Son açıklanan işsizlik rakamları beklenenden olumlu. Son bir yılda yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen iş arayanlardan daha fazla kişiye iş imkânı oluşturuldu. Bir yılda 762 bin kişiye iş imkânı oluşturulurken, işsiz sayısında da 49 bin kişilik bir azalma gerçekleşti.Bu gerilemeyi gösteren rakamlara göre; 28 milyon 36 bin işgücüne karşılık, Türkiye genelindeki işsiz sayısı 2 milyon 841 bin kişiye düştü.İşsizlik oranı ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre yarım puan azalarak yüzde 10,1 olurken,
Son açıklanan işsizlik rakamları beklenenden olumlu. Son bir yılda yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen iş arayanlardan daha fazla kişiye iş imkânı oluşturuldu. Bir yılda 762 bin kişiye iş imkânı oluşturulurken, işsiz sayısında da 49 bin kişilik bir azalma gerçekleşti.
Bu gerilemeyi gösteren rakamlara göre; 28 milyon 36 bin işgücüne karşılık, Türkiye genelindeki işsiz sayısı 2 milyon 841 bin kişiye düştü.
İşsizlik oranı ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre yarım puan azalarak yüzde 10,1 olurken, istihdam oranı da yüzde 44,9"a yükseldi.
İstihdam edilenlerin yüzde 21,4"ü tarım, yüzde 19,7"si sanayi, yüzde 6,7"si inşaat, yüzde 52,2"si ise hizmetler sektöründe yer alıyor.
Aslında, işsizlik istatistikleri son 4 dönemdir iyileşme gösteriyor. Bu iyileşmede ekonominin lokomotif sektörü inşaatın katkısı büyük.
Son 4 dönemde, yani Temmuz 2013 ile Ocak 2014 arasında inşaat istihdamı 1 milyon 672 binden 2 milyona yükselerek, 328 bin kişilik istihdam artışı sağlamış. İşte bu nedenle bu köşeden zaman zaman inşaat sektörünün önemine değinmeye çalışıyoruz. Ekonominin birçok yerinde ahtapot gibi saran inşaat sektörünün izlerini görmek mümkün...
Her zaman olduğu gibi işsizlik oranı şehirlerde daha yüksek. Şehirlerdeki işsizlik oranı geçtiğimiz ocak ayında yüzde 12,1 seviyesinden yüzde 11,6"a gerilerken, kır kesimindeki işsizlik oranı da yüzde 7,5"ten yüzde 7"1"e geriledi.
Bu rakamların sürdürülebilir olması gerekiyor. İşsizlik Türkiye"de halen yüksek. Ama istihdamda yaşanan iyileşme olumlu. Açıklanan rakamlar son 10 yılın en iyi başlangıcına işaret ediyor. İnşallah devamı gelir...
İşsizlik dünya devletlerinin en büyük sorunu. Bu sorunun detaylarına indiğimizde, daha büyük bir sorunla karşılaşıyoruz: Genç işsizliği. Bu bize daha büyük tehlikelerin geldiğini haber veriyor.
Genellikle genç işsizliği her zaman normal işsizliğin üstünde olmasına rağmen, küresel krizle birlikte aradaki makas açılmış ve gençler arasındaki işsizlik, ülkeler için en büyük tehditlerden biri haline gelmiştir. Küresel çapta 310 milyonu bulan genç işsizler ordusundan söz ediliyor.
Bizde son açıklanan bu rakamlarda genç işsizlik (15-24 yaşları arası) oranında da bir iyileşme söz konusu. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20,7"den, yüzde 19"a gerilemiş durumda. Kentlerde bu oran yüzde 21,2 iken, kırda yüzde 14 seviyesinde. Kentlerdeki her beş geçten biri işsiz.
Genç işsizliğinde görünenden daha büyük, görünmeyen bir tehlike gizli.
Bu: Genç nüfus içerisinde bulunup, hiçbir eyleme (eğitim, staj, mesleki kurs, istihdam) katılmayanların toplam genç nüfusa oranını ifade eden "atalet oranıdır" Bu oran Türkiye"de yüzde 20"lerin üzerinde iken, OECD ülkelerinde yüzde 12,8, AB"de yüzde 12,4"tür.
Bu bir tehlikedir.
Biz bu tehlikeyi "Genç işsizliğine dikkat!" başlıklı yazımızla bu köşeden ele aldığımızda şu uyarıları yapmıştık: "Gençler arasında işsizlik oranının artmasının çok tehlikeli sonuçları olacaktır. Ekonomik, siyasal, sosyal güvenlik, sosyolojik vs. vs. Bölgesinde ve dünyada nazarları üzerine çeken Türkiye, yaklaşan bu tehlikeye karşı bir an önce aksiyon almalıdır..."
Ve maalesef bu yazıdan bir hafta sonra Gezi olayları patlak verirken, bunun nasıl bir tehlike olduğunu, yaşayarak hep beraber tecrübe etmiş olduk...
Sonuç olarak; Açıklanan işsizlik rakamları olumlu. Ancak rehavete kapılmadan, dipten gelen ve tehlike arz eden genç işsizliğine dikkat edelim...
Twitter.com/FevziOzturk
