti. Enkazdaki çalışmaları yerinde takip etmek için olay yerine ulaştı. Daha sonra hastanelerdeki yaralıları ziyaret etti biliyorsunuz.
Fakat hepimizin gözünün önünde cereyan eden hadiseyi bile bambaşka bir kurgu ile servis ettiler.
Hadi bunu yapanları anladık. Ya başlarında ‘profesör’ unvanı olan kimi yeni yetme siyasetçilerin de meselenin aslını-astarını öğrenmeden o süfli kurguyu paylaşmalarına ve hatta bir de yorum yapmalarına ne demeli?
Aynı isim birkaç saat önce de tıpkı Mine Kırıkkanat, Bekir Coşkun gibi düşündüğünü ilân etmişti.
Milleti “eğitimsiz aptallar” yerine koymuştu, paylaşımlarıyla.
İzmir depreminden sonra yaşadıklarımız gerçekten bir kez daha başımızı iki elimizin arasına alıp düşündürecek türden.
Bir “hırsız”, depremzedelere dağıtılan yardımları toplayıp marketinde sattı. Birçok ev sahibi kiralık evlerinin ücretini bir anda 300-500 artırdı, satılık daire ve villaların fiyatları bir gecede 100 bin liraların üzerinde zamlandı. “Fırsatçı”, çıkarcı, bencilleri de gördük. Şayet toplumun çoğunluğunun bu türlerden oluştuğunu düşünsek tam da “Ört ki ölem” hali.
Ama 65 saat sonra Elif’i enkaz altından çıkartanların varlığı ve çokluğu, saatlerdir enkaz altındakileri kurtarmak için çabaladıktan sonra bir köşede uyuyakalan iyilik meleklerinin varlığı ve çokluğu, İzmir’e Anadolu’nun her ilinden yardım için koşup gelenlerin varlığı ve çokluğu bizi bir nebze umutlandırıyor.
Millet olmanın vasfı kötü günde kenetlenmektir. İzmir depremi bu milletin yeni sınavıdır.
Yanılıyor muyum?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.