“A
frin operasyonu sahada fiilen başlamıştır. Operasyon Münbiç ile devam edecek”
bu cümlelerle açıkladı Cumhurbaşkanımız Erdoğan günlerdir beklenen Afrin operasyonunu.
Operasyonun ismi “Zeytin Dalı!” Suriye’deki ilk operasyonun ismi Fırat Kalkanı’ydı. Afrin operasyonunun ismi ise Zeytin Dalı. Çok manidar. Hem bölgenin zeytinliklerine atıf, hem “Biz Afrin’e barış için geliyoruz” diyor Türkiye.
ÖSO önde, Mehmetçik ona destek. Havadaysa F-16’lar. Afrin merkeze doğru ilerleyiş sürdükçe çatışmaların şiddeti artacaktır. PYD/YPG-PKK terör örgütünü Amerika uzun zamandır hem eğitiyor hem modern silahlarla donatıyor. O yüzden bizi çetin bir mücadele bekliyor.
Türkiye tüm diplomatik kanalları kullandı. Hatta “tavizler” bile verdi. Afrin’den PKK/PYD-YPG unsurları çekilsin diye. Yine Amerika’ya “Terör örgütünü silahlandırma, sınırımızın güneyine bu kadar silah sevkiyatı yapma” dedi.
Rusya’nın son ana kadar ikna olup olmadığını bilmiyorduk, ta ki Afrin semalarında dün saat 17.00 sularında savaş uçaklarımızı görünceye kadar!
Şu ana kadar “Afrin operasyonu olsun mu, olmasın mı” tartışmasında “olmasın” diyenleri bir yere kadar anlayabilirdik. Ancak bu noktadan sonra devletin kararının arkasında yekpare bir duruş göstermeliyiz! Tüm dünya görmeli.
Görsünler ki Türk milleti bekasını tehdit eden unsurlara karşı hiçbir siyasi fark gözetmeksizin devletin yanındadır. Ayrılık gayrılık yoktur. Tıpkı 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapıldığı dönemdeki gibi.
İktidarı eleştirmek, yanlışlara yanlış demek elbette başta muhalefet olmak üzere herkesin hakkıdır.
Ancak bugün o gün değildir. Bugün Mehmetçik’in zaferi için dua etme günüdür.
Bugün, Türkiye’nin bekasını tehdit eden unsurların yok edilmesi için girişilen operasyonu başarısı için çaba gösterme günüdür.
Bugün, birlik olma günüdür.
Ha bir de… Bir de Afrin’e düzenlenen operasyonun Suriye’nin Kürtlerine yönelik bir operasyon olmadığını cümle aleme anlatma zamanıdır.
Afrin bir Kürt kenti değildir. Afrin, Kürtlerin de olduğu bir kenttir. Ama PYD-YPG-PKK terör örgütü Afrin’in yerlilerini esir almıştır. Zeytin Dalı Operasyonu, aynı zamanda Afrin’in yerlilerine de özgürlük getirecektir.
PYD/YPG-PKK terör örgütü Suriye’nin kuzeyinde en çok Kürtlere zulmetmiştir. Kendisi gibi düşünmeyen yüzbinlerce Kürt’ü Kuzey Irak ve Türkiye’ye süren bu terör örgütüdür. Türkiye’yi de tehdit eden bu terör örgütüne yönelik müdahale Suriyeli Kürtlerin de yurtlarına dönmesini amaçlamaktadır.
Kürtler bizim kardeşimizdir.
Sandıktan çıkamayacağını gören Kılıçdaroğlu, sokakları karıştırmak istiyor
CHP’nin 2019 hedefi belli oluyor. İstanbul’a
i topluma kurtuluş reçetesi olarak sunmuş bir kadın il başkanı yapıldı. Bu son
CHP’nin 2019’a hangi vizyonla hazırlandığının ipuçlarını veriyor.
16 Nisan referandumundan sonra hükümet etme biçimi artık değişti.
2019’da yüzde 50+1 ile cumhurbaşkanı olacak isim hükümet kuracak.
Gerisi teferruat. Bu gerçeği gören Ak Parti ve MHP
konusunda anlaştı. Çünkü iktidar olma, hükümet kurma, devleti yönetme iddiaları var!
Peki 2019’da CHP’nin adayı cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50+1 oy alabilir mi?
Mümkün mü bu?
Peki HDP ile kurulacak bir ittifakla mümkün mü? Yok bu da mümkün değil.
Peki, CHP, HDP ve Akşener ile kurulacak ittifakla mümkün mü? Hayır!
Saadet’i de eklersek 16 Nisan referandumundaki
olarak bir umutları var mı? Yine yok.
O zaman
cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak ve hükümet olmak gibi bir şansı yoksa. CHP 2019’a nasıl hazırlanıyor olabilir?
Bu sorunun cevabını,
Canan Kaftancığolu’nun İstanbul il başkanı yapılmasında bulabiliriz.
Kaftancıoğlu, Gezi provokasyonunu kutsayan…
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere siyasal rakiplerine ağıza alınmayacak küfürler eden…
Yetinmeyip, bu milletin dini ve milli duygularına alenen hakaret eden…
Hızını alamayıp, bu milletin kutsalına dil uzatan… En nihayetinde
diyerek, bu milletin yüzde 99’uyla arasına mesafe koyan bir siyasetçi.
Aslını sorarsanız anarşist de değil. Zira çok konformist.
Düşük gelirli insanların hiçbir zaman elde edemeyeceği maddi imkanlara sahip. Profil resmindeki motosiklet bunun kanıtı niteliğinde.
Bir de olağanüstü
Seçildiği gün bile HDP’lilere selam yollamayı ihmal etmiyor mesela.
Karşımızda öyle bir profil var ki, yakın gelecekte İstanbul sokaklarını karıştırmaya heveskar
. Aslında CHP’nin bazı isimleri (Selin Sayek Böke gibi) sokağa hep işaret etti. Ancak Böke ile Kaftancıoğlu arasındaki fark şurada
. Böke, hem CHP’lilere hem HDP’lilere hem diğer sol fraksiyonlara hitap edecek dili geliştirebilecek özellikte değildi. Ancak Kaftancıoğlu bütün illegal yapılara göz kırmayı becerecek kıvraklıkta.
Buna mukabil CHP’lilere de… Zaten yıllardır attığı tiwitler bunun göstergesi.
Provokasyonun alasını biliyor. “İnandığınız Allah sizin belanızı versin” diyor mesela!
Böylece bütün dindarların öfkesini kazanıyor. Karşı cephe kuruyor. HDP’lilerle fotoğraf paylaşıyor böylece PKK hegemonyasındaki çevrelere yeşil ışık yakıyor. Toplumsal fay hatlarını harekete geçirebilecek yeteneğe sahip olduğunu her fırsatta ortaya koyuyor.
Diyeceğim o ki CHP liderliği şubat ayının başındaki kurultaydan hemen sonra becerebilirse, 2018 yılı boyunca çeşitli bahanelerle (Ki Afrin operasyonu ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “İlk önce seni kefenle karşılayanları gönder” diye acayip garip bir cümle kurdu) toplumsal katmanları karşı karşıya getirmek için hamleler yapacak.
Zaten kılavuz olarak seçtikleri FETÖ’nün her taktiğini, her suflesini harfiyen yerine getiren bir CHP liderliği var.
Bir kez daha “Erdoğan’dan kurtulmanın yolunu”, sokakları karıştırarak yapmayı deneyecekler.
Yoksa ne seçim kazanma, ne iktidar olma, ne de bu millete hizmet etmek gibi bir niyetlerinin olmadığını çoktan ilan ettiler.