Ertuğrul Tekkesi’nden bakınca Diyanet İşleri Başkanlığı

04:0028/12/2018, Cuma
G: 28/12/2018, Cuma
Hasan Öztürk

İlk kez bu yıl Mekke’de Hac sırasında tanıştım yüz yüze. Hatta ricamızı kırmadı. Haccın en önemli rüknü olan Arafat öncesi Mekke’deki Diyanet’e ait bir otelin stüdyoya çevrilmiş lobisinden Ülke tv için canlı yayın yapma imkanımız da oldu.Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş’tan söz ediyorum.Yıllarca “eğitim” konusuna kafa yormuş bir din adamından… Göreve geldiği günden bu yana sessiz ve sakin işine odaklanmış bir ilim adamından söz ediyorum.Geçtiğimiz hafta davet ettiği Ertuğrul Tekkesi’nde Diyanet

İlk kez bu yıl Mekke’de Hac sırasında tanıştım yüz yüze. Hatta ricamızı kırmadı. Haccın en önemli rüknü olan Arafat öncesi Mekke’deki Diyanet’e ait bir otelin stüdyoya çevrilmiş lobisinden Ülke tv için canlı yayın yapma imkanımız da oldu.



Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş’tan söz ediyorum.

Yıllarca “eğitim” konusuna kafa yormuş bir din adamından… Göreve geldiği günden bu yana sessiz ve sakin işine odaklanmış bir ilim adamından söz ediyorum.

Geçtiğimiz hafta davet ettiği Ertuğrul Tekkesi’nde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile bir araya geldik. Benimle birlikte birkaç gazeteci dostumuz da oradaydı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üst yöneticileri de aynı masanın etrafındaydı.

3 saati aşkın bir zaman Diyanet’i, Türkiye’deki din eğitimini, yeni medya düzeninde “algı” ve “algının yönetilmesi”ni konuştuk.

Bu arada, Sayın Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı anlattı bize özetle. Diyanet ile ilgili en dikkatimi çeken husus 30 yıl boyunca teşkilat kanunu olmadan yönetilmiş olduğu bilgisiydi.

Diyanet, 2018 yılında gençlerin eğitimiyle ilgili birçok projeye imza atmış. Bunlardan biri var ki gerçekten çok önemli ve dikkate değer.

Her cami görevlisine mahallenin 10 genci zimmetlenmiş.” İyi de o görevlilerin pedagoji eğitimi var mı” diye bir soru geldi aklımıza. Bu konuda da Sayın Erbaş şunları söyledi, “Tüm din görevlilerine hizmeti içi eğitim kapsamında pedagojik eğitim verildi. Zaten Gençlik koordinatörlüklerimiz de faaliyetlerine devam ediyor.”

ÖRNEK DİN ADAMLARI, ÖRNEK GENÇLİK

Buraya bir parantez açmak istiyorum. Kendini gençlere vakfetmiş bir arkadaşım var. Diyanet’in bir imamı. Yani din görevlisi. İsmi Mustafa Coşkun. Bu yazıda isminden söz ettiğimden habersiz bir gönül eri.

Mustafa ile hacda tanıştım. İstanbul’un Anadolu yakasında bir sanayi bölgesinde imamlık yapıyor. Hafız. Öyle böyle değil 4 saat sürmüyor hatim indirmesi. Ama Mustafa’yı Mustafa yapan gençlere, öğrencilere verdiği emek, destek.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, her din görevlisine mahallenin 10 gencini emanet ettiklerini anlatırken Mustafa geldi aklıma. Çünkü Mustafa bu projeyi yıllardır uyguluyor ve emek verdiği onlarca öğrenci başarıdan başarıya koşuyor. O’na da verdiği emeğin ecri kalıyor.

Devam edelim.

FETÖ İLE MÜCADELEDE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI NELER YAPIYOR?

Abdulhamit Han zamanında bir Şazeli Tekkesi olan ve İslam dünyasından gelen tasavvuf ehlinin, irfan sahiplerinin misafir edildiği Ertuğrul Tekkesi’ndeki buluşmamızda Diyanet’in Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelesi de gündeme geldi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, FETÖ konusunda hem ilmi, hem dini mücadelenin yapıldığını anlattı. Diyanet’in bu konuda yayınladığı kitapları taktim etti.

15 Temmuz’dan sonra bu köşede “FETÖ’nün günah galerisi kitabını kim yazacak” başlıklı bir yazı yazmıştım ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nı göreve çağırmıştım.

“Diyanet İşleri Başkanlığı’na büyük görev düşüyor.

Bu Feto’nun ve ‘din adamı kisvesi’ altındaki ona yakın elemanlarının dine dair yazdığı, söylediği ne varsa… ‘İslam dini açısından ne ifade ediyor?’ sorusunun peşine düşülmesi gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı bunu yapmalıdır.

‘İman esasları açısından durum nedir? Akaitte yeri olmayan sapık düşünceleri nedir? Uygulamada nasıl hataları vardır?’

‘Allah, peygamber, melek, Kur’an, kaza, kader, ahiret konusunda bu Feto ne yazmıştır, ne söylemiştir ve bunun İslam’daki yeri nedir?’ diye geniş kapsamlı bir çalışma en kısa sürede yapılmalıdır.

Yapılan çalışma kitaplaştırılmalı ve hızla dağıtılmalıdır.

Kitabın adına gelince…

Adına artık ne denir bilmem..!

Ama önerebileceğimiz birkaç isim var:

‘Feto’nun günah galerisi’ mi dersiniz…

Yoksa ‘Bir sapkınlık olarak FETÖ’ mü?

Siz karar verin.” (16 Ağustos 2016 Yeni Şafak)

Diyanet İşleri Başkanlığı o tarihten sonra, “Kendi dilinden FETÖ (Örgütlü bir din istismarı”, “FETÖ, Örgütlenmiş Din İstismarının Tahlili”, “Gülen Yapılanması (15 Temmuz’a Giden Süreçte FETÖ’nün Analizi ve Tavsiyeler” isimleriyle kitaplar neşretti.

Bizim, “FETÖ’nün günah galerisi” önerimiz, Diyanet’te bu şekilde karşılık bulmuş.

Sayın Erbaş, FETÖ ile Diyanet içerisindeki idari mücadeleden de söz etti ve mücadelenin hala devam ettiği bilgisini bizimle paylaştı.

Son olarak, dün akşam DİYANET TV yeni frekansı ve logosuyla yayın hayatına başladı. Daha önce TRT ile ortaklaşa yapılan yayınlar vardı. Artık müstakil bir DİYANET TV’den söz ediyoruz.

DİYANET TV’nin Türkiye’deki dini hayatın sade ve anlaşılır olmasına katkı vermesini diliyor.

Sahih din anlayışının anlatılmasına katkı vermesini diliyorum. Dindarların günlük dini ihtiyaçlarına cevap verecek bir kitle iletişim aracı olarak örgütlenmesini diliyorum.

Son bir şey daha…

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Erbaş’ın bir ilk olarak Tunceli ziyareti var ki başlı başına tartışılacak bir mesele.

Bu konuda sadece şu kadarını söyleyeyim, “Tunceli’deki cemevini de ziyaret eden bir Diyanet İşleri Başkanı olarak tarihe geçen Sayın Erbaş, Türkiye’nin birliğine ve dirliğine din adamlarımızın nasıl katkı verebileceğinin en güzel örneğini sergilemiştir.”

Not etmekte yarar var.

Siz ne dersiniz?

#Diyanet İşleri Başkanlığı
#Ali Erbaş
#Ertuğrul Tekkesi
#Gençler
#FETÖ
#DİYANET TV