İstanbul Çapa Tıp Fakültesi ’nde 18 yaşından küçük çocukları cinsiyet değiştirme süreçlerine hazırlayan ve sonuçlarını makale olarak kaleme alan ekip, itiraf niteliğinde ihlale ve akademik düzeyde de skandala imza attılar. Detaylarını birazdan açıklayacağım, önce sürece dair bir özet geçmem gerekiyor… Skandal 12 Ağustos’ta ortaya çıktıktan sonra Çapa Tıp’ın Dekanı Tufan Tükek önce sosyal medyada haberimizi yalanlamış sonra da Odatv’ye konuşarak, 18 yaş altındaki 22 çocuğun cinsiyetlerini değiştirmenin
İstanbul Çapa Tıp Fakültesi
’nde 18 yaşından küçük çocukları cinsiyet değiştirme süreçlerine hazırlayan ve sonuçlarını makale olarak kaleme alan ekip, itiraf niteliğinde ihlale ve akademik düzeyde de
skandala imza attılar.
Detaylarını birazdan açıklayacağım, önce sürece dair bir özet geçmem gerekiyor…
Skandal 12 Ağustos’ta ortaya çıktıktan sonra Çapa Tıp’ın Dekanı
Tufan Tükek
önce sosyal medyada haberimizi yalanlamış sonra da Odatv’ye konuşarak, 18 yaş altındaki 22 çocuğun cinsiyetlerini değiştirmenin yasal mevzuata uygun olduğunu iddia ederek,
Türkiye için elzem bir çalışma yürüttüklerini savunmuştu.
Kuruldaki doktorların bazıları da bana ve haberi hazırlayan muhabirimiz
Şefika Çifçi
’ye ulaşarak isimlerinin haberden çıkarılmasını istemişti.
Noter aracılığı ile tekzip gönderip haberin kaldırılmasını talep eden doktorlar da oldu.
Ancak, bizleri makaleyi yanlış okumak ve yorumlamakla itham eden Dekan Tükek, verdiği röportajda uhdesindeki Kurul’u savunmasına rağmen ertesi gün geri adım attı. Tükek, Twitter hesabından, “
Kamuoyunun hassasiyeti ve tepkisine neden olan yayın ile ilgili olarak dekanlığımızca inceleme başlatılmıştır
” açıklaması yayınladı.
Rektörlük
ve
YÖK
soruşturma başlatmışken, Dekan’ın basın yoluyla agresif savunmaya geçmesi zaten çok anlamsızdı.
Geçtiğimiz günlerde ise Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca
konunun takipçisi olduklarını belirterek, “Bahse konu olan işlemler 18 yaşından küçüklerimize uygulanmış ise bu
kabul edilemez
. Buna asla
müsaade etmeyiz
. Bakanlığımızın incelemesi devam ediyor. Soruşturmamızın neticesini de sizlerle paylaşırız” dedi.
Nasıl bir soruşturma yürütüldüğüne dair ara bilgi de vereyim. Son yazıda Adalet ve Aile bakanlıklarından açıklama yapılmadığı yönünde eleştiride bulunmuştum. Her iki bakanlıktan da bilgilendirme notları aldım. Adalet Bakanlığı ilk günden takibe almış ancak akademisyenlerin soruşturmaya tabi tutulması için İstanbul Üniversitesi ve YÖK’ün hazırlayacağı raporun çıkması gerekiyormuş. Adalet Bakanı
Yılmaz Tunç süreci bizzat takip ediyor.
Aynı şekilde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
Mahinur Özdemir
de skandalın ortaya çıkmasından itibaren cinsiyeti değiştirilen çocuklarla ilgili süreçleri
mercek altına almış.
Sağlık, Adalet ve Aile bakanlıkları üniversitenin hazırlayacağı raporu bekliyorlar
. Soruşturma ve incelemenin sadece Çapa Tıp’la sınırlı kalmayacağı bilgisini de vereyim.
Türkiye’nin birçok üniversite hastanesinde benzeri kurullar olduğu biliniyor. Örneğin, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde
‘Trans Polikliniği’
kurulduğu bilgisine eriştim. Kaynağım, burada ergenlik engelleyici ilaç kullanmaya başlayan gençlere beyan esaslı tedaviler uygulandığını iddia etti. LGBT aktivisti ve destekçisi klinik şeflerinin kurduğu ‘Trans Polikliniğe’ dair soruşturma başlatılmış. Bakalım ortaya neler çıkacak?
Gelelim Çapa Tıp’taki Kurul’un imza attıkları malum makalede yaptıkları ihlale… Bu skandalı ortaya çıkaran ve en başından beri takipçisi olan Prof. Dr. Zeki Bayraktar hoca haberdar etti.
Beş ay önce 11 akademisyenin imzalayarak yayınladıkları ve PDF halinde ulaşılabilen makalenin metni, skandalın ortaya çıkması, Dekanlığın komisyon kurması, Sağlık Bakanlığı’nın müfettiş yollaması ve Sağlık Bakanı Koca’nın açıklama yapmasından hemen sonra değiştirilmek istendi. Dekan Tufan Tükek ve Kurul’daki doktorların etik ve yasal olarak savundukları o makaleye, 18 yaşından küçüklerin cinsiyet değiştirme ameliyatlarının kendi yönlendirmeleri ile değil ailelerin yönlendirmesi ile başka bir merkezde yapıldığı ifadesi eklendi. Akademik yayın yapanlar bilirler ki makale metni basılırken sadece basit yazım hataları düzeltilebilir, bunun haricinde bir müdahale yapılamaz.
Yine Zeki Bayraktar Hoca aktardı,
11 akademisyenin imza koyduğu orijinal metindeki bazı ifadeleri ve ifadelere dayanak olarak gösterdikleri bir kaynağı makaleden silmişler.
Peki revize yapmanın bir anlamı var mı?
Hayır! Çünkü
özgün metnin PDF hali herkeste var.
Bakanlık, müfettişler ve savcılar soruşturmayı
bu metin üzerinden yürütüyor.
Makaleye imza atan akademisyenler yayınlanan
ilk halinde yer alan ve skandalın ortaya çıkmasından sonra yok etmeye çalıştıkları bölümde, kız çocukların memelerinin alınması ve erkek çocukların meme büyütme ameliyatlarının 18 yaş altında da yapılabileceğini savunuyorlardı.
Ancak değiştirmeye çalıştıkları makalede, beyanlarına dayanak olarak gösterdikleri bir literatürü silerek ve 18 yaş altında cerrahi müdahale yapılan 7 ergenin kendi yönlendirmeleri ile değil de ailelerin yönlendirmesi ile ameliyat olduklarını beyan ettiler.
Yani suçu ailelere atarak soruşturmadan ve belki de yargılanmaktan kaçmak istediler
. Lakin, yayınlanmış makaleyi değiştirmeye çalışarak
acemice
bir hata yaptılar.
Savcılar bu değişikliği, akademik bir delilin yok edilmesi olarak değerlendirebilir.
Soruşturma derinleştikçe bakalım daha hangi skandallar çıkacak ortaya. Takipçisi olmaya devam edeceğiz…
#Toplum
#LGBT
#Çapa Tıp
#Soruşturma
#Sağlık Bakanlığı
#Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
#Ersin Çelik
