Cumhur İttifakı iki liderin inisiyatifi ile yürüyor. Bunu çok açık bir ifadeyle en son Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 ziyaretinden dönüşünde ayağının tozuyla gecenin bir vaktinde Esenboğa Havalimanı’nda ilan etti. “Bir araya gelmemiz elzemdir” diyerek. O açıklamada “Bazıları rahat durmaz, onlara bu fırsatı vermemek için Cumhur İttifakı’nı çok sıkı tutmamız lazım” diye de uyarıda bulundu.
“Bazıları” ifadesinin kimler için söylendiği sorusunun peşine biz de düştük. Ama bu haksızlık etmeyelim bu hafta bu konuda ilk yazıyı Hürriyet’ten Hande Fırat yazdı. Fırat, “Kim bu bazıları” sorusunun peşine düştüğü yazısında “Referandum sürecinde ve yeni sistemin ilk seçiminde millet ittifakının arkasında, yanında görünerek AK Parti yönetimini hayal kırıklığına uğratanlar mı? Hatta acaba bazıları arasında o dönemin ‘olası başrol ismi’ de mi var?” sorularını sordu. (Hande Fırat 05.12.2018 Hürriyet)
Sabah’tan Okan Müderrisoğlu da tartışmaya “(...) Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte miadını dolduran, (…) aktörlerin varlığı da bir sır değil. (…) ‘İttifakta sorun var’, (…) ‘MHP, devlette kadrolaşıyor, fazla güç kazanıyor’, ‘MHP, yakında kabineye de girerse, AK Parti’nin siyasi genetiği bozulur’ tarzı dedikoduları üreten veya prim veren, ürkek de olsa yeni parti dalgasına kapılan isimlerin, siyaseten abdest tazelemeleri kaçınılmaz” diyerek katıldı. (Okan Müderrisoğlu 06.12.2018 Sabah)
Cumhur İttifakı’nın yerelde de devam etmesi gerektiğini bu köşede defalarca yazdım. Ancak ittifakı sona erdirecek hamlelerin iki partinin içinden geldiğine de işaret ettim. Sonunda “Andımız” ve “Af” tartışmalarının zemininden kaydırılarak yapılması sonucu ittifakın çökebileceğine işaret ettiğim gün iki liderin “Herkes kendi yoluna” ifadeleriyle yereldeki işbirliği bitirildi. Tarihler 23 Ekim 2018’i gösteriyordu. O gün ve sonrasında eteklerindeki taşları dökenleri, zil takıp oynayanları gördük. Zaman ilerledi ve nihayet tarihler 25 Kasım 2018’i gösterdiğinde ittifak için iki lider birbirlerine “jest” yaptı. Yeniden bir adım atılmış oldu.
Şimdi sizlere, Ekim ayının ilk haftası ile Aralık ayının ilk haftası arasında ittifakın serencamını özetleyen bu köşede yayınlanmış yazıların bir özetini sunmak istiyorum. Zira, olup biteni bir kez daha hatırlayalım ve “Kim bu bazıları” sorusunun cevabını daha iyi verebilelim.
“(…) Yerel seçimde de ittifakının zorunlu olduğu ve ortak hedefin partiler üstü olduğu alanlar var. Burada parti menfaatlerinden çok milletin, memleketin menfaatleri önemlidir.
(…) Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde ittifak kurduğunu bir an önce ilan etmesini bekliyorum.
Ha bu arada iki partinin koridorlarında “Biz onlara mahkum muyuz” diyenleri duyar gibiyim.
Yoksa MHP MHP’dir, Ak Parti de Ak Parti bunu anladık.”
“(…) Irkçılığın gerici bir ideoloji olduğunu biliyoruz. MHP milliyetçiliğinin de gerici ırkçılık ile hiçbir ilgisinin olmadığını…
Ama Danıştay’ın kararından sonra Cumhur İttifakı’nın “politik” manevralarla ayrışması için düğmeye basılmış görünüyor.
Tıpkı af tartışması gibi.
Görünen o ki yerelde ittifak meselesi rafa kalkmak üzere.
İttifak çökerse bu kimlerin işene gelir bir düşünün derim?”
“(…) O soru, “İttifak çökerse bu kimlerin işene gelir” şeklindeydi. Yazının yayınlandığı salı günü, “Yerelde ittifak” bitti. (…) İtidalle daha ne olduğunu anlamaya çalışken, birileri eteklerindeki taşları dökmeye başladı. Ne Ak Parti’nin yapmadığı ‘hatalar’ kaldı, ne MHP’nin..! Zil takıp oynamaya kalkanların kimi MHP’ye, kimi Ak Parti’ye vurmaya başladı, ulu orta.
Meğerse partilerin içindeki birtakım çevreler ‘ittifakın bitmesini’ dört gözle bekliyorlarmış, görüverdik.(…)”
“Ak Parti Ak Parti’dir MHP MHP dediğimden bu yana… Ortalığı ‘kişisel hesap ve hevesleri uğruna’ bulandıranlara işaret ettiğimden bu yana…
Bir konuyu başardığımı düşünüyorum. Cumhur İttifakı’nın zorunluluğu fikrini tartıştırmayı..!”
“Cumhur İttifakı’nın sürmesi gerektiğini, yerelde de mutlaka işbirliğine gidilmesi gerektiğini yazdım.
O günlerde, ne milliyetçiliğim kaldı, ne faşistliğim!
‘MHP’nin güdümüne girdiğim’ bile söylendi utanmadan yüzüme.
Onlara şunu söylemiştim, ‘Sevseniz de sevmeseniz de Afrin’e yürüyen yiğitler bozkurt işareti yapıyor.
Sevseniz de sevmeseniz de tankın üzerindeki o koca yürekli genç, ‘Nereye’ sorusuna, ‘Kızılelma’ya’ diye cevap veriyor.’
O halde, Cumhur İttifakı’na titizlenmek kadar tabii bir tutum olamaz.”
“Sayın Bahçeli, ‘Cumhur İttifakı’nın yerelde de devam ettirme iradesi konusunda net cümleler kurdu. ‘Türkiye’nin beka sorunu karşısında üzerimize düşeni yapıyoruz’ dedi. (…)Konuşmasının sonunda MHP’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’de aday göstermeyeceğini söyleyerek Ak Parti’ye jest yaptı.
Bu jeste, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nden cevap gecikmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan (…)“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye cumhur ittifakına olan bağlılığını bugün bir kez daha beyan ettiği için bir kez daha teşekkür ediyorum’ dedi ve ekledi, “Biz de AK Parti olarak ülkemizin ve milletimizin beka mücadelesinin en önemli dayanak noktalarından biri olarak gördüğümüz ‘Cumhur İttifakı’na bağlılığımızı buradan tekrar beyan ediyoruz.”
***
Son bir not: Bütün olup biten gözümüzün önünde oldu. Erdoğan’ın 1 haftalık Türkiye’den ayrı kalmasını fırsata çevirmek isteyenlere cevap ayağının tozuyla yine Erdoğan’dan geldi. Ak Parti’nin içindeki “bazıları” ile seçimden sonra yollar ayrılırsa şaşmayalım..!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.