Masadaki son anket!

04:0212/03/2023, Pazar
G: 12/03/2023, Pazar
Ersin Çelik

Son günlerde kiminle görüşsem mutlaka şu soruya muhatap oluyorum; “anket sonucu var mı?” Olmaz mı?Sosyal medya anket sonuçlarından geçilmiyor.Doğru yöntem, örneklem ve bilimsel veriler doğrultusunda yapılan anketlerin nasıl yapıldığını çok iyi biliyorum. AK Parti’nin tek başına iktidar olduğu 2002 seçimleri öncesinde anketörlük yapıyordum. Çalıştığımız şirketler kotaya uyulması veasla sahte anket yapılmamasıiçin işi sıkı tutuyorlardı. Küçükçekmece’deki Kanarya Mahallesi’nde yaptığım anketler, merkezden

Son günlerde kiminle görüşsem mutlaka şu soruya muhatap oluyorum; “
anket sonucu var mı
?” Olmaz mı?
Sosyal medya anket sonuçlarından geçilmiyor.
Doğru yöntem, örneklem ve bilimsel veriler doğrultusunda yapılan anketlerin nasıl yapıldığını çok iyi biliyorum. AK Parti’nin tek başına iktidar olduğu 2002 seçimleri öncesinde anketörlük yapıyordum. Çalıştığımız şirketler kotaya uyulması ve
asla sahte anket yapılmaması
için işi sıkı tutuyorlardı. Küçükçekmece’deki Kanarya Mahallesi’nde yaptığım anketler, merkezden geri arama yöntemiyle kontrol edilirken bir denek beyan ettiği yaş ve meslek bilgisini telefonda farklı söyleyince forum iptal edilmişti. Hiç unutmadım, saha çalışmasında anketörlüklerini yaptığım GENAR’ın proje danışmanı Prof. Dr. Ümit Meriç Hoca
tarafından ufak yollu “sorguya” bile çekilmiştim.
Ümit Hoca sağ olsun, bazı deneklerin bilerek yanıltıcı bilgi verebileceğini söyleyerek moral vermişti.
Parti politikası açısından ele
alındığında anketlerin sandığa etkisi yadsınamaz.
Ancak anketler, son yıllardaki seçimlerde seçmeni maniple etme aracı olarak da kullanılıyor.
“Naylon”, "ısmarlama" ya da “masa başı” diye tabir edilen bu türden anketler,
aslında hiçbir denekle görüşülmeden ortaya konulan tahminlerden öte değiller. Lakin zihinleri bulandırma ve kafaları karıştırma etkileri göz ardı edilemez. Yani bu türden verilerin
sahte de olsa; hem moral verme hem moral bozma hem de seçmeni maniple etme etkisi var.
Özellikle de sosyal medyada, fotoşop yordamıyla hazırlanmış grafikler olarak karşımıza çıkıyorlar. Önceki seçimlerde sonuçları tahmin etme başarısı göstermemiş, hatta sektör geçmişi dahi olmayan bazı şirketlerin adıyla servis ediliyorlar genellikle. Ardında da sosyal medyada ve WhatsApp gruplarında dolaşıma sokuluyorlar. Örneğin bu seçim sürecinde
İYİ Parti’nin yüzde 25 aldığı anketler de var yüzde 8 aldığı anketler de
. Aradaki 17 puanlık tutarsızlığın izahı ise yok.
Merhum Tarhan Erdem’in kurduğu KONDA’nın 22 Temmuz 2007 seçimlerinden iki gün önce açıkladığı bir anket vardı. Radikal gazetesi manşetten yayınlanmıştı. Erdem, araştırmasına dayanarak
AK Parti’nin yüzde 48, CHP’nin yüzde 19 oy alacağını duyurmuştu.
Oranlar medyada ve kamuoyunda tartışmalar çıkarmış, Tarhan Erdem ağır eleştirilmişti. Sandıktan çıkan sonuçlar ise KONDA’nın tahminleriyle neredeyse birebirdi.
Erdem’in 2007’deki doğru tahmini sonraki seçimlerde de hep arandı. Araştırma şirketleri zamanla “
sandıktan çıkan sonucu bilme yarışına” giriştiler.
Hatta bir gelenek de oluştu. Metodolojisine güvenen araştırmacılar seçimlere iki-üç gün kala yaptıkları son anketin verilerini sosyal medyadan ilan ediyorlar artık.
Sektöre göre “bilen”, sosyal medyaya göre ise “tutturan” şirketler tabii ki oluyor.
Çünkü saha araştırmacılığını hakkıyla yapan, deneklerle yüz yüze veya telefonla görüşen, elde ettikleri verileri doğru analiz eden şirketler hem kendilerine güveniyor hem de topluma da güven verebiliyorlar. İşleri manipülasyon olmadığı için de pek sesleri çıkmıyor. Maliyeti yüksek bir iş yapıyorlar. Bugün ülke genelinde
5 bin denekle yapılan bir anketin maliyeti ortalama 500 bin TL olduğunu öğrendim.
Öyle adım başı anket açıklamak, öncesinde sahaya çıkmak, kotayı tutturmak ve maliyetini karşılamak kolay işler değil.
Olmayan anketleri açıklamak ise bedava. Şu günlerde yaşadığımız anket kaosunun arkasında da bu rahatlık var. Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağı ocak ayında belli olmuştu ancak deprem felaketi yaşanınca seçimler bir aylığına geri planda tutuldu. Depremlerin üzerine Altılı Masa’nın yaşadığı kriz eklenince, öncesinde yapılan bütün anket ve saha araştırmaları boşa düştü. Meral Akşener’in üç gün sonra masaya dönmesi ve Kılıçdaroğlu’nun aday ilan edilmesi
verileri bir kez daha sıfırladı.
Lakin herkes birbirine anket soruyor.
Erdoğan’ın masasında yeni bir anket var mı mesela?
AK Parti’deki kaynaklarım, Erdoğan’ın masasında her zaman son anketler olduğunu söylüyor. Çünkü AK Parti sahadaki veriyi düzenli ölçüyor. Önümüzdeki 14 Mayıs Seçimlerine dair sağlıklı verilerin ise önümüzdeki
hafta ortaya çıkması bekleniyormuş.
Erdoğan’ın ilan edilmiş bir rakibi var artık. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleşene kadar yapılan araştırmalarda, olası adaylar üzerinden değerlendirme yapılabiliyordu. Erdoğan’ın oyu, karşısındaki
adaya göre yüzde 53-55 bandında görülmüş hep.
Peki şimdiki fotoğraf ne?
Fotoğrafı Erdoğan çekti aslında
. Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını ilan ettiği konuşmasında şöyle bir cümle kurdu Cumhurbaşkanı:
“Ülkemiz seçim gündemini bir an önce geride bırakmalı.”
Masadaki "
son anke
t" biraz da bu cümleydi… Kendinden emin, kazanacağından şüphe duymayan, deprem bölgesinin yaralarının sarılmasına ve yıkılan şehirlerin yeniden inşa edilmesine odaklanmış,
bu arada seçim kararı alıp memleketi sandığa götüren bir liderin özgüveni diyebiliriz...
Başta Meal Akşener olmak üzere bazı muhalefet liderlerinin depremin ilk günlerinde
“bu şartlarda seçim ertelenir”
demesine rağmen Erdoğan 14 Mayıs’tan geri adım atmadı. Yılların tecrübesi, siyaset dahiliği ve seçim başarılarının yanı sıra; partisine, ittifak ortaklarına ve halka sonuna kadar güvenen
Erdoğan’ın masasındaki son anket de 14 Mayıs’ta sandıktan çıkacak sonuca çok yakındır.
Bekleyip göreceğiz. Sahte anketlerle moral bozanlar ya da heyecanlananlar
Erdoğan’ın henüz sahaya inmediğini hesaba katsalar bari...
#Cumhurbaşkanlığı Seçimi
#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
#Naylon Anket
#Seçim Anketi