Tüm salon derin bir sessizliğe gömüldü. İçli içli ağlama fısıltılarımız ve burunlarımızın sızlamaları duyuluyordu sadece. Perde kapanmış, ağlıyorduk. Kimse kimseyi görmüyordu. Gözyaşlarımız konuşuyordu. Arkamdan omzuma bir el dokundu, mendil uzattı. Meryem’in feryadı ve gözlerinden saçılan öfke hepimizi bir güzel dağıttı. Sonra ayağa kalktık, dakikalarca Meryem’i alkışladık. Işıklar bir süre açılmadı. Rejideki arkadaşlar toparlanmamıza fırsat tanıyordu anlaşılan.
Sonra Nurdan Albamya belirdi sahnede. Az önce yüreğimizin orta yerine ‘büyükçe bir Filistin yumrusu’ oturtan ‘Meryem’i perde gerisinde bırakmış ama gözleri hâlâ yaşlıydı.
Tiyatro Ankebut’un kurucusu Nurdan Albamya İnce, hem yazıp hem yönetip hem de oynadığı “Filistin Hakkında Konuşmalıyız” oyununda muazzam bir performans sergiliyor. Tek kişilik tiyatro gösterimleri zordur. İzleyiciyi tutmak, duyguyu vermek yetmiyor, duyguyu izleyiciye geçirmek de gerekir.