Dikkat ettiğiniz mi? Geçtiğimiz cumartesi akşamı epeyce uzun bir aranın ardından PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştürüldü. İmralı’daki görüşmenin içeriğiyle ilgili bazı kırıntılar basında yer aldı.
Siyasi mesaj bekleyenler şimdilik avucunu yaladı. Öcalan’ın sağlığıyla ilgili tezvirat yapanlar, “Sağlığım yerinde” mesajı üzerine suskunluğa büründü.
İmralı’da ömür boyu hapse mahkum olan terör örgütü elebaşı, ısrarla HDP’lilerle görüşmek istemiş olabilir. Mehmet Öcalan ile görüşmek istememiş de... Siyasi mesaj vermek istemiş de olabilir. Bunların hepsi mümkün.
Ankara’da bu işleri takip eden önemli bir siyasetçinin söylediğini size aktarayım, Öcalan karşısında Mehmet Öcalan’ı görünce “Ben seninle ne görüşeceğim. Seni istemiyorum. Sağlığım yerinde işte gördün. Git artık” demiş.
İlginç öyle değil mi?
2018’in Kasım ayında bir grup HDP’li, “Öcalan’a tecrit” bahanesiyle açlık grevine başlamıştı. Mehmet Öcalan’ın cumartesi günü İmralı’ya çağrılması bu eylemin sona erdirmesine dönük mü bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ı canlı canlı İmralı’ya gömenler PKK terör örgütü ve uzantısının ta kendisidir.
Öcalan’ı savunuyormuş gibi yapan PKK ve uzantıları “Çözüm süreci”ni baltalamak ve akamete uğratmak için her türlü provokasyonu yaptı. Böylece “liderimiz” dedikleri elebaşlarını canlı canlı İmralı’ya gömdüler.
İmralı’ya yapılan son ziyaretten umutlananlar oldu.
“Yeniden bir süreç başlar mı” diye umut taşıyorlar var. Onlara kötü bir haberim olacak.
Ak Parti’nin önemli aktörlerinden biri aynen şu ifadeyi kullandı, “Çözüm süreci döneminde hepimizin öz veriyle sahiplendiği mesele terör örgütü ve akıl hocalarınca akamete uğratıldı. Ama millet özellikle bölge halkı bizim iyi niyetimizi gördü. Aynı şekilde örgütün çirkin yüzünü de bir kez daha görmüş oldu.”
Bu cümleyi duyunca, “Bir daha çözüm süreci diye bir şey başlamaz değil mi” diye sorduğumda, onaylayan ifadeyle başını salladı.
Öcalan’ı İmralı’ya canlı canlı gömen terör örgütü PKK ve uzantıları, bugün Amerika’nın Suriye’den çekilmemesi için de her numarayı, her yalanı, her tezviratı yapıyor. Hatta, “Türkiye’nin Kürtlere yönelik saldırı düzenleyeceği” yalanının kaynağı da onlar.
Hal böyleyken, “Kürtlerin devleti Türkiye” diyen bir söylemimiz var. Ve bu sadece söylemden ibaret değil, gerçeğin ta kendisi.
İmralı’da ömür tüketen PKK ele başı Öcalan’ı diri diri oraya gömenler, bugün Amerika’nın “kara gücü” oldu. PKK terör örgütü 30 yıl boyunca Türkiye’de bölücülük yaptı. Bu nedenle devlet örgütü tanımlarken, “Bölücü terör örgütü” ifadesini kullandı. PKK’nın Suriye kolu, PYD/YPG de bugün Suriye’nin toprak bütünlüğü için neredeyse tek engel. Yani tıpkı PKK gibi PYD/YPG de bölücü bir terör örgütü. Bu iki örgütün ortak paydalarından biri elbette İmralı sakini!
Hem Türkiye’yi, hem Suriye’yi bölmek isteyen terör örgütünün ortak elebaşı Öcalan. Buna bir de PJK’ı eklersek… Yani PKK’nın İran kolunu… Tablo tam olarak ortaya çıkar.
İmralı sakin Öcalan’ın elebaşı olduğu bütün bu yapıların çatısı KCK’dır. KCK, İsrail ve Amerika’nın uzun dönemli stratejik hedefleri için kullanılan bir aparattır.
Hatırlamakta fayda var, Amerika ve İsrail’in bölgemize dönük uzun vadeli stratejisi, Irak’ı, Suriye’yi, İran’ı ve Türkiye’yi küçültmek, bir uydu Kürt devleti kurmak böylece İsrail’in güvenliğini temin etmek.
Bu stratejiye yıllardır hizmet eden yegane terör örgütü de PKK ve uzantılarıdır.
Suriye’de ortam böyleyken, Türkiye’de terörle mücadelede çok önemli bir aşamaya gelinmişken, İmralı’da Öcalan ile kardeşinin görüştürülmesinden bir şey bekleyenler avuçlarını yalar.
Haksız mıyım?
Ne dersiniz?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.