Netflix’in politik tavrına boyun eğecek miyiz?

04:0230/07/2023, Pazar
G: 30/07/2023, Pazar
Ersin Çelik

Soruya yanıt vererek başlayım; Türkiye olarak aslında Netflix’e boyun eğmiş durumdayız. Dijital içerik platformları hiçbir engele takılmadan yayın “ politikalarını ” sürdürüyorlar. Politika kavramını öylesine kullanmadım. Türkiye’de çoğu genç yaş grubunda milyonlarca abonesi olan Netflix, Disney ve Amazon Prime Video’nun aşılmaz, sarsılmaz yayın çizgileri var. LGBT temalı ve konulu içeriklerine asla dokundurtmuyorlar. Türkiye, Rusya ve Suudi Arabistan gibi LGBT propaganda ve dayatmasına karşı “politik”

Soruya yanıt vererek başlayım; Türkiye olarak aslında Netflix’e boyun eğmiş durumdayız. Dijital içerik platformları hiçbir engele takılmadan yayın “
politikalarını
” sürdürüyorlar. Politika kavramını öylesine kullanmadım. Türkiye’de çoğu genç yaş grubunda milyonlarca abonesi olan Netflix, Disney ve Amazon Prime Video’nun aşılmaz, sarsılmaz yayın çizgileri var.
LGBT temalı ve konulu içeriklerine asla dokundurtmuyorlar. Türkiye, Rusya ve Suudi Arabistan gibi LGBT propaganda ve dayatmasına karşı “politik” tavır sergileyen devletlerin de anayasalarını, iç hukuklarını bir şekilde aşıp bu tarz içeriklerini kataloglardan kaldırmıyorlar.
Sözü RTÜK’ün, geçtiğimiz hafta içinde Netflix, Disney +, Amazon Prime, Mubi, Bein ve Blu TV platformlarına kestiği “ceza”ya getireceğim.
RTÜK
, bahsi geçen kuruluşlara toplumsal ve kültürel değerler ile Türk aile yapısına aykırı yapımlarından dolayı üst sınırdan idari para cezası kesti. “Kim demiş ülkemizde diledikleri gibi at oynattıklarını, bakın RTÜK cezayı kesmiş” diyenler olacaktır. Denildi de zaten.
Ama o “iş” öyle değil.
Mesela Netflix’te ‘Anne’ isimli bir film var. RTÜK’ün kestiği cezalardan biri de bu filme oldu. Abonesi değilim, izlemedim ancak LGBT propagandası yapılan yayınları inceleyen ve bu konuda tez çalışması yapan uzman bir arkadaşımın notlarından yeterince bilgi sahibi oldum. Filmde lezbiyen ve gaylerden oluşan 8 arkadaşın ilişkileri konu ediniyor. RTÜK işte bu filme “en üst sınırdan” para cezası verdi. Bu kadar! Yani film, katalogdan kalkmayacak ve oynamaya devam edecek. Daha
net ifade etmek gerekirse Netflix, RTÜK’e “parasını ödeyecek” ve aileyi hedef alarak LGBT propagandası yapmayı “en üst seviyede” sürdürecek.
Benzer eleştiriyi Twitter'dan da dile getirmiştim. Yer yerinden oynadı. Bu zamana kadar Netflix’teki içerikleri eleştiren ve
LGBT dayatmasına karşı durulması gerektiğine dikkat çeken onlarca paylaşım yaptım.
Bu köşede konu edindim. Ancak ilk defa bir paylaşımıma böylesine organize bir tepki ve itibar suikastı girişimleriyle karşılaştım. İki milyon görüntülenmeye ulaşmış ve 2 bin 500 yanıt gelmiş.
Yazılanlar, çizilenler umurumda değil
. “Gördünüz mü beni linç ettiler” mağduriyetini asla oynamayacağım.
Gazeteciyim
.
Yazıyorum
. Eleştiri ve tepkileri göze alarak yazıyorum. Linç yemek de işimizin bir parçası oldu artık. Ancak “sesin nereden geldiği” çok mühim. Çünkü Netflix cephesi açıkça saldırıya geçmiş. Sabahtan akşama kadar Netflix dizileri, filmleri paylaşan, etiketlere yazan
yüzlerce bot hesaptan dökülen benzer kalıp cümleler “adresi” işaret ediyor.
Sosyal medya deyişiyle; Netflix’e çalışan sosyal medya ajansları olduklarını söyleyebilirim ancak ispatlayamam.
“Sesin geldiği yer mühim” demiştim. Başta Netflix ve diğer platformlar aldıkları para cezasına seviniyorlar çünkü. Türkiye’de 4 milyon abonesi olan ve LGBT ideolojisini temel ilke edinen bir platform için RTÜK’ün kestiği cezanın miktarı bile tartışılmaz.
Ödeyip geçecekler.
Peki bu
hep böyle mi sürecek?

Sürmemeli. Netflix ve barındırdığı içerikleri görmezden gelmeye devam edersek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülük ettiği LGBT ile mücadelede bir arpa boyu yol alamayız.

Dijital platformlar, devletler ve anayasalar karşısında “eşikleri” tek tek aşıyorlar. Maalesef birileri “miş” gibi yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha yalnız bırakılıyor.

RTÜK Başkanı
Ebubekir Şahin
’in, 6112 sayılı RTÜK Hizmetleri Kanunu’nda da yer alan toplumun millî ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı yayınlar konusunda ne kadar
hassas olduğunu çok iyi biliyorum.
Ancak, meselenin RTÜK’ü aştığını da söylemek gerekiyor. Burada mesele de dijital platformların varlığı değil.
Netflix dizi ve film kategorilerine “gay ve lezbiyen” sekmesini açarak amacını gayet net ortaya koydu. İşte bu sekme bir politikadır. LGBT’nin bayrak taşıyıcılığıdır. Devletimizin, artık sosyal terörizme dönüşen LGBT ideolojisine karşı henüz bir “politika” belirlememiş olması, Netflix’i de yasalarımızın ve kurumlarımızın üzerinde konumlandırıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen her platformda ve konuşmasında altını çizdiği
LGBT sapkınlığı ile mücadeleyi fiili olarak başlatamazsak ve biraz daha geç kalırsak, Türkiye gençliğinin dönüşü olmayan bir yola girdiğini hep birlikte izleriz…
Yazıyı bitirirken,
Nevşin Mengü
YouTube yayınında
beni kastederek
, “Bunlar bayağı bayağı Rusya’daki gibi bir yasa çıkmasını istiyorlar” demiş.
Keşke Rusya kadar olabilsek. Çok geç kaldık çok.
#LGBT
#Ahlak
#Aile
#Toplum
#Netflix
#RTÜK
#Ersin Çelik