Korkunç bir noktaya geldik çattık. Günlerdir konuştuğumuz ve detayları ortaya çıktıkça “ bu kadar da olmaz ” dediğimiz ‘ Yenidoğan Çetesi ’ hakkında hazırlanan iddianamenin satır aralarını okuyorum. Başhekim, doktorlar, hemşireler, ambulans şoförleri, belediye çalışanları ve acilciler… Hepsi iyi eğitimler almış, zorlu sınavlardan geçmiş ve insana hizmet etme odaklı mesleklerine atılmışlar. Sonra da para için birer katile dönüşmüşler . Tapeleri okudukça insanın aklı ermiyor! Düşünmeden edemedim.
Korkunç bir noktaya geldik çattık. Günlerdir konuştuğumuz ve detayları ortaya çıktıkça “bu kadar da olmaz” dediğimiz ‘Yenidoğan Çetesi’ hakkında hazırlanan iddianamenin satır aralarını okuyorum. Başhekim, doktorlar, hemşireler, ambulans şoförleri, belediye çalışanları ve acilciler… Hepsi iyi eğitimler almış, zorlu sınavlardan geçmiş ve insana hizmet etme odaklı mesleklerine atılmışlar. Sonra da para için birer katile dönüşmüşler. Tapeleri okudukça insanın aklı ermiyor! Düşünmeden edemedim. Bebeklerin ölümüne sebep olarak veya sağlık sorunları istismar edilerek kazanılan o para var ya o para… Güya “nitelikli” ve toplumun üst tabakasından olan doktorları, hemşireleri insanlıktan çıkaracak büyüklükte miydi?
Bu sorunun yanıtını “bir bilene” sordum ve aldığım yanıtlarla daha da şoke oldum.
Önce biraz başa saracağım. Kim mu bu bir bilen? Kendisi doktor. Cerrah. Doktorlara meslekleri gereği can emanet edilir, benim bu arkadaşıma aklınıza gelen kıymetli ne varsa bırakabilirsiniz. İşini çok iyi yapan bir cerrahtır ama her şeyden önce ahlak ve namus adamıdır.
Bundan 8 sene önce İstanbul’un çeperlerinde bir hastane açma girişiminde bulundu. Gecesini gündüze kattı. Hastane binasının en iyisini yapmak, hastalara hizmetin de en iyisini vermekti derdi. Aylarca bürokrasiyle uğraştı. Rüşvet yedirmediği için işleri yavaşlatıldı, engeller çıkartıldı. Ancak yılmadı, sabretti ve açtı hastanesini. Derken birkaç ay sonra aradı ve “Ortaklarla anlaşamıyoruz, beni ayırmak istiyorlar” dedi. Neden biliyor musunuz? Bizim Doktor, kurdukları hastanenin başhekimi olarak; acilden giren her hastanın eline film, tomografi ve tahlil listesi tutuşturulmasına müsaade etmediği ve de hastanesindeki sezaryenle doğum oranı Türkiye ortalamasının çok altında olduğu için “istenmeyen ortak” ilan edilmişti. O gün şöyle dertlenmişti: “Ortaklar, ‘senin katı kuralların yüzünden para kazamıyoruz’ diyorlar. Oysa altı ayda hastane kendini döndürmeye başladı. Para kazanmaya geçti.” Bizim Doktor biraz daha sabretti, ortaklarını ikna etmek için uğraştı ama sonunda “ben haram yemem” diyerek ayrıldı. Bir muayenene açtı ve şimdi kendi deyimiyle; ekmek parasını çıkartıyor… Bu arada o hastane bir yıl sonra battı!
Önceki gün aradım. Direkt şunu sordum: “Abi, ‘para için bebekleri öldüren bu vicdansızlar ve kurdukları düzen, yetişkinlere neler yapmaz ki’ diye kendi kendime soruyorum. Ama bunun yanıtı sende?”
İlk sözü şu oldu: “Yenidoğan çetesi buz dağının görünen kısmı. Bana göre binde biri bile değil.”
“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü ben dedim!
Şöyle devam etti: “Yoğun bakımda yatan erişkin hastalara yapılanlara bakmak gerek. Anjiyo, kolonoskopi, endoskopi, sistoskopi ve bir sürü gereksiz işlem yapılıyor. Hatta bu işlemleri yapmadan SGK’ya fatura kesiyorlar. Bir de ‘hastanın gününü uzatma’ var. Zorla bir şeyler buluyorlar. İşte basıyorlar oksijeni, özellikle son evre kanser hastaları, organları iflas etmiş yaşlı hastalara. Zorlanarak hastalara yapılan eziyet bir yana faturalar şişiriliyor adam bıraksan müdahale etmesen 10 dakika sonra ölecek. Zorlaya zorlaya ne kadar yaşatabilirlerse, ne kadar tutabilirlerse tutuyorlar. Gün gün fatura çıkarıyorlar. Birinci seviyeden geldiyse üç gün yatıyor. Sonra ikinci seviye fiyatı veriyor. Bu arada yatış-çıkış yapıyor, hastayı yoğun bakımdan çıkmış gibi normal servise yatırıyorlar. Sonra ertesi gün başka bir gerekçeyle bir daha yoğun bakıma giriyor. Lanet olasıcalarda numara bitmiyor.”
***
Yenidoğan Çetesi’nin dinlemeye takılan telefon tapelerinde şöyle bir diyalog vardı:
Şüpheli Hüseyin Günerhan: Kanka bunu yaz, ondan sonra erişkindeki dosya mosyaları yazabilirsin usulsüz diye.
O.Ö: Hasta çarşafları mı?
Hüseyin Günerhan: Hıhı hasta basamaklarını şişiriyorlar, usulsüzlükler, çarşafları şişiriyorlar dersin. Eks bekletiyorlar, yatışını uzatıyorlar hastaların diyebilirsin.
***
Bu Hüseyin Günerhan, soruşturma sonrasında hasta kabul etmesi yasaklanan Esenler Güney Hastanesi’nin hemşiresi ve adı Yenidoğan Çetesi’nin örgütsel şemasında da geçiyor. Bizim Doktor'a aralarındaki konuşmayı yollayıp, özellikle de “eks bekletiyorlar, yatışını uzatıyorlar hastaların” itirafının ne anlama geldiğini sordum.
Aynen şunları söyledi: “Ex, ölen hasta demek. SGK sistemi gece 24’ten sonra güncelleniyor. Ölen hastayı ertesi güne kaydedip, bir gün daha ödeme alırlar. Burada en önemlisi yapılan gereksiz müdahalelerdir. Yatak parası 1 lira ise yapılan tetkiklerden 100 lira alırlar.”
‘Bizim Cerrah’ın bilgilendirmesi bununla sınırla olmadı, Gürhan’ın sözlerinden iki usulsüzlüğü daha deşifre etti:
Bir: “Çarşaflar dediği ‘yatak çarşafı’ değil. Hastanın bulgularının yazıldığı, çarşaf gibi uzun bir takip formu var. Şişirdikleri de işte o listedeki bulgular.”
İki: “Basamak dediği de hastaların aciliyet durumuna göre seviyelendirildiği ve her seviyenin farklı olduğu bir çizelge var. Yüksek seviye gösterip fiyat artırıyorlar. Hem de bu sayede yatış günlerini uzatıyorlardır. Bir de yeterli tedavi yapılmayıp hastanın iyileştirilmesi geciktirilir ki fazla yatsın.”
Bir de şu çok mühim bilgiyi paylaştı: “Sezaryen oranlarının yüksek oluşu ile bebek yoğun bakım yatışı arasında direkt bağlantı vardır.”
Peki, tüm bunları SGK bilmiyor mu? ‘Bizim Doktor’a göre bilen biliyor. Denetleme elemanları, “bir şekilde hallediliyorlarmış” yoğun bakımda şişirilen faturaları. Bu çetelerin bir tek hastanelerde değil, bürokraside de bağlantılar olduğu anlamı çıkıyor. Sadece hasta ve yakınlarını değil devleti de soyuyorlar. Hem de öyle böyle değil. Hastadan ayrı devletten ayrı vurgun!
Bakın şu bilgi önemli: SGK’nın 2022 yılında 283 milyar 224 milyon lira olan sağlık harcamaları, 2023’ün sonu itibarıyla yüzde 95,3 artışla 553 milyar 143 milyon lirayı bulmuş. İki katı! Bu tutarın yüzde 66,4’ünü tedavi harcamaları, yüzde 33,6’sını ise ilaç, reçete hizmet bedeli ve diğer kalemler oluşturuyor. Tüm bu ödemelerin içinde özel hastanelerin hasta başına kestiği faturalar da var. İçinde bulunduğumuz 2024’ün SGK harcamalarını ise muhtemelen 2025’in Mart ayında öğreneceğiz. Şu günlerde çetelerin çökertilmesi, ortaya çıkan bilgi, belge, itirafların nasıl bir etkisi olduğunu ise raporlar açıklanınca göreceğiz.
‘Bizim Doktor’un anlattıklarında ihbar yerine geçecek bilgiler var. “Herhangi bir savcı ya da Sağlık Bakanlığı yetkilisi bilgi almak isterse verir misin?” diye sordum. “Başım gözüm üstüne” dedi. Söylediklerini dikkate alan bir yetkili olursa ben aracı olurum.
Zihnimi delip geçen o soruyla bitireyim: Bebeklere bu canilikleri yapanlar, yetişkinlere neler yapmamışlardır ki?
#Yenidoğan Çetesi
#toplum
#analiz
#para
#Ersin Çelik
Yorumlar
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
ramzandastan3552418
özel hastaneler kapatılmalı yerine devlet hastaneleri açılmalı
1
5 a önce
tuba.azys80752
Bu kadar derin değil ama bir iki ozel hastanede bana gereksiz tetkikler yapılmak istendi. Kabul etmedim. Normal zamanında normal doğan çocuğumu antobiyotik ve solunum cohazına bağlayıp bir hafta küvezde tutmak istediler. Bilemiyorum niyetleri iyi miydi kötu mü ama ikinci gün çocuğumu çıkarttirdım oradan ve pişman olacağım bir durum da yaşamadım. Bu çete çıkmadan önce ben mi abartıyorum diyordum ama insan düşünüyor neler beler dönüyor
2
5 a önce
yurtcumustafa2571777
Ersin bey bu konuyu bir köşeniz de yazsanız bir gününüzü bir feda etseniz de bir yazsanız yani gözünü seveyim ya bir dokunsanız yani
5 a önce
yurtcumustafa2571777
Ersin bey ağzına yüreğine sağlık çok güzel bir yazı yazmışsın insanların nereye geldiğini keşfediyoruz ama insanlığa karşı insana karşı bir adalet mekanizması olmasın yani ceza mekanizması olması lazım yani bizim ülkemiz şu anda yani 15-20 yıldır cezasızlık durumuna düştük ya yani suçluyu cezalandırmama durumuna düştük ya olsa ceza olsa adam bir düşünür ya yani insanı ıslah edecek bir ceza olmaz yani mafi ya dolandırıcılık gaz yani soygun ülkemiz bu hale düştü ya yani dolandıran dolandırana internet de olsun şurada burada olsun dolandıran dolandırana kandırılan kandırılana yani demek istediğim ülke bir adaletsiz bir ülke durumuna düştü şu anda ya bir de yani adli kontrol şartıyla bırakılma var yani ben demek istiyorum ki bu maddeye bu kanununa bırak git Arkadaş öyle ya diyelim ki belki 10 yılın üzerinde suç az önce ceza alacak ne yapıyor bırak kaç git öyle ya ülkemizin kapıları kevgir gibi her yerden girip çıkıyor ha katiller Suriye'den geçmiş bu yönde yani gerçekten ülkede bir kanunsuzluk söz konusu şu anda ya yani soyan soyan ile kanıyor gasp eden gasp eden de kalıyor yani dolandırılan dolandırıldığı gibi kalıyor dolandıran cezasız kalıyor
5 a önce
hvv.atalay109
Tebrik ederim Erdin Bey, bu yolsuzluklar davasına katkı sunacak bir araştırma ve yazı hazırladınız. Allah razı olsun.
5 a önce
yuksel.ari
Denetimin en beceriksizi ‘haberli denetim’ şeklidir. Sen haber verirsin; onlar da senin oraya geleceğin tarihe kadar herşeyi (senin genelde baktığın noktaları) toparlarlar. Sen sanırsın ki herşey düzenli ve usulüne uygun. En büyük hata budur. Denetimde buna ‘denetim/kontrol riski’ denir. Aslında yapılması gereken: Haber vermeden ve her farklı yerde farklı konuları kontrol ekmektir/denetlemektir. Bu işin kamu ayağı olmadan yürümesi imkansız.
1
5 a önce
oguzhanoguz6875212
yasalarımız çok az suç işlenen ülkeleren alınınca böyle oluyor. bizim içimizdeki şeytanların alçaklıklarına gmre ceza yasaları yapılmadan önüne geçemiyoruz. başka ülkelerde milletin aklına gelmeyen alçaklıklar bizde hayata geçiriliyor. cezalar çok ağır olmalı. yatar çıkarım derse insanın işlemeyeceği suç yok maalesef. Allah korkusu da olmayınca her türlü alçaklığı yapabiliyorlar. meclisteki vekiller de bizim gibi seyrediyor yahu sizin bir şeyler yapmanız gerekmiyor mu. çıkarmadığınız her önleyici yasa nedeniyle işlenen suçlarda vekillerin vebali var.
5 a önce
asteksac85586
devlet hastane sahibi ve ortaklarının mallarına el koymalı...
5 a önce
atalay034454
hastaneleri kayyuma devret
1
5 a önce
promoders859
cok onemli bir yazi tebrik ederim
5 a önce
fmaliniyazi29
Sadece bunlar mı?Sahte istirahat raporu yazmayan doktor mu var?Engelli raporlarını sırf devleti maddi zarara sokmak için vermeyen muhalif doktor mu var?İlaçları 2şer 3er yazıp israf etmeyen doktor mu var?Döner sermayeden daha fazla para almak için herkesi sezaryen doğuma yönlendirmeyen doktor mu var?
1
5 a önce
fmaliniyazi29
Kime kimi denetleteceksiniz? Kişi kendi vicdanı ile denetlenmediği müddetçe suçlar da devam edecektir.Zira milletin imanını çaldılar. İmanı para olan ,Dünya olan her şeyi yapar. Seküler eğitim sağ olsun.Türkiye'nin en büyük sorunu Rical Kıtlığı'dır.
1
5 a önce
fmaliniyazi29
Özeldeki doktorlar çalarak devleti zora sokarken devletteki doktorlar da israfla hizmet kalitesizliği ile devleti batırmaya çalışıyor. Gereksiz tahlil, ilaç reçeteleri , randevu sistemini gereksiz hastalarla doldurma gibi sebeplerle manipüle etmektedir. Muhalif doktorlar masraf olsun diye her şeyi yapıyorlar.
4
5 a önce
okarabeli322
dikkat edin, doktorlar ve hastahane personeli genelde kemalist taifedendir. hepsinin duvarında millete parmak sallayan bir kemalizm ikono asılıdır. bunu atatürk sevgisiyle karıştırmayın. bu doğrudan atatürk'ü halka sallanan bir sopa olarak kullanmaktır esasen. keza tabipler birliğinin bu kepaze vaziyeti de bununla alakalı. bu durumun sebepleri ve sosyolojik altyapısı üzerine düşünmek lazım...
5
5 a önce
mustafaturker5864947
Bu caniliği yapanlara en ağır cezalar verilmeli denetleme çok iyi yapılmalı bu olay bizlere ders olsun hastaya hasta gözüyle bakmayan Müşteri gözüyle bakan özel hastanelere gitmeyin ki. Batsın hepside..
1
5 a önce
ahmet5419
Para lanet olasıca para milleti mankurtlaştırıyor
5 a önce
orhanesmer6363071
bitmez insanlar paraya taparken
5 a önce
nihatkoc60383219
Alayı tesbit edilip, vatana ihanetten yargılanmalı, idam başta olmak üzere en ağır cezalar ile tecziye edilmeli, milletten ve devletten çaldıkları ziyadesiyle geri alınmalıdır, aksi halde devlet de millet de batmaya mahkum olacaktır
5 a önce
hasanbelkis200592656
Bütün çözüm yolları özümüze dönmek için şeriata çıkıyor! Her şey somut peşinata dönmüş,maneviyat diye bir kavram kalmamış.Buna ön ayak olanların çoğu bizden olmayanlardır..! Bu ahlaksızlığın tek çaresi Kuran-Sünnet-Şeriat!!!
1
5 a önce
havvasumeyyeozturk04368
2014 yılında 8. aya kadar normal giden hamileliğimde sıvı azalması nedeniyle on gün içinde sezaryende alındım. Bu sürede hastaneye yatış, herhangi bir tedavi uygulanmadı. Eskişehirde bir özel hastanede bunu yapabilirlerdi. Bebeğim doğunca beni yoğun bakıma, onu da yenidoğan yoğun bakıma almışlar. Doğru düzgün açıklama da yapılmadı. On gün küvözde kaldı, erken doğduğuna verdik. Güzel ilgilendiler, oğlum sağlıkla çıktı çok şükür. Yine de uzun yıllar atlatmakta zorlandık. Hakkımı helal etmiyorum ihmal veya kasıt varsa. Doktor sitesinde yazılmış yorumlara bakıyorum, memnun olan da var, veryansın eden de. Bana öyle geliyor ki doktor hanım hastanın yapısına göre kimine iyi muamele yapmış, kimine de maddi kazanç kapısı gibi bakmış. Biz de özele gidelim sıra beklemeyelim, iyi şartlarda doğsun demiştik. Meğer paramızla mağdur olmuşuz..
5 a önce
yilmazismail42195627663
BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GELSİN İNŞALLAH. SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜNSÜNLER İNŞALLAH İNŞALLAH.
5 a önce
adnanaksoy.a491
Yazıdan çıkan sonuç; Türkiye'de dürüst isen, sana iş yaptırmazlar, helalinden para kazanmak istiyor isen seni barındırmazlar. İyiliği tavsiye edip, kötülükten sakındırmaya kalkarsan seni yine barındırmazlar. En azından, bu son olaylardan sonra hazır toplumda cezaların çok az, caydırıcı olmadığına ikna olmuş iken, birebir yolsuzluk, cinayetlere idam cezası da dahil olmak üzere ceza hukukumuz tanzim edilsin...
3
5 a önce
erem262282587
Deveye sormuşlar "boynun niye eğri " diye "Nerem doğru ki " demiş . Alakası ne diyeceksiniz ! Biz insanların gönlünden Allah korkusunu alıp ayıp korkusu yerleştirmeye uğraşmışız . ortaya çıkan tablo bu günkü hali.. insanlar eğer kendisi bozuksa, Allah'tan korkup , Kuldan utanmıyorsa neyi nasıl düzelteceksiniz
5 a önce
metinbozkus44
İnsanların kalbinden Maneviyatı, Allâh korkusu, Allâh sevgisi, kul hakkı, vebal, günah gibi hasletleri alıp, maddiyata tapar hâle getirirseniz, (Allâh korkusunu, Kul Hakkını, günahı, vebali, cezayı, ahireti, mükafatı bilmeyen insanlar, işte böyle dünya menfaatleri için, para için böyle canavarlara dönüşürler.
5
5 a önce
selka145389654
Bunların çoğu Tabipler Birliğinin örgütlediği doktorlar. SGK soygunu durdurulsun, Doktorlar yeniden sokağa çıkar
3
5 a önce
wnx9c8rpmh24154
sorun devletin yapısında bu yapı devam ettikçe sorunlar bitmezzz
1
5 a önce
fmaliniyazi29
@wnx9c8rpmh24154
En büyük sorun miletin yapısındadır. Millet bozuk olursa devlet yapısı da bozuk olur. Seküler hayat ile kolay parayı gaye edinirse bunlar tabii olur.
1
5 a önce
alikara61
BÜTÜN VAKIF VE ÖZEL HASTANELERİN DEVLET TARAFINDAN İNCELENMESİNİ İSTİYORUM, HAİNLİK YOLSUZLUK YAPANLARIN GEREKLİ EN AĞIR CEZALARA ÇARPTIRILMASINI VE BÜTÜN VARLIKLARININ ALINARAK HAZİNEYE DEVRETİLMESİNİ İSTİYORUM. ADALET, ADALET ,ADALET.
11
5 a önce
mehmetl
112 arandığında devlet hastanesine götürmüyor bölgenin en pahalı hastanesine götürüyor bunu bizlere yaptılar parayı devletten alıyorlarmış pahalı oranın işlemleri ücretler devletten kesiliyor bunlarda araştırılsın
7
5 a önce
yubasoglu77379
Herkesin başına bir bekçi dikemezsin fakat caydırıcı cezalar olabilir tüm mal varlıklarına el koyma diploma iptali gibi. Ahlakın zor kullanarak yerleşmesi gerekiyor.Allahtan korkmayan bir topluma dönüştük bari batı gibi korku(polis)devleti meydana getirelim.
10
5 a önce
avnicebi
Devleti ve halkı soymak için herkes bir yerde çete kurmuş. Bu insanlarda vicdan bitmiş, hukuku korkusu kalmamış. Herkesin bir bedeli vardır diyerek bürokratı ve siyasetçiyi satın alıyorlar. Türkiye nin ciddi bir temizlik operasyonuna ihtiyacı var. Ucu nereye giderse gitsin. Maalesef sözde cemaat hastaneleri de aynı durumda. Bu mazlum, mağdur halk kime güvenecek. Bu gidiş gidiş değil. Bu duruma devletin ve halkın parası yeter nede canları dayanır.
3
5 a önce
inceminare169346
Allah hastanelere düşürmesin
4
5 a önce
mefeambiance02024
Milletçe nasıl bir erozyon yaşıyoruz ya RABBİ. Sağlıktan ticarete, özel eğitimden özel hastaneye, gıdadan çevreye aşağılık bir seviyeye düşüyoruz. Peki ya devletimiz ne yapıyor? tam bir seferberlik içinde her şeyi gözetleme, denetleme ve cezalandırma görevi varken CİMER’e bel bağlamış ihbar bekliyor. işimiz zor vesselam…
9
5 a önce
amittt2013
@mefeambiance02024
Idaaaam idaaam
1
5 a önce
Kapat
