Allah’ın muradı... Milletin direnci varken... Ne gam... Bakın işte 15 Temmuz ruhu neler yapıyor

04:0015/07/2018, Pazar
G: 15/07/2018, Pazar
Hasan Öztürk

Tam iki yıl oldu. Tam iki yıl. Dünya tarihine şanlı bir kahramanlık olarak geçen bir gecenin üzerinden tam iki yıl geçti. Dünya mazlumlarına örnekolacak bir gecenin üzerinden tam iki yıl.İki yıl önce 15 Temmuz akşamı üniformalı FETÖ’cü alçaklar darbe yapmaya kalkıştı. O gece 251 kahramanımız şehit düştü. 2 binin üzerinde insanımız gazi oldu. Ama 16 Temmuz sabahına erdirdiğimizde ne darbeciler ne onların arkasındakiler muratlarına erebildi.Her birimizin iftiharla, gururla göğüsümüzü gere gere çocuklarımıza,

Tam iki yıl oldu. Tam iki yıl. Dünya tarihine şanlı bir kahramanlık olarak geçen bir gecenin üzerinden tam iki yıl geçti. Dünya mazlumlarına örnek

olacak bir gecenin üzerinden tam iki yıl.



İki yıl önce 15 Temmuz akşamı üniformalı FETÖ’cü alçaklar darbe yapmaya kalkıştı. O gece 251 kahramanımız şehit düştü. 2 binin üzerinde insanımız gazi oldu. Ama 16 Temmuz sabahına erdirdiğimizde ne darbeciler ne onların arkasındakiler muratlarına erebildi.

Her birimizin iftiharla, gururla göğüsümüzü gere gere çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağımız kahramanlık hikayelerimiz oldu.

Kapkara kurgulanan gece Allah’ın inayetiyle apaydınlık bir sabaha dönüştü.

O gecenin sabahında Ülke tv’deki yayına bir nefes almak için ara vermiştik. Odaya geçip, kafamı ellerimin arasına aldım. “Ya Rabbim bu geceyi yaşadık mı? Bu gerçek miydi, kabus muydu” diye düşüncelere dalmıştım ki kendime geldim.

Olup biten gerçeğin ta kendisiydi. FETÖ’cü alçaklar kullanılarak çok uluslu bir saldırı ile 15 Temmuz kapkara bir gece olarak kurgulanmıştı. Hevesleri kursaklarında kaldı. Hamdolsun Rabbimiz’in yardımı ve milletimizin direnişi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğiyle o kapkara kurgulanan gece apaydınlık bir sabaha dönüştü.

Şehitlerimizin bir kısmının naaşı hala vuruldukları yerde yatmaktaydı. Üzerlerine örtülen bayrağımızın rengi ile şehitlerin kanı birbirine karışmıştı.

Ve onların şehadeti, Türkiye’yi işgale kalkışan, bölmeye yeltenen, meşru iktidarı alaşağı etmeyi düşünenlerin hesaplarını bozdu.

Ellerinde Türk bayrağı, binlerce insanımız tankların üzerinde, kışlaların önünde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde, Çengel’de, Vatan Caddesi’nde, Saraçhane’de, Gölbaşı’nda, Külliye’de Genelkurmay önünde, Emniyet’te nöbetteydi.

Rabbimiz’in her birinin kalbine “üflediği” ruh ile Türk milleti meseleye el koymuştu.

Tam 2 yıl önce bugün, bu milleti darbeler tarihine, “Darbeye çıplak elleriyle direnen millet” olarak geçti.

F-16’ya levye fırlatan, tankın altına yatan, kurşunlara göğsünü siper eden bir millet olarak tarihe geçti.

Kolunu tankın paletine kaptırsa da direndi. Bacağını, G-3 mermisi parçalasa da mücadeleyi bırakmadı. Arkadaşını şehit verse de o, bayrağı yere düşürmedi.

Bu millet 15 Temmuz gecesi sabaha kadar meleklerle birlikte darbecilere karşı yiğitçe vuruştu.

Kazandı..!

15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi FETÖ’cü alçaklara yaptırılmıştı. Arkasındaki kurmay zeka o günden bu güne hala Türkiye’ye diz çöktürmek için olmadık operasyonlar çekmekte.

İçinde NATO uzantıları da var... Amerikan uzantıları da. Körfez’in kirli elleri de var… Kirli paranın, kirli adamları da. Pensilvanya’da hala rahatça oturmaya devam eden alçağın arkasındaki irade, hala Türkiye’ye diz çöktürmek için türlü türlü operasyon içinde.

Sırf Erdoğan devrilsin, hükümet düşsün diyen içimizdeki bazı aklı evveler de hala 15 Temmuz’un arkasındaki gizli ellerle iş tutmanın yollarını aramakta.

15 TEMMUZ MİLAT OLDUĞU KADAR KÖKLERE DE DÖNÜŞTÜR

15 Temmuz bir milattır. 15 Temmuz’un ruhu 16 Nisan referandumunu ve 24 Haziran seçim sonuçlarını doğurmuştur. 24 Haziran’da Türkiye yepyeni bir sisteme geçmiştir.

Yeni sistemin ilk Başkanı Erdoğan ve kurmayları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesiyle kimileri gibi hesaplaşma yerine o iradenin devamı olduğunu da ilan etmiştir.

13 Temmuz’da Hacı Bayram’da Cuma namazı kılan Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nin ilk üyeleri, ilk Meclis’te Başkan Erdoğan’ın dilinden, “Tek bayrak, tek milet, tek devlet, tek vatan” demiştir.

Bu meydan okuyuş, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminin arkasındaki güçlere karşıdır.

Türkiye 15 Temmuz ruhunu kurumsallaştırmıştır.

15 Temmuz’un yıldönümünde.

O gece aslanlar gibi vuruşan tüm yiğitlerimizi selamlıyorum. O gece şehit düşenlerimizin ruhaniyetlerini tazim ile anıyor rahmet diliyorum.

Ülke Tv’den yaptığımız “Ezanlar okunsun, selalar okunsun” çağrısına uyup camilerden, minarelerden ezan okuyan, sela veren tüm din görevlilerimizi selamlıyorum.

Ezan ve selaları kulaklarında duyan ve o çağrıya uyan bu milletin bir evladı olduğum için Rabbim’e hamd ediyorum.

  • Böyle olur yol arkadaşının vefası
  • Yeni Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı Binali Yıldırım Bey’e Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Devlet Nişanı” verildi biliyorsunuz. O törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Dostluk, yol arkadaşlığı” konusundaki konuşmasını dinledim.
  • Binali Bey’in şahsında, “dost nedir, yol arkadaşlığı nasıldır” meselelerine izahat getirdi Erdoğan. Açıkçası, konuşmayı dinlerken, yıllar önce yazdığım
  • bir yazının başlığı geldi aklıma. Yazının Başlığı “Yol arkadaşları karından konuşur mu” şeklindeydi.
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan bir dava adamı.
  • Ve Ak Parti öncesinden başlayan siyaset mücadelesinde birçok insanla yola çıktı. Ancak yola çıkılanlarının kimi yolda kaldı, kimi trenden indi, kimi Erdoğan’ı canlı canlı Beştepe’ye gömmeye kalkıştı. Binali Bey ise her daim Erdağan ile birlikte yol yürüdü.
  • O tören boyunca nedense aklıma
  • “Gül”, geldi, “Davutoğlu” geldi, “Şener” geldi.
  • Bir de “Vefa’daki bozacı.”
#15 Temmuz
#Türkiye