Apoletlerini sökeceğin kahraman, ‘er’ olarak mı Kandil’e gitsin

04:008/06/2018, Cuma
G: 8/06/2018, Cuma
Hasan Öztürk

Diyor ki “Apoletlerini sökeceğim”. Kimin? Afrin fatihi İsmail Metin Temel Paşa’nın. Neden? Başkomutanı alkışladı diye.Peki, neden sadece Temel Paşa’ya sarmış durumda. Çünkü Afrin söz konusu. Çünkü HDP tabanına şirin görünmek söz konusu. Çünkü CHP’liler, “Afrin’e girme” dedikleri halde Afrin’in orta yerine Türk bayrağın diken Paşa’dan öç alma derdinde.Kısa hatırlatma. “Afrin’e girmeyin” dedi mi Kılıçdaroğlu, dedi. Peki, “ÖSO, El Kaide’den türemedir. Terör örgütüdür” dedi mi CHP’li Öztürk Yılmaz,

Diyor ki “Apoletlerini sökeceğim”. Kimin? Afrin fatihi İsmail Metin Temel Paşa’nın. Neden? Başkomutanı alkışladı diye.

Peki, neden sadece Temel Paşa’ya sarmış durumda. Çünkü Afrin söz konusu. Çünkü HDP tabanına şirin görünmek söz konusu. Çünkü CHP’liler, “Afrin’e girme” dedikleri halde Afrin’in orta yerine Türk bayrağın diken Paşa’dan öç alma derdinde.



Kısa hatırlatma. “Afrin’e girmeyin” dedi mi Kılıçdaroğlu, dedi. Peki, “ÖSO, El Kaide’den türemedir. Terör örgütüdür” dedi mi CHP’li Öztürk Yılmaz, dedi. Peki, “PYD/YPG ile ilgili terör örgütü olduğuna ilişkin ne benim ne de arkadaşlarımın elinde istihbari bir bilgi yok” dedi mi Selin Sayek Böke, dedi. Peki Afrin’e girilmeden iki gün önce, “Sakın girmeyin büyük bozgun olur” dedi mi CHP’nin sözcüleri, dedi.

Peki, Mehmetçik Afrin’e girdi mi, girdi.

Başlarında da Temel Paşa var mıydı? Vardı!

Terör suçlamasıyla tutuklu yargılanan, Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret edip, ona özgürlük isteyen kimdi, peki?

Tabi ki CHP’nin cumhurbaşkanı adayı.

Aynı aday, HDP tabanına göz kırpmak için ve Afrin’in öcünü almak için bu kez de “Apoletlerini sökerim” diyor, Afrin kahramanına!

Buna ne denir biliyor musunuz? Bozgunculuk!

Terörle mücadelede bu aşamaya gelinmişken, yakın bir gelecekte terör yuvası Kandil’e operasyon hazırlığı varken ve o operasyonun başındaki bir kahramana Apoletlerini sökeceğim demek düpedüz bozgunculuktur. Artık cumhurbaşkanı olsan ne yazar, hükümet kursan ne yazar, ağzınla kuş tutsan ne yazar.

Yazık!

  • Gelişi güzel topa vurunca cam çerçeve kırıyor da haberi yok
  • S-400’ler Külliye’yi korumak için alınıyormuş, bir duyum almışmış. Bu duyuma göre, S-400’lerin alınma gerekçesi “büyük bir güvensizlik” nedeniyle Külliye’nin korunması içinmiş. “Miş” diyorum, zira, zatı alileri de nereden duyduğunu bilmiyor. Birileri gevelemiş.
  • Yani dedikodu! “Dışarıda konuşuluyor“ da diyor; kahvede bile konuşulunca alay konusu olacak absürtlüğe.
  • Aynı şahıs kendisine yöneltilen sorulara cevap vermek yerine, “eveleme geveleme” yöntemiyle laf çeviriyor.
  • Futbol lügatiyle, yan paslarla orta sahada top çeviriyor. Aslında top da çeviremiyor. “Gelişi güzel” diye bir tabir var, aynen öyle.
  • Gelen topların tamamına gelişi güzel vuruyor. Bazen, taca, bazen avuta bazen de kendi kalesine gol oluyor. Ara ara da camı-çerçeveyi kırıyor.
  • Farkında mı? İnanın bilmiyorum. Ama cumhurbaşkanlığına, Türkiye’yi yönetmeye hatta dedikodulara göre “S-400’lerle korunacak olan Külliye’ye talip!”
  • Heyhât…
  • Katıldığı iki programı sabırla dinlemeye, izlemeye çalıştım. Vah ki vah!
  • En son izlediğim Fox tv’deki söyleşide “Kürtler”, “Kürt meselesi” ve “Çözüm süreci” bağlamında söyledikleri inanın eski Türkiye’nin son dönemindeki kazanımlardan bile çok geride. Hadi bunu geçtik. Bir cümle kurdu ki akla ziyan.
  • BAHÇELİ ÜLKÜCÜLERİ SOKAĞA DÖKMEDİ DİYE ELEŞTİRENE BAKIN HELE
  • Şöyle bir cümle kurdu, “Çözüm sürecine ben karşıydım. Ama Tayyip Bey masaya oturdu. Tamam. Sayın Bahçeli, karşıydı. Ama sokaklara da kimse çıkmadı!”
  • Hobbala..!
  • Bu cümleyi sevgili meslektaşlarımız hiç duymamış gibi yaptılar.
  • Hayret..!
  • Oysa bu cümleden kastı ortada, “Ey Bahçeli niye masa kurulduğunda Ülkücüleri, milliyetçileri sokaklara döküp kan döktürmedin” diyor anlamadınız mı?
  • Bakın burada bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Seçim kararı alındıktan hemen sonra MHP lideri Devlet Bahçeli tüm teşkilatlarına bir genelge göndererek özellikle, “sokak olayları ve provokasyonlar” konusunda uyardı. Bunu Ortadoğu gazetesi de sürmanşetten yayınladı. Yani, uzun zamandır gelenekselleştirdikleri “kritik anlarda” genelge ile teşkilatlara ve Ülkü Ocaklarına istikamet veren Devlet Bahçeli seçim sathı mailinde de aynı şeyi yaptı.
  • Ve zaten biliyoruz ki biz Devlet Bahçeli’nin Ülkücüleri ve milliyetçileri sokaktan çekmesi en büyük başarılardan biri. Çözüm süreci gibi kritik meselelerin gündemde olduğu günlerde de Bahçeli’den aynı minval üzere açıklamalar duymuştuk.
  • UMDUĞUNU BULAMAYINCA
  • 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminden önce ortada hiçbir şey yokken, “Ben başbakan olacağım” diyen muhterem, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de “Ben cumhurbaşkanı olacağım” diye ortalıkta dolaşıyor. Ancak beklediği ilgiyi milletten göremeyince, toplara gelişine vurmaya başladı. Büyük bir gaf yapması an meselesi. Aslını sorarsanız bana göre “Ülkücüler neden sokaklara dökülmedi” anlamına gelen yukarıdaki cümlesi yeterince skandal bir cümle.
  • “Çözüm süreci”nde devletin “kan kusup kızılcık şerbeti içtiği” günlerde, Devlet Bahçeli’nin Ülkücüleri ve milliyetçileri sokağa dökmemesini eleştirmeye kalkmak, siyaset olmasa gerek. Türkiye’nin lehine olmasa gerek.
  • ÜLKÜCÜLER SOKAĞA NE ZAMAN ÇIKACAĞINI BİLİR TIPKI 15 TEMMUZ’DA OLDUĞU GİBİ
  • Oysa aynı Ülkücüler ve milliyetçiler, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimine kalkışan FETÖ’cü alçaklara karşı Külliye’ye, Çengel’e, Boğaz Köprüsü’ne (15 Temmuz Şehitler Köprüsü), Genelkurmay’a, Vatan Caddesi’ne koşmuştu. Vücutlarını tankların paletlerinin altına koymuş, kurşunlara karşı çıplak elleriyle direnmişlerdi.
  • Diyeceğim o ki, Türkiye’yi yönetmeye kalkışan (Aslında bundan da hiç emin değilim. Zira yönetmekten çok yönetilemeyen bir Türkiye tasavvurları olduğunu düşünüyorum) cumhurbaşkanı adaylarından kadın olanı, Türkiye’nin asli unsuru olan (“Kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devleti Türkiye’dir” cümlesini hatırlayın) Kürtlerle ilgili konuşayım derken büyük bir skandala imza atmıştır kayıtlara geçsin isterim.
#Muharrem İnce
#Appolet
#MHP