Gazze gündemimizin neresinde?

04:007/03/2024, Perşembe
G: 7/03/2024, Perşembe
Gökhan Özcan

Gazze’de her gün terörist israil’in ağırlaşarak sürüyor, insani tablo felaket durumda... İnsanlar bombalardan, tanklardan kurtulduysa açlığın, susuzluğun pençesine düşüyor. Minicik canlar anestezi olmadan ameliyat ediliyor, uzuvları kesiliyor. Açlıktan ölümler başladı, sayı artarak devam edecek gibi görünüyor. Bu zulmü durdurmak, bu acıları dindirmek için doğrudan bir şey yapamıyoruz, kelimenin tam anlamıyla aciziz. Ancak dolaylı olarak yapacağımız şeyler var, bunları burada defalarca ifade etmeye


Gazze’de her gün terörist israil’in ağırlaşarak sürüyor, insani tablo felaket durumda... İnsanlar bombalardan, tanklardan kurtulduysa açlığın, susuzluğun pençesine düşüyor. Minicik canlar anestezi olmadan ameliyat ediliyor, uzuvları kesiliyor. Açlıktan ölümler başladı, sayı artarak devam edecek gibi görünüyor. Bu zulmü durdurmak, bu acıları dindirmek için doğrudan bir şey yapamıyoruz, kelimenin tam anlamıyla aciziz. Ancak dolaylı olarak yapacağımız şeyler var, bunları burada defalarca ifade etmeye gayret ettim. Yapabileceğimiz şeylerin belki de en önemlisi, konunun daima gündemin ilk sırasındaki yerini ve ağırlığını koruması için faaliyet göstermek olmalı. Maalesef bu konuda özellikle medyada büyük bir ilgi kaybı olduğu görülüyor.

Dün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Türkiye’deydi. Sokaktaki insan olarak Mahmud Abbas’ı yetersiz, pasif görebilir, hatta bazı noktalarda davaya ihanet içinde dahi görebiliriz. Ancak devletler seviyesinde durum başkadır; meselenin önemine eş bir ağırlıkla konu gündemde yerini almalıdır. Hadiselerin en sıcak olduğu bir dönemde, böyle kritik bir ziyaret bile dün Filistin meselesinin, Gazze’de yaşanan zulüm ve acıların medyada birinci gündem maddesi olmasını sağlayamadı. Bütün gazetelerin birinci sayfalarını taradım, neredeyse hiç birinde Filistin manşet değildi, büyük bir kısmında ikinci haber bile değildi, hatta birkaçının ana sayfasında Filistin hiç yoktu. Sosyal medyada çırpınan bir grup insan var ama o kadar... Trend topic listelerinde Filistin yerini kaybetti, futbolun onda biri kadar kendine yer bulamıyor.

Türkiye’de yaklaşan bir seçim var, bunun gündemde kendine bir yer bulması normal... Ancak bunun Filistin’i, Gazze’yi unutturacak hale gelmesi doğru değil, bunu kabul etmemeliyiz. Nihayetinde bu ne ilk seçim ne son, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sayısız seçim yapılacak. Üstelik bu bir yerel seçim... Elbette önemli ama hayat memat meselesi değil! Seçim mücadelesinin çekişmeli geçmesi anlaşılır bir şey; ama iki adım uzağımızda çocukların, bebeklerin açlıktan ölüyor olmasını; bir parça yiyecek bulabilmek için sokağa çıkanların sokakta, onların getireceği bir parça ekmeği bekleyenlerin evlerinde ağır silahlarla, kitlesel tahrip için ayarlanmış bombardımanlarla katledilmesini, çoluk çocuk demeden Gazzelilere soykırım yapılmasını bir an bile unutturmamalı bize. Buna hakkımız yok, bu acıların ve kıyımların görüntülerinin her geçen gün tahammül edilmesi daha zor hale gelmesi bize bir ruhsat vermiyor, vermemeli. Hayatın Gazze için de normale dönmesini herkes istiyor, herhalde en çok da Gazzeliler istiyor, ancak bu konuda henüz bir gelişme yok, Gazze’nin dışından, İslam ülkelerinden bir gelişme olması adına atılan somut bir adım da yok. İnsani yardımların Gazze’ye oluşması için Refah Kapısı’nı açık tutacak bir baskı bile oluşturulamadı ne yazık ki! Utanç verici bir şey bu, hepimiz adına büyük bir insanlık ayıbı, büyük bir günah... Günahımızla, acziyetimizle yüzleşmek durumundayız, bu muhasebeyi her anımıza yaymak ve hiç değilse buğzumuzu sürekli hale getirmek mecburiyetindeyiz.

İnsan gerçeklerden kaçmak ister, hayatın kahırlı gerçeklerinden kaçmak için hep bir şeylerle kendini oyalamak ister. Bu acziyeti kalıcılaştıran, gaflete dönüştüren bir şey... O gaflet bataklığına düşmemek için kendimizi sürekli dürtmeli, uyandırmalı, Gazze gerçeklerini canlı tutmak üzere hareket halinde olmaya zorlamalıyız. Bunu Gazze için yapmalıyız, evet... Ama daha çok kendimiz için yapmalıyız. Çünkü Gazzeliler için bütün ihtimaller zafere çıkıyor, bu belli... Ama bizim için zilletten kendimizi kurtarabilmenin tek yolu, hiç değilse kalbini Gazze kılmak olabilir. Gazzeli kardeşlerimizin bir an nefes almasına bile izin vermiyor siyonist canavar, gündemimizde bundan daha önemli ne olabilir ki! Allah muhafaza, böyle bir şeyi gün gelip Hakk’ın divanında izaha kalksak, kelimeler bizden kaçar.

Gazze’yi unutmayalım, unutturmayalım! Yemin olsun ki bunun yarısı kadar önemi haiz başka hiçbir meselemiz yok!

#Gazze
#Filistin
#Gökhan Özcan