CHP kafası bu… Millete muhalif

04:006/04/2018, Cuma
G: 6/04/2018, Cuma
Hasan Öztürk

CHP kafasını çözebilene aşk olsun! Nerede bir uyum var oraya ateş ediyorlar. Nerede bir sorun var orayı kaşıyorlar.27 Mayıs düzeninin yegâne iktidarıydı, CHP! Sandıktan çıkmasa da iktidardı her dönem.27 Mayıs 1960 darbesinde seçilmiş Başbakanı asan cuntacıların yaptığı 1961 Anayasası ile “kurumlar” eliyle oluşturulan vesayet düzeninin her daim “doğal ortağı”ydı CHP.CHP’nin, o iktidar ortaklığını kaybetmemek için yapmadığı numara, çekmediği operasyon kalmamıştı. Türkiye’deki tüm darbelerin doğal

CHP kafasını çözebilene aşk olsun! Nerede bir uyum var oraya ateş ediyorlar. Nerede bir sorun var orayı kaşıyorlar.

27 Mayıs düzeninin yegâne iktidarıydı, CHP! Sandıktan çıkmasa da iktidardı her dönem.



27 Mayıs 1960 darbesinde seçilmiş Başbakanı asan cuntacıların yaptığı 1961 Anayasası ile “kurumlar” eliyle oluşturulan vesayet düzeninin her daim “doğal ortağı”ydı CHP.

CHP’nin, o iktidar ortaklığını kaybetmemek için yapmadığı numara, çekmediği operasyon kalmamıştı. Türkiye’deki tüm darbelerin doğal müttefikliği mesela.

Yıllarca askeri vesayete sırtlarını dayayıp iktidarın “gizli ortağı” da onlardı.

Arka bahçesi olarak gördükleri birtakım çevrelerin üzerinden sosyal iktidarın “gizli ortağı” da CHP’ydi. Marjinal sol gruplar üzerinden iktidarların üzerinde tahakküm kuranlar da…

“Sanatçı” kavramının içini sadece “protest-muhalif” şeklinde tanımlayıp, iktidar karşıtlığı üzerinden toplumsal muhalefet oluşturun da CHP’ydi.

61 Anayasası ile oluşturulan odalara, birliklere, barolara kök salarak o kurumlar üzerinden seçilmiş iktidarlara sürekli parmak salladılar.

Ama geçti!

Ama bitti!

Ama o düzen çoktan yıkıldı, farkında değiller!

En son tartışmayı biliyorsunuz. İçlerinde benim de olduğum bir grup gazeteci ile birlikte sanatçılar ve sporcular Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine Suriye sınırının sıfır noktasındaki Oğulpınar karakolunu ziyaret etti.

Örneğin, onca sağlık sorununa rağmen İbrahim Tatlıses oradaydı. Onca işi gücü bırakıp ziyarete iştirak eden Ajda Pekkan’ından Sibel Can’ına, Yavuz Bingöl’ünden Esat Kabaklı’sına sanatçılar oradaydı.

Sadece sanatçılar değil milli sporcular da oradaydı.

Ancak CHP kafası bu… Mehmetçiğe yapılan anlamlı ziyareti boşa çıkarmak için “ahlak sınırlarını zorlayan” tepkiler koydular. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup konuşmasında ağza alınmayacak cümlelerle geziye katılan sanatçıları hedef aldı.

Bu son nokta, terbiye sınırlarını aşmıştır. Bu son nokta, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtı’na millet olarak topyekûn verdiği desteği boşa çıkarma çabasıdır. Sakilliktir.

Milletin her kesiminden Mehmetçiğe destek varken… Millet yollara düşmüş, Mehmetçiğin Afrin’e yürüyüşünü desteklerken, Ankara’da oturup “Afrin’e girmeyin. Suriye bataklığında ne işimiz var. ÖSÖ, El Kaide’den türemiş bir terör örgütüdür. PYD/YPG’ye terör örgütü dememiz için elimizde yeterli istihbari bilgi yok” diyenler sonunda bunu da yaptı!

Zaman zaman neredeyse göğüs göğüse muharebeye tutuşan Mehmetçiğin hatırını sormak için sınıra giden insanlara dil uzattı. Onlara moral vermek için birkaç türkü mırıldananlara dil uzattı. O çocuklarla fotoğraf çektirenlere dil uzattı. “Allah’ımıza hamdolsun. Milletimiz var olsun” diyen Mehmetçiğin sofrasına oturanlara dil uzattı.

CHP’nin bu hali, kendi toplumuna yabancılaşmanın adıdır. Arka bahçesi olarak düşündüğü sanat camiasının milletle, milletin ordusuyla birlik olma arzusunu hırçınlık yaparak boşa çıkarma çabasıdır.

Bu CHP’nin, millete muhalefetinin resmidir!

Bir kez daha o gün bizimle birlikte Oğulpınar sınır karakoluna giden sanatçı ve sporcuları selamlıyorum.

Cumhurbaşkanımızın bu anlamlı geziye bizi de gözlemci olarak davet etmesinin gururunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum ki kayıtlara geçti.

CHP’nin seçmeni bu yönetimi hak etmiyor!

#CHP
#Muhalefet