Hani Hakkari’nin tepelerinden canlarını kurtarmak için 500 bine yakın Irak Kürdü’nün Türkiye’ye kaçtığı savaştan söz ediyorum.
Hani Bağdat’ta Saddam’ı oturtup, 36’ncı Paralel’in üstüne çıkmasına müsaade edilmediği savaştan... Kuzey Irak’ta otonom Kürt Bölgesi’nin adım adım inşa edildiği... Irak’ın paramparça edilmesi ve milyonlarca sivilin öldürülmesinin zemininin adımın inşa edildiği, PKK’nın Kandil’e tamamen yerleşmesinin sağlandığı savaştan söz ediyorum. (2003 yılındaki İkinci Körfez Savaşı ve Saddam’ın idam edilip, Irak’ta etnik unsurlar arasına kan davasının sokulduğu dönemi bu yazıda konu edinmiyoruz.)
Birinci Körfez Savaşı’nın gerekçesi ile sonuçları iyi değerlendirilmeden bugün Suriye’deki iç savaşın gerekçe ve sonuçları tartışılamaz diye düşünüyorum.
Zira iki savaşın da birbirine benzer birçok yönü var.
Bu arada Saddam’ın Kuveyt’i işgal etmesi için Amerika’nın teşvik ettiğini, Kuveyt’in işgali bahanesiyle Amerika’nın Ortadoğu’daki uzun vadeli stratejik hedefi için ilk adımı attığını da unutmayalım.
Çekiç Güç sözüm ona, Saddam Hüseyin’den Irak Kürtlerini korumak maksadıyla 36’ncı Paralel’in üstünde konuşlanan koalisyon güçleriydi.
Bu güçlerin konuşlanması için gerekli yasal zemin o dönem Türkiye Büyük Millet Meclis’inde de bir tezkere ile kabul edilmişti.
Dahası Amerika Birinci Körfez Savaşı’ndakinden çok daha büyük bir askeri malzemeyi Suriye’nin kuzeyine yığdı.
Bunlardan en önemlisi Türkiye artık koalisyonlarla yönetilmiyor. Ağır aksak yürüyen bir hükümet modeli yok. Uzun zamandır da tek parti hükümetleriyle yönetildi. Bu nedenle mesela “Sınır ötesine asker gönderme” tezkeresi o dönemde Meclis’ten çıkmamışken, bu dönemde özellikle Fırat Kalkanı ve Afrin Zeytin Dalı Harekatı’nın yasal zeminini oluşturan tezkereler Meclis’ten geçti. İkincisi, o dönemde Irak Kürtleri’nin hamiliğine okyanus ötesinden gelip soyunan Amerika’nın bu tutumuna Türkiye’nin verdiği cevap cılız kalmıştı.
Çekiç Güç ile Irak’taki PKK terör örgütü korunmuştu ve Türkiye’nin başına bela edilmişti. Bugün de Amerika binlerce tır silah verdiği PKK’nın Suriye kolunu koruyor ve ona hamilik yapıyor. Ama artık bugün Çekiç Güç’ün topraklarımızdan çekip gitmesini bir türlü beceremeyen bir devlet ve hükümet yok Türkiye’de.
Amerika 1990 yılında Ortadoğu için ne düşünüyorduysa bugün de aynısını düşünüyor ve o hedefe doğru yürüyor. Ne var ki o günkü Türkiye yok karşısında.
O yüzden Çekiç Güç gibi bir oluşum bugün Türkiye’ye rağmen kurulamaz.
Türkiye’ye rağmen Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru kurulamaz. Kurulmak istenirse, Zeytin Dalı gibi Fırat Kalkanı gibi harekatların bir benzerini Türkiye yeniden yapar.
Göreceksiniz, yapacak da...
Yanılıyor muyum?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.