Tarih yürüyüşünü 1919’dan başlatanlar var çok ilginç.
Sanki binlerce yıllık Türk tarihi...
1000 yıllık Anadolu tarihi...
1200 yıllık Müslüman Türk tarihi yokmuş gibi.
Ve sanki köksüz, yeni yetme, cılız 100 yıllık tarihi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yegane sahibi gibi bakıyorlar meseleye.
Kendilerini köksüz, tarihsiz, görebilirler.
Lakin gerçek bu değil!
30 Ağustos 1922 de...Bir milletin tarih yürüyüşünde birbirinden ayrılmayacak mihenk taşlarındandır.
İkisi de büyük bir zaferdir.
Ağustos ayı sabır, savaş, zafer ayıdır.
Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramınızı tebrik ediyorum.
Bunların önemi yok. Hatta, “Nereden çıkarıyorsun? Siyaset defterini kapattık” diyenlerin nasıl da harıl harıl çalıştığını da biliyorduk ya neyse.
11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24 Haziran 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde öne sürdüğü Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun bir başka versiyonunu sahaya sürdü. Bu kez Ali Babacan’ı sahaya sürdü. Babacan kendini merkezde konumlandıran bir parti için kolları sıvadı, yarın bir gün Gül’e anahtar teslim vermek için.
Ne var ki Davutoğlu ile Babacan’ın bir çatı altında olamayacakları geçmiş müktesebatlarından belliydi. Yollar tamamen ayrıldı.
Davutoğlu’nun bugünlerdeki bazen duygusal, bazen öfkeli çıkışlarının altındaki nedenlerden biri de bu derin ayrılık olsa gerek. Çünkü, bir kenara atılmışlık hissiyle konuşuyor.
Her iki ismin “vefa” konusundaki tutumuysa evlere şenlik.
Sorgulamaları, eleştirilmeleri mukadder.
Çünkü, biri sorumlu olduğu alanda fakir fukaranın alın terini uluslararası lobilere peşkeş çektiğini unutmuş görünüyor.
Diğeri 7 Haziran 1 Kasım sürecinde tüm riskleriyle birlikte inisiyatifi ele alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yedeğinde seçimi tamamladığını unutup, “Seçilmiş son başbakan” unvanını kullanmayı tercih ediyor.
Sadece uluslararası finans ve sermaye gruplarını mutlu etmek üzerine geliştirilen ekonomi politikalarının mimarı ile, “ulusal güvenlik” sorununun mimarı bugün bize “umut” olarak sunuluyor.
O isimlere Sayın Gül’ü de ilave etmek gerekiyor. Dahası bu iki oluşum için çabalayan “Ak Parti’nin eski ağır toplarını” da…
Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nun iktidar olup, hizmet etmek yerine iktidardakini alaşağı etmek istemelerini elbette millet görüyor. Sayın Gül’ü ise 24 Haziran’da görmüştük zaten.
Yanılıyor muyum yoksa?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.