Bayram bitiyor... Yollara düştük, ata yurtlarını, sılayı rahimleri ziyaret ettik. Yollara düştük, büyüklerimizi, akrabalarımızı, dostlarımızı bayramlamak için. Uzakları yakın ettik; çocukları sevindirmek için.Bekleyenler vardı, pencere kenarlarında. Beklediler, bekledikleri eşikten girince, gözleri parıldadı. Gelecekler vardı. Geldi. Çünkü bayramdı.Bayram bitiyor. Yine de cümlenizin bayramı bir kez daha mübarek olsun.SEÇİM ÇALIŞILMADAN KAZANILMIYORBayram günü size İstanbul seçimlerinden söz etmek
Bayram bitiyor... Yollara düştük, ata yurtlarını, sılayı rahimleri ziyaret ettik. Yollara düştük, büyüklerimizi, akrabalarımızı, dostlarımızı bayramlamak için. Uzakları yakın ettik; çocukları sevindirmek için.
Bekleyenler vardı, pencere kenarlarında. Beklediler, bekledikleri eşikten girince, gözleri parıldadı. Gelecekler vardı. Geldi. Çünkü bayramdı.
Bayram bitiyor. Yine de cümlenizin bayramı bir kez daha mübarek olsun.
SEÇİM ÇALIŞILMADAN KAZANILMIYOR
Bayram günü size İstanbul seçimlerinden söz etmek istiyorum. Seçimden söz etmek de nereden çıktı derseniz, size tatil dönüşü son düzlükte bütün kozların paylaşılacağını söylemekle yetinmeyeceğim.
Bayramdan sonra S-400’lerle birlikte İstanbul seçimleri gündemimizin birinci maddesi olacak.
Bu açıdan Ak Parti cenahında nelerin olduğuna ilişkin kanaatlerimi paylaşmak istiyorum bayram günü.
31 Mart seçimlerine gidilirken İstanbul’da açıkçası Ak Parti “
Ölüm kalım savaşı vermedi
.”
Adayın profili yeterli sanıldı. Ak Parti adayı Binali Yıldırım’ın Ulaşım AŞ’de başlayan İstanbul hizmeti, Ulaştırma Bakanlığı ve Başbakanlığı döneminde de sürdü ve yaptıklarının seçimi kazanmaya yeteceği sanıldı.
Ama bu bir seçimdi ve çalışılmadan kazanılmıyordu.
Ak Parti, 31 Mart seçimlerine adayın profiline güvenerek girdi aslında yeterince de oy aldı ama yetmedi. Dahası, sandıkta ve seçim kurullarında dönen alicengiz oyunlarını hiç aklına getirmedi. Böylece 31 Mart seçimleri “
murdar
” oldu.
Ak Parti ve adayı bu kez 23 Haziran öncesi çok daha fazla çalışıyor ve çok daha fazla dinliyor.
Dikkat ederseniz Ramazan ayı boyunca Binali Yıldırım başta olmak üzere Ak Parti’nin tüm aktörleri İstanbul’da sahadaydı ve toplumsal kesimlerin neredeyse tamamına dokunmak için çaba sarf etti.
Bu sefer işi sıkı tutuyorlar. Bir de seçim güvenliği konusunda alınan önlemleri takip konusunda da ısrarlılar.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu geçtiğimiz günlerde Sözcü gazetesine verdiği mülakatta teşkilat görevlilerini ve gönüllüleri seçim günü için eğitmeye devam ettiklerini anlatmıştı.
CHP böyle bir hazırlık yaparken acaba Ak Parti İl Başkanlığı ne yapıyor?
Sorunun muhatabı doğrudan İl Başkanı
Bayram Şenocak
olduğu için ondan nakledeyim.
Şunları söyledi, “
Biz eğitimlerimize devam ediyoruz. Ayrıca 31 Mart’tan farklı olarak mülki idarenin 23 Haziran’a yönelik yaptıkları var. Yüksek Seçim Kurulu da özellikle sandık kurullarının usulüne uygun oluşması konusunda son derece dikkatli, hata yapmayacaktır. İşi sıkı tutuyoruz
.”
“GÖZÜMÜZÜ DÖRT AÇACAĞIZ”
Bu seçimde sandık kurullarının oluşumunda bir sorun yok. Bu nedenle seçimden sonra “Sandık kurullarıyla ilgili” bir itirazın gerekçesi ortadan kalkmış durumda.
Yine de
Ak Partililer sandık kurullarında herhangi bir sıkıntı olmasa bile “gözlerini dört açacakları”nı söylüyor.
Bir de duyunca çok dikkatimi çekti. Ak Parti’nin önemli bir ismi,
“Bu seçim huzur evi sessizliğinde olmayacak
” dedi.
Anlaşılan, 31 Mart’tan yeterince ders çıkartılmış.
23 Haziran’a iyi bir kampanya ile hazırlanan
Ak Parti, “Kampanyanın gücünün seçimin sonucuna doğrudan etki ettiği”nin farkında.
Bu nedenle, her kafadan ses çıkmasına mümkün olduğunca müsade etmiyorlar, “
İçinde bulunulan şartlar neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapacaklarını
” söylüyorlar.
Bu köşede 31 Mart seçimlerinden sonra
Ak Parti’deki “savrukluğu” eleştirmiştim. O savrukluğun bu kez İstanbul için yaşanmayacağını düşünüyorum.
Hem aday, hem teşkilat hem de tüm kadrolar işi sıkı tutuyor ve 23 Haziran’da sonuca ulaşacaklarına inanıyor.
Bu arada sosyal medya gerçeğinin daha da farkına varan Ak Parti’nin son dönemdeki sosyal medya paylaşımlarını takip etmekte yarar var.
Örneğin
CHP’nin İstanbul adayının “yalanlarla” dolu ifadelerine anında “gerçeklerle” dolu videoların paylaşımında olağanüstü bir artış var.
‘GEZİ AKLI’ İSTANBUL’U MU YÖNETSİN?
İstanbul’da bir hesaplaşma var. Bu hesaplaşma kesinlikle herhangi bir partinin herhangi bir partiyle giriştiği politik bir mücadele değil.
Bu mücadele “
Zulüm 1453’te başladı
” diyenlerle, “
İ
stanbul Peygamber’in muştusudur
” diyenler arasındaki bir hesaplaşmadır.
Aklımızdan çıkarmamamız gereken budur!
Sahi 2013’te Gezi provokasyonuyla neyi amaçlamışlardı? O amaç neyse, 23 Haziran’da İstanbul’u kazanarak aynı amacı gerçekleştirmek istiyorlar!
Peki buna sessiz mi kalacaksınız?
Sanmam.
#İstanbul
#Seçim
#31 Mart
#23 Haziran
#Bayram Şenocak
