Aslında bu yazıyı, yani “yılın kelimesi” üzerine gözlemlerimi pazar günü yayımlayacaktım. Lakin çok değer verdiğim bir kardeşim başından geçenleri anlatınca erkene almak zorunda kaldım. İki gündür “Nasıl olur, bir kardeş, ablasına buna nasıl yapar?” diye kendi kendime sorup duruyorum. Bırakalım kardeşi, insan arkadaşına yapmaz. Hatta düşmanına da yapamaz. Çünkü, kalabalıklar içerisinde yalnızlığın dibini bulan bu kardeşimiz kendi başını da belaya sokmuş.
Daha fazla uzatmadan meseleyi, başına gelenleri o ablanın ağzından aktarıyorum: “19 Aralık Perşembe akşamı kardeşim tarafından Papara hesabıma 350 liralık bir para transferi gerçekleşti. Dekontu da WhatsApp'tan göndermiş. Ben o an meşgul olduğum için bakamadım. Arayıp, ‘Abla açıklamayı oku çok komik’ dedi. Hemen dekonta tıkladım. Açıklamada ‘PKK terör örgütüne kumanya desteği sağlamak için atılmıştır’ yazılıydı. Başımdan kaynar sular döküldü. TikTok’ta gördüğü şakanın çok komik olduğunu düşünmüş ve bana da yapmış. Gerçekten eğleniyordu. Bu arada hemen hesabıma girmeye çalıştım. Parayı geri gönderecektim. Ancak hesabım askıya alınmıştı. Müşteri temsilcisini aradım, ağlıyordum konuşurken. Telefondaki görevli sakin olmam için telkinlerde bulundu ve kesinlikle yardımcı olacaklarını söyledi. Rahatladım bir nebze. Sonrasında destek ekibinin bana e-posta yoluyla ulaşacağını, endişelenmeme gerek olmadığını söyleyerek görüşmeyi sonlandırdılar. Beş gün boyunca destek ekibiyle yazıştım, her seferinde sonuca yaklaştıklarını ve hesabımın açılacağını söylediler. Ancak 23 Aralık Pazartesi akşamı aldığım e-postada şirket politikaları gereği hesabımı kalıcı olarak kapattıklarını öğrendim. Tekrar müşteri hizmetlerini aradım. Hiçbir dahlim olmayan bir konuda mağdur edilmiştim. Yükümlülüklerinin bu olduğunu ve maalesef bir şey yapamayacaklarını söylediler. Tüm ödemelerimi bağladığım ve paramı muhafaza ettiğim banka hesabım kalıcı olarak kapatıldı. Kardeşimin ‘şaka’sını hazmedememişken, Papara'nın da şaka gibi uygulamasıyla hepten yıkıldım.”
Bankacılık uygulamasının adını bilerek verdim, çünkü TikTok’ta çok popülerleşen bu saçma şakanın mağdurları çoğalırken, algoritmik olarak aldıkları önlemle insanlara ikinci bir darbeyi vuruyorlar. Umarım düzeltirler.
Türk Dil Kurumu’nun 2024’ün kelimesi olarak belirlediği ‘kalabalık yalnızlık’ kavramının açılımı da özetle şöyle: “Hayatın giderek artan hızı, artan insan hareketliliğiyle birlikte toplumsal bağların zayıflamasıyla bağ kurmakta zorlanan bireyler, kendilerini kalabalıklar içinde yalnız hissetmektedirler.”
Bir de Oxford’un yılın kelimesi var: ‘Beyin çürümesi.’ Tanımı ise şöyle: “Önemsiz ve zorlayıcı olmayan içeriklerin aşırı tüketimi sonucu kişinin zihinsel durumunun ve entelektüel halinin bozulması…”
TikTok ve Instagram kullanıcıları tükettikleri içerikleri, nelere güldüklerini, zihinlerini nelerle dolduklarını ve yaşadıkları duygu durum bozukluklarını şöyle bir gözden geçirirlerse bu kavramların kendilerinde nasıl vücut bulduğunu göreceklerdir.
Bakın, günlerdir çok büyük pişmanlıklar yaşayan, ablasının yüzüne bakamayan ve “ben böyle bir saçmalığı nasıl yaparım” sorgulamaları içinde olan genç kardeşimiz, günümüzde tüm insanlığın düştüğü ve düşmek üzere olduğu içler acısı halin yalın örneklerinden biri.
Zeka parıltısı içermeyen, üzerine 15 saniye bile düşünülmemiş, 350 TL’ye mal edilen, uygulamadan havale yapmak ve bir cümlelik açıklama yazmaktan başka bir zahmeti olmayan bir şakanın nasıl bir güvenlik sorunu oluşturduğu ise ortada. Umarım hepimize ders olur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.