Aydın Doğan: ‘Kör öldü badem gözlü oldu’

04:0025/03/2018, Pazar
G: 25/03/2018, Pazar
Hasan Öztürk

Aydın Doğan medyadan çekiliyor. Peki bunu istediğinden emin miyiz? Günlerdir tartışılan mesele bu. Aydın Doğan kendi rızasıyla mı Doğan Medya’yı sattı, yoksa mecbur mu kaldı?Birçok soru soruluyor. Birçok soruya türlü türlü cevaplar veriliyor.Hepsini takip etmeye çalışıyorum.Bu konudaki görüşüm bellidir. Doğan Medya birçok kere ulusal güvenlik sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. 15 Temmuz gecesi işgal edilmesi ya da o gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CNN Türk üzerinden millete çağrı yapması bu gerçeği

Aydın Doğan medyadan çekiliyor. Peki bunu istediğinden emin miyiz? Günlerdir tartışılan mesele bu. Aydın Doğan kendi rızasıyla mı Doğan Medya’yı sattı, yoksa mecbur mu kaldı?

Birçok soru soruluyor. Birçok soruya türlü türlü cevaplar veriliyor.

Hepsini takip etmeye çalışıyorum.



Bu konudaki görüşüm bellidir. Doğan Medya birçok kere ulusal güvenlik sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. 15 Temmuz gecesi işgal edilmesi ya da o gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CNN Türk üzerinden millete çağrı yapması bu gerçeği değiştirmez.

“Muhtar bile olamaz” manşetini atanlar, Deniz E.V soruşturmasında Almanlar ile FETÖ’cülerin kurduğu tezgahı aylarca gündemde tutup “Yardım paralarının Erdoğan’ın şahsına verildiği yalanı”nı pompalamadı mı?

Milletin değerleriyle alay etme konusunda çok mahir değiller mi? Başörtüsü, namaz, sakal filan söz konusu olduğunda “irrite” olanlar bunlar değil miydi?

Doğan grubu kendi çıkarlarını ulusal çıkarların üzerinde görmedi mi? Rakip olabilecek en küçük bir oluşuma bile akıl almadık saldırılarda bulunmadı mı?

Bunu fütursuzca yapmadılar mı? Masumiyet karinesini en çok ihlal eden, özel hayatın gizliliğini hiçe sayan yayınları onlar yapmadı mı?

Ticari çıkarları söz konusu olduğunda ortalığı savaş alanına dönüştürmediler mi?

Seçilmiş meşru iktidarları alaşağı etmediler mi? Askeri vesayetin tahkiminde rol almadılar mı?

Bütün soruların cevabı. Evet, evet, evettir!

Ancak oluşturdukları hegemonik yapı ile kendilerini “mizan” kabul ettirdikleri için, o mecralarda yer alamamışsanız “marjinal” kabul edildiniz. O yüzden “ana akım medya” kavramını sadece kendileri için kullandılar.

Gezi’nin lokomotifliğini de yaptılar, 7 Haziran seçimleri öncesi HDP’nin pazlarlamacılığını da… İki marjinal konuyu sözüm ona “ana akım medya” olarak yaptılar! Ne ilginç öyle değil mi?

32 yıllık meslek hayatımın büyük bölümü, Aydın Doğan’ın adamlarının yalan ve kamuoyunu yönlendirmeye dönük haber ve yorumlarını tartışmakla geçti. Çoğunu dilim döndüğünce imkanım olduğunca eleştirdim. Yalanlarını ortaya çıkardım.

Hatta, bizzat Aydın Doğan’ın, yalan dolu beyanları üzerine gittim. “İspatlarsanız kendimi Taksim Meydanı’nda asarım” diyen Doğan’ın yalanını ispatlayıp “As kendini” bile dedim.

Bugün artık Aydın Doğan medyadan çekiliyor.

Bakıyorum “kör ölür badem gözlü olur” misalince dün “mesafeli” duranlar bugün Aydın Doğan’a methiyeler düzüyor. Dün kantarın topuzunu kaçıranlar bugün de kaçırıyor.

Bir de “Doğan Medya, el değiştirdi bu yeni pozisyondan bize ekmek çıkar mı” diyen fırsatçılar var ki evlere şenlik!

Sadece şunu söyleyeyim.

Aydın Doğan sadece Aydın Doğan değildi. Medyada bir devir kapanırken biraz da böyle bakmakta yarar var. Yoksa Doğan’ın şahsıyla bir meselemiz hiç olmadı. Olmaz da…

İzlemeye, takip etmeye devam edeceğiz.

  • Hurdaya çıkacak araçların bir bölümünü Suriyelilere verirsek…
  • Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya geçenlerde aralarında Haber Türk yazarı Serpil Yılmaz’ın da bulunduğu ziyaretçilerinin, “Türkiye’deki Suriyeliler ne zaman ülkelerine döner” sorusuna cevap vermiş.
  • Diyor ki Yerlikaya, “Torağı olanlar gider. Suriye’nin en kıymetli zeytinyağı Afrin’den çıkar. (…) Afrin şehir merkezi 250 bindi, 500 bin olacak. 2015 Mart’ında göreve geldiğimde 5 kampta 54 bin Suriyeli vardı, şu anda kamp sayısı 3’e, nüfus 22 bine düştü. Buradaki bin lira boğaz doyurmuyor. Dönmek isteyene 5 biner lira verirsek, göç hızlanır. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e söyledim. 16 yaş üzeri 100 bin arabayı topluyoruz ya; Suriyelilere dağıtalım, arabalarını alıp giderler. 3 bin liralık Şahin, orada Mercedes.”
  • Türkiye’de yaşı 16’nın üzerinde 4 milyon 300 bin otomobil, 163 bin minibüs ve 779 bin kamyonet bulunuyor. Bunlara diğer ticari araçlar eklendiğinde rakam 6 milyonu buluyor. Torba yasa ile 16 yaş üzeri aracını hurdaya çıkaracaklara 10 bin lira ÖTV indirimi sağlanacak.
  • Böylece hem otomobil sektörü canlanacak, hem hurda ihtiyacı bir şekilde çözülecek hem de çevre kirliliği başta olmak üzere ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar trafikten çekilecek.
  • Ancak bu araçların 100 binine Gaziantep Valisi Yerlikaya talip. Talip diyorum siz onu “Suriyelilerin geri dönüşü için teşvik önerisi” olarak anlayın.
  • Sayın Yerlikaya’nın Afrin’in ve Suriye’nin Suriyeliler için tekrar cazip hale gelmesine yönelik önerisini fantastik bulabilirsiniz. Ancak ben olabilirliği üzerinde duruyorum.
  • Sadece şu örneği hatırlayın yeter:
  • Büyük şehirlerde özellikle yaşlı araçları satan galericilerle hiç konuştunuz mu? 15 yaşını geçmiş otomobilleri satan oto galerilerinin müşterilerinin çoğu nereli?
  • Her gün İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerimizdeki bu galerilerden otomobil almaya gelenler kimler? Dahası hafta sonu kurulan oto pazarlarının müşterileri kim?
  • Cevabını veriyorum. Anadolu’nun kırsal kesiminden gelen dar gelirliler. Anadolu kasabaları, köyleri büyük şehirlerde “artık miadını doldurdu” denilen araçlarla dolu. Dağ- bayırda kullanılmak üzere ucuz araçlar Anadolu’da yıllarca kullanılıyor. Örneğin rahmetli babamın 2012 yılına kadar köyde kullandığı aracı 1979 model bir Anadol’du.
  • İşte bu gerçek, bize Gaziantep Valisi Yerlikaya’nın, “3 bin liralık Şahin orada Mercedes” dediği gerçektir. İç savaş mağduru Suriye’yi bir nevi Anadolu’nun taşrası olarak görürsek, konuyu daha iyi anlarız.
  • Suriyelilerin toprakları olanlar döner. Döner dönmesine de o toprağa ulaşmak, işlemek, ürünü toplamak, son tüketiciye ulaştırmak öyle kolay değil.
  • O halde, torba yasa ile gündeme gelen ve yaklaşık 6 milyonu bulması beklenen 16 yaş üzeri araçların en azından bir kısmının ülkesine dönmek isteyen Suriyelilere teşvik olarak verilmesinde bir beis yoktur.
  • Burada, verilen yardımla hayatını sürdürüp hem bize hem kendisine yük olacağına memleketine dönsün, kimseye yük olmasın.
  • Verelim, araçlarını cep harçlıklarını gönderelim. Hem onlar mutlu olsun, hem biz.
  • Ne dersiniz?

#Medya
#AydınDoğan